Ticari uyuşmazlıklara da “dava şartı olarak arabuluculuk” kurumunun getirildiği Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir.

19-12-2018

Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek, yasalaştı.

Kanun, ilgili kanun ve mevzuatta düzenlenen abonelik sözleşmeleri ile tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklı ve avukatla takip edilen para alacaklarına ilişkin icra takiplerini kapsıyor.

Takip işlemlerinin elektronik ortamda yapılmasını sağlamak amacıyla UYAP bünyesinde Merkezi Takip Sistemi oluşturulacak. Sistem sayesinde, takipler elektronik ortamda başlatılacak ve yürütülecek.

Alacaklı avukatı, icra takibini başlatmak için Merkezi Takip Sistemi'nde yer alan takip talebini dolduracak. Takip talebinin sisteme kaydedilmesinden sonra sistem tarafından ödeme emri düzenlenecek.

Takiplerde Merkezi Takip Sistemi harcı alınacak ayrıca icraya başvurma harcı ile tahsil harcı alınmayacak.

Merkezi Takip Numarası alan ödeme emri ile tebliğ mazbatalı kapalı zarfa ilişkin bilgiler, sistem üzerinden ilgili PTT'ye iletilecek. PTT, bu bilgileri borçluya tebliğ edecek. Borç, takip harç ve masraflarıyla birlikte, ödeme emrinde belirtilen hesap numarasına ödendiğinde takip sona erecek.

Borçlu, herhangi bir icra dairesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilecek. Merkezi Takip Sistemi üzerinden güvenli elektronik imza kullanılarak da itiraz edilebilecek.

Ödeme emrine itiraz edilmemesi veya itirazın hükümden düşürülmesine rağmen borcun ödenmemesi halinde, alacaklının talebi üzerine icraya devam olunacak; haciz aşamasına geçilecek.

Abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarının takibine ilişkin hükümler, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan takipler hakkında uygulanmayacak.

Merkezi Takip Sistemi'ne yönelik düzenlemeler, 1 Haziran 2019 tarihinde yürürlüğe girecek.

Alacaklı, UYAP üzerinden bu sisteme entegre bilişim sistemleri aracılığıyla dosya safahat bilgileri ile borçlunun mal, hak veya alacağını 50 kuruş karşılığında sorgulayabilecek veya sorgulanmasını talep edebilecek. Bu miktar her yıl artırılacak.

Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden bu ücret alınmayacak. Alacaklının bir gün içinde aynı dosya üzerinden 5 kez yapacağı sorgudan ücret alınmayacak.

Alacaklı dilerse, haciz talebinde bulunmaksızın UYAP üzerinden, bu sisteme entegre bilişim sistemleriyle borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilecek. Ancak sorgulama sonunda detaylı değil sadece mal, hak veya alacağın genel olarak olup olmadığı konusunda bilgi verebilecek.

Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun uyarınca yapılan takiplerde, Merkezi Takip Sistemi harcı peşin alınacak. Haciz aşamasına geçilmeden Merkezi Takip Sistemi aracılığıyla sonuçlanan icra takipleri için ayrıca icraya başvurma harcı ile tahsil harcı alınmayacak. 

Kanunla, İcra ve İflas Kanunu'nun 15 Mart 2018'de yürürlüğe giren konkordatoya ilişkin hükümleri revize ediliyor.

Kanunla, borçlunun, konkordato talebine ekleyeceği belgelere yönelik değişiklik yapılıyor, eklenecek belgeler arasındaki finansal analiz raporu, güvence veren denetim raporu olarak değiştiriliyor.

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları, konkordato başvurusu sırasında mahkemeye sunulacak.

Denetim raporunu hazırlayacak denetim kuruluşlarının faaliyetleri, bu kuruluşların hak ve yükümlülükleri, hazırlanan raporların ilgili kurum tarafından incelenmesi ve denetlenmesi, bu raporlar sebebiyle denetim kuruluşlarının idari ve hukuki sorumlulukları ile diğer hususlar hakkında, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanacak.

Kanunla, konkordato komiserinin seçimi, nitelikleri ve eğitimiyle ilgili düzenleme yapılıyor.

Üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilecek.

Komiserler bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan komiser listesinden seçilecek. Listeye kayıt için Adalet Bakanlığı'nca izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması gerekecek. Bir kişi eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada geçici komiser ve komiser olarak görev yapamayacak.

Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte görülen konkordato talepleri hakkında, talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümler uygulanacak.

Ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce de arabulucuya başvurulması dava şartı olacak. Bu şart, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülen davalar hakkında uygulanmayacak.

Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten 6 hafta içinde sonuçlandıracak. Bu süre, zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilecek.

Kanunla, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin genel nitelikli düzenlenmeler yapılıyor. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanan bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olacak. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilecek. İhtarın gereği yerine getirilmezse, dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilecek.

Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde, herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilecek.

Arabulucu, komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden büro tarafından belirlenecek, ancak tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmaları halinde bu arabulucu görevlendirilecek.

Arabulucu, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması, tarafların anlaşması veya anlaşamaması hallerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirecek ve son tutanağı düzenleyerek durumu arabuluculuk bürosuna bildirecek.

Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda, toplantıya katılmayan taraf son tutanakta belirtilecek ve bu taraf, davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacak; ancak her iki tarafında ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda, tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılacak.

Bilirkişilik bölge kurullarının personeli, Bölge Adliye Mahkemesi Adalet Komisyonu yerine Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilecek.

KAYNAK: TBMM RESMİ SİTESİ