TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Kanunla, yurt dışında sermaye piyasalarında geniş bir uygulama alanı bulan "trust" kurumu, Türk sermaye piyasasına "Teminat Yönetim Sözleşmesi" olarak kazandırılacak ve buna ilişkin genel esaslar belirlenecek.

21-02-2020

Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek, yasalaştı.

Kanuna göre, bankacılık sistemini tehlikeye düşürdükleri tespit edilen banka mensuplarının imza yetkisi geçici olarak kaldırılabilecek.

Kalkınma ve yatırım bankalarının taşınır, taşınmaz mal ve hizmet bedellerinin ödenmesi suretiyle veya kar, zarar ortaklığı yatırımları, taşınmaz, ekipman veya emtia temini, mal karşılığı vesaikin finansmanı, ortak yatırımların kanun uygulamasında kredi sayılması sağlanarak, değişen koşullar altında yeni finansman yöntemlerinin oluşması halinde bu yöntemlerin de kredi sayılabilmesi için BDDK'ye yetki veriliyor.

Bir banka ile bankanın nitelikli pay sahipleri, banka yönetim kurulu üyeleri, genel müdürü, genel müdür yardımcıları ile başka unvanlarla istihdam edilseler dahi yetki ve görevleri itibarıyla bunlara denk veya daha üst konumlarda görev yapan yöneticileri ile bunların eş ve çocukları, birlikte, tek başına, doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol ettikleri ya da sınırsız sorumlulukla katıldıkları veya yönetim kurulu üyesi ya da genel müdürü oldukları ortaklıklar, bankanın dahil olduğu risk grubunu oluşturacak.

Sermayesinin çoğunluğu ayrı ayrı veya birlikte Hazineye, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin, Türkiye Varlık Fonunun veya merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait bankaların her biri, doğrudan veya dolaylı olarak kontrol ettikleri ortaklıklar ile birlikte ayrı bir risk grubu oluşturacak.

Kamu iktisadi teşebbüsleri ile hisselerinin çoğunluğu Özelleştirme İdaresi Başkanlığının, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin, Türkiye Varlık Fonunun elinde bulunan diğer kamu kurum ve kuruluşlarının her biri sermaye, yönetim ve denetimlerine hakim oldukları bağlı ortaklık, iştirak ve müesseseler ile birlikte ayrı bir risk grubu oluşturacak.

Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi veya Türkiye Varlık Fonuyla yapılan işlemler, bu kurumlarca çıkarılan ya da ödenmesi garanti edilen bono, tahvil ve benzeri borçlanma araçlarının kredi sınırlamalarına tabi olmayacak.

Kalkınma ve yatırım bankalarının kredi müşterilerinden, ortaklıkları ve ortaklarından sağlayacakları fonlar ile bankalardan, para piyasaları, sermaye piyasaları ve organize piyasalardan kullanacakları fonlar mevduat sayılmayacak.

BDDK tarafından "sistemik önemli" olarak belirlenen bankalar, kanun ve kanuna istinaden çıkarılan düzenlemelerde yer alan koruyucu hükümlere uyumsuzluk nedeniyle veya sair suretle mali bünyelerinde bozulma yaratacak hallerden herhangi birinin görülmesi veya görülme ihtimalinin ortaya çıkması halinde alınacak tedbirlerin önceden belirlenmesi maksadıyla, önlem planı hazırlamak ve BDDK'ye göndermekle yükümlü olacak.

Bu bankalar, konsolide veya konsolide olmayan bazda yaptıkları değerlendirmeler sonucunda, mali bünyelerinde bozulma yaratacak hallerden herhangi birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin ortaya çıkması durumlarında, önlem planında yer alan konsolide veya konsolide olmayan bazda uygulanacak tedbirleri almak ve ivedilikle BDDK'ye bilgi vermekle yükümlü olacak.

BDDK tarafından konsolide veya konsolide olmayan bazda yapılan denetimler sonucunda mali bünyede bozulma meydana getirecek hallerin gerçekleştiğinin veya gerçekleşme ihtimalinin tespit edilmesi halinde ise BDDK, bankadan önlem planında yer alan tedbirlerden birini veya birkaçını almasını isteyebilecek.

Bankacılık faaliyetlerine özgü olarak bankalarda müşteri ilişkisi kurulduktan sonra oluşan gerçek ve tüzel kişilere ait veriler "müşteri sırrı" haline gelecek.

Diğer kanunların emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla, "müşteri sırrı" niteliğindeki bilgiler, sır saklama yükümlülüğünden istisna tutulan haller haricinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca müşterinin açık rızası alınsa bile kendisinden gelen bir talep ya da talimat olmaksızın yurt içindeki ve yurt dışındaki üçüncü kişilerle paylaşılamayacak ve bunlara aktarılamayacak.

BDDK, ekonomik güvenliğe ilişkin yapacağı değerlendirme neticesinde, "müşteri sırrı" ya da "banka sırrı" niteliğinde olan her türlü verinin, yurt dışındaki üçüncü kişilerle paylaşılmasını ya da bunlara aktarılmasını yasaklamaya, ayrıca bankaların faaliyetlerini yürütmede kullandıkları bilgi sistemleri ve bunların yedeklerinin yurt içinde bulundurulması hususunda karar almaya yetkili olacak.

Sır saklama yükümlülüğünden istisna tutulan hallerde yapılacak paylaşımlar da dahil olmak üzere "müşteri sırrı" ve "banka sırrı" niteliğindeki bilgiler, sadece belirtilen amaçlarla sınırlı olmak ve ölçülülük ilkesine uygun olarak bu amaçların gerektirdiği kadar veriyi içermek kaydıyla paylaşılabilecek.

Bankalar tarafından finansal piyasalarda yapay arz, talep veya döviz kuru dahil fiyat oluşumunu sağlamak amaçlı işlem ve uygulamaların yapılması, internet ortamı dahil farklı araçlarla gerçeğe aykırı veya yanıltıcı bilgilerin yayılması, tasarruf sahiplerinin gerçeğe aykırı veya yanıltıcı şekilde yönlendirilmesi ya da bu amaçları sağlamaya yönelik benzer işlem ve uygulamaların yapılması finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlemler olarak kabul edilecek. Bu madde kapsamına giren işlem ve uygulamalar BDDK tarafından belirlenecek ve Resmi Gazete'de yayımlanacak.

Bankacılık sisteminin geneli için belirlenen standart oran ve sınırların kalkınma ve yatırım bankaları için farklılaştırılması konusunda BDDK yetkili olacak.

Katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının Bankacılık Kanunu'nda düzenlenen faaliyetleri faizsiz yöntemlerle gerçekleştirmelerine ilişkin usul ve esasları belirlemek üzere BDDK'ye yetki verilecek.

Katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarınca faizsiz finansman sağlamak amacıyla katıldıkları ortaklıklar, bankanın dahil olduğu risk grubu kapsamında değerlendirilmeyecek.

Kalkınma ve yatırım bankalarına tanınan ortaklık payı sınırlamasına ilişkin muafiyetin katılım bankalarının faizsiz finansman sağlamak amacıyla edindikleri ortaklık payları için de tanınması, katılım bankalarının faizsiz yöntemlerle finansman sağlanması nedeniyle üstlendikleri yükümlülüklerden dolayı gayrimenkul ve emtia üzerine yaptıkları işlemlere ilişkin özel hükümler düzenlenebilecek.

Bankaların kredi, mevduat, dış ticaret, transfer, nakit yönetimi ve kredi kartı gibi tüm faaliyetlerinden her ne ad altında olursa olsun aldıkları ücret, masraf ve komisyonların belirlenmesi hususundaki yetkiler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına verilecek.

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Bankacılık Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la Bankacılık Kanunu, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nda yer alan idari para cezaları güncelleniyor.

Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlara, "yurt içinde şube açma" ve "sınır ötesi faaliyetler" hükmüne aykırı şekilde şube ve temsilcilik açılması halinde, 100 bin liradan 200 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak.

Pay edinim ve devirlerindeki bazı hükümlere aykırılık halinde 100 bin liradan 200 bin liraya, kanunda belirtilen hükümlere aykırı olarak banka genel müdür ve yardımcılıklarına atama yapılması veya çalışma ve imza yetkisi yasağına tabi kişilerin yasaklanan görevlerde çalıştırılması halinde 100 bin liradan 500 bin liraya, karar defteri hükümlerine aykırılık halinde bağımsız denetim kuruluşları veya değerleme ve derecelendirme kuruluşlarına yönelik hükümlere ya da muhasebe ve raporlama sistemine, konsolide finansal raporlar, finansal raporların imzalanması, sunulması, ilanı ve denetimi veya belgelerin saklanması hükümlerine aykırı davranılması halinde 50 bin liradan 100 bin liraya kadar idari para cezası kesilecek.

Dahil olunan risk grubu ve mensuplara kredi kullandırma koşulları çerçevesinde kredi yasaklarına uyulmaması halinde 50 bin liradan az olmamak üzere verilen kredinin yüzde 5'i tutarına kadar, ayrılması gereken karşılıkların tesis edilmemesi halinde 500 bin liradan az olmamak üzere ayrılması gereken karşılık tutarının yüzde 5'ine kadar, kredi sınırlarına uyulmaması halinde 500 bin liradan az olmamak üzere aykırılık oluşturan tutarın yüzde 5'ine kadar, kanunda belirtilene aykırı şekilde ortaklık payı edinilmesi halinde 500 bin liradan az olmamak üzere aykırılık teşkil eden tutarın yüzde 5'ine kadar, yasaklama ve sınırlamalara aykırılık halinde 500 bin liradan az olmamak üzere yasaklama ve sınırlama konusu değerin yüzde 5'ine kadar ceza uygulanacak.

Sandık ve vakıflara ilişkin işlemler hükümlerine aykırılığın cezası 500 bin liradan az olmamak üzere aykırılık tutarı kadar, bağış sınırlamasına uyulmamasının cezası ise 500 bin liradan az olmamak üzere aykırılık tutarı kadar olacak.

Türkiye'de kurulan kredi kuruluşlarının yurt dışındaki şubeleri ve ortaklıklarının, mevduat cüzdanı ve fon toplamaya ilişkin evrakın düzenlenmesi işlemlerini faaliyette bulundukları ülkede yapmaması; bu şube veya ortaklıklar adına yurt içinde mevduat cüzdanı ve fon toplamaya ilişkin evrak düzenlenmesi halinde 500 bin liradan 1 milyon liraya kadar idari para cezası verilecek.

Kredi kuruluşlarının, mevduat hesapları ile katılım fonu hesaplarını Merkez Bankasınca tespit edilecek vade ve türlerine göre tasnif etmemesi, tasarruf mevduatı ve gerçek kişilere ait katılım fonunu diğer hesaplardan ayırmaması halinde kesilecek idari para cezası 500 bin liradan 1 milyon liraya kadar olacak.

Mevduatın ve katılım fonunun çekilmesi ve müşteri hakları hükümlerine aykırılık halinde 500 bin liradan 1 milyon liraya kadar idari para cezası kesilecek.

Merkez Bankası tarafından miktar ya da oranların tespit edildiği durumlarda, söz konusu miktar ve oranlara aykırılık oluşturan tutarın 10 katına kadar, finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlemler olarak kabul edilen işlem ve uygulamaları gerçekleştirenlere, menfaat sağlanması halinde sağlanan menfaatin iki katından az olmamak üzere, bir önceki yıl sonu finansal tablolarında yer alan faiz, kar payı gelirleri, alınan ücret ve komisyonlar ile bankacılık hizmet gelirleri toplamının yüzde 5'ine kadar idari para cezası uygulanacak.

Yaptırım kararı verilinceye kadar aykırılığın birden fazla işlenmiş olması veya idari para cezasının uygulanmasından itibaren 2 yıl içinde aynı aykırılığın tekrarlanması dikkate alınarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna (BDDK) idari yaptırımı ağırlaştırma yetkisi verilecek.

BDDK kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle ilgili gerçek ve tüzel kişilere Bankacılık Kanunu kapsamında verilmesi öngörülen idari para cezası tutarları da güncelleniyor.

Bankacılık Kanunu'nda yer alan sınırlamalara, kararlara ve düzenlemelere aykırı hareketler dolayısıyla öngörülen idari yaptırım kapsamına, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından Bankacılık Kanunu'na dayanılarak verilen talimatlar da dahil edilecek.

Telafisi mümkün olmayan zararların önlenebilmesi için izinsiz faaliyetlerin işlenmesinde kullanılan internet sitelerine erişimin içerik ve yer sağlayıcılarının yurt içinde olması halinde internet sitesine erişim engellenecek.

BDDK tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını takiben hakim kararı sonrasında internet sitesine erişim engellenecek. İçerik ve yer sağlayıcının yurt dışında olması durumunda kurulun başvurusu üzerine bu tedbirin uygulama yetkisi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda olacak.

Bankaların; kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar dışındaki bir ortaklıktaki payının kendi öz kaynaklarının yüzde 15'ini, bu ortaklıklardaki paylarının toplam tutarının ise kendi öz kaynaklarının yüzde 60'ını aşması halinde, aşım tutarının öz kaynak hesaplamasında ana sermayeden indirim kalemi olarak dikkate alınacağına yönelik hüküm kaldırılıyor. Aşım tutarının öz kaynak hesaplamasında ana sermayeden indirilmesi yerine, Basel standartları uyarınca yüksek risk ağırlığına tabi tutulması sağlanıyor.

Bankacılık Kanunu'nda yapılan değişikliklere göre çıkarılacak düzenlemeler yürürlüğe konulana kadar mevcut hükümler uygulanacak. Bankacılık Kanunu'nda belirtilen sınırlama ve oranlara uyum konusunda yapılan değişiklikler sebebiyle oluşabilecek aşımların giderilmesi için BDDK'ya, bankalara süre verme yetkisi tanınıyor.

Kanun, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nda da değişiklik getiriyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit ve ilan etmeye yetkili olacak.

Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nda yer alan idari para cezası tutarları da güncelleniyor.

Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle bu kanun kapsamındaki kuruluşlara, kart çıkaran kuruluşların, talepte bulunmayan veya sözleşme imzalamayan kişiler adına kart vermeleri, kart çıkaran kuruluşların, kart hamilleri talep etmedikçe kart limitlerini artırmaları halinde 25 bin liradan 50 bin liraya kadar, koruyucu hükümlere aykırılık halinde 50 bin liradan 250 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak.

Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nda yapılan değişiklikle, sermaye yapılarının güçlendirilmesi ve daha kurumsal bir yapıya kavuşturulmalarını sağlamak amacıyla faktoring şirketlerinin kuruluşunda nakden ödenecek sermaye tutarı, 20 milyon liradan 50 milyon liraya çıkarılacak.

Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nda yer alan idari para ceza tutarlarının güncellenmesi ve yaptırım kararı verilinceye kadar aykırılığın birden fazla işlenmiş olması veya idari para cezasının uygulanmasından itibaren iki yıl içinde aynı aykırılığın tekrarlanması dikkate alınarak BDDK'ye idari yaptırımı ağırlaştırma yetkisi verilecek.

Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'ndaki idari para cezaları da güncelleniyor.

Faktoring şirketleri asgari ödenmiş sermayelerini, yasanın yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde kanunda belirtilen tutara yükseltecek.

Öngörülen sürelerde asgari ödenmiş sermayelerini artırmayanların faaliyet izinleri iptal edilecek.

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen kanunla, Sermaye Piyasası Kanunu'nun "ayrılma hakkı"na ilişkin maddesi değiştirildi. Buna göre, önemli nitelikteki işlemlere ilişkin genel kurul toplantısına katılarak olumsuz oy veren ve bu muhalefeti tutanağa geçirten pay sahipleri, paylarını halka açık ortaklığa satarak ayrılma hakkına sahip olacak.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), halka açık ortaklığın niteliğine göre, ayrılma hakkını, ayrılma hakkına konu önemli nitelikteki işlemin kamuya açıklandığı tarihte sahip olunan paylar için kullanılabilmesine ilişkin esasları belirleyecek.

Halka açık ortaklık, bu payları pay sahibinin talebi üzerine, SPK tarafından belirlenecek esaslara göre adil bir bedel üzerinden satın almakla yükümlü olacak.

Kanunla halka açık anonim ortaklıklarda, hakim ortağın değişmesi durumunda ortaya çıkan pay alım teklifi zorunluluğu, payın ya da oy hakkının iktisabına ilişkin bilginin kamuya açıklandığı tarihte pay sahibi olan yatırımcılara tanınacak.

Sermaye Piyasası Kanunu'na yeni madde eklenerek, "Borçlanma Aracı Sahipleri Kurulu" oluşturulacak. Böylelikle yatırımcıların değişen koşullara göre, toplu şekilde hareket edebilmesi ile ihraççılarla yatırımcıların borçlanma araçlarının hüküm ve şartlarının değişmesi yönünde mutabakata varabilmesine imkan sağlanacak.

Yurt dışında sermaye piyasalarında geniş bir uygulama alanı bulan "trust" kurumu, Türk sermaye piyasasına "Teminat Yönetim Sözleşmesi" olarak kazandırılacak ve buna ilişkin genel esaslar belirlenecek.

Teminat yöneticisi, sermaye piyasası araçlarından doğan yükümlülüklerin teminatını teşkil etmek için mülkiyeti kendisine devredilen veya üzerinde lehine sınırlı ayni hak tesis edilen teminat konusu varlıkların sevk ve idaresinin sağlanması, muhafazası, hukuki yollara müracaat edilmesi, temerrüt halinde ya da kanun veya sözleşme hükümlerinde öngörülen sebeplerle teminattan alacağın karşılanması söz konusu olduğunda; teminata konu varlığın paraya çevrilmesi, teminata konu varlıkların satış tutarının yatırımcılar arasında paylaştırılması, yatırımcıların alacağı karşılandıktan sonra arta kalan değer olursa bunun teminat verene iade edilmesi, borcun sona ermesi ile birlikte teminat konusu varlıkların teminat verene iade edilmesi, yatırımcıların menfaatlerinin korunması da dahil diğer her türlü iş ve muamelelerin yerine getirilmesi için ihraçtan önce, ihraççı ile yazılı olarak akdedilecek bir teminat yönetim sözleşmesi ile yetkilendirilecek.

Teminat yöneticisi, teminatlara ilişkin tapuya tescil işlemleri, gemi sicili, araç sicili ve taşınır rehin sicili dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere özel sicillerde yapılacak rehin, ipotek veya herhangi bir ayni hakkın, şerhin, takyidatın, hak ve alacağın tescili, kaydı ve bunlar için gerekli olan her türlü işlem dahil olmak üzere teminatın tesisi, terkini, fekki, sona erdirilmesi konusundaki tüm iş ve muameleleri kendi adına ve yatırımcılar hesabına yerine getirmeye yetkili olacak.

Teminat konusu varlıklar, teminat yöneticisinin mal varlığından ayrı olacak ve ayrı izlenecek. Bu varlıklar, teminat yöneticisinin borçları nedeniyle kamu alacakları için olsa dahi haczedilemeyecek, rehin edilemeyecek, iflas masasına dahil edilemeyecek, üzerlerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulamayacak.

Teminat yöneticisinin teminaten mülkiyeti devredilen varlıkları tasarruf amacı dışında kullanması durumunda, Türk Ceza Kanunu'nu kapsamında "güveni kötüye kullanma" suçundan hükmedilecek, ceza 5 yıldan az olamayacak.

SPK, kitle fonlaması faaliyetlerinin, ortaklığa veya borçlanmaya dayalı olarak halktan para toplanarak yapılmasına ilişkin belirlemede bulunabilecek. Borçlanmaya dayalı kitle fonlaması faaliyetlerine bankacılık mevzuatı hükümleri uygulanmayacak.

Kitle fonlaması işlemlerine ilişkin hazırlanan bilgi formunu imzalayan gerçek ve tüzel kişiler, formda yer alan yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgilerden kaynaklanan zararlardan müteselsilen sorumlu olacak.

Yatırım kuruluşları ve portföy yönetim şirketlerinin yapabilecekleri yan hizmetlere, SPK'nin, proje finansmanı dahil belirleyeceği hizmet ve faaliyetlerde kambiyo düzenlemeleri saklı kalmak kaydıyla kredi ya da ödünç verilmesi, döviz hizmetleri sunulması da eklenecek.

Tüzel kişiliği bulunmayan yatırım fonları, konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı fonlarının tapu, ticaret sicili ve diğer resmi sicillerde tescil, değişiklik, terkin ve düzeltme talepleri dahil olmak üzere her türlü sicil işlemlerinde tüzel kişiliği haiz addolunacak.

TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, Sermaye Piyasası Kanunu'ndaki konut ve varlık finansmanı fonlarına ilişkin başlığına bir fıkra ekleniyor.

Buna göre fon; tapu, ticaret sicili ve diğer resmi sicillerde tescil, değişiklik, terkin ve düzeltme talepleri dahil olmak üzere her türlü sicil işlemleri ile sınırlı olarak tüzel kişiliği haiz addolunacak. Devrinin geçerliliği bir tapu veya sicil kaydına bağlı olan ve konut veya varlık finansmanı fonu portföyüne alınan varlık, haklar, tapu siciline veya ilgili sicile fon adına tescil edilecek. Tapuda, ticaret sicilinde ve diğer resmi sicillerde fon adına yapılacak işlemler, fon kurucusu ile fon kurulunu temsil eden birer yetkilinin müşterek imzalarıyla gerçekleşecek.

Kira sertifikası ve varlık kiralama şirketlerine yönelik yapılan değişiklikle proje finansmanı, proje finansman fonu ve projeye dayalı menkul kıymet hususları yeniden düzenleniyor.

Buna göre, proje finansmanına konu olan projenin gelirleri ve diğer hakları proje finansman fonuna temlik edilecek. Proje finansmanına konu olacak varlık ve haklara, proje finansman fonunun kurucularına, fonun kuruluşuna, faaliyet şartlarına, yönetimi ve sona ermesine ve projeye dayalı menkul kıymet ihracına ilişkin usul ve esaslar SPK tarafından belirlenecek. Fon; tapu, ticaret sicili ve diğer resmi sicillerde tescil, değişiklik, terkin ve düzeltme talepleri dahil olmak üzere her türlü sicil işlemleri ile sınırlı olarak tüzel kişiliği haiz addolunacak.

Devrinin geçerliliği bir tapu veya sicil kaydına bağlı olan ve proje finansman fonu portföyüne alınan varlık ve haklar, tapu siciline veya ilgili sicile fon adına tescil edilecek. Tapuda, ticaret sicilinde ve diğer resmi sicillerde fon adına yapılacak işlemler, proje finansman fonu kurucusu ile fon kurulunu temsil eden birer yetkilinin müşterek imzalarıyla gerçekleşecek.

Projeye dayalı menkul kıymet itfa edilinceye kadar, proje finansman fonu portföyünde yer alan varlıklar ve haklar, proje finansman fonunun kurucusunun ve fon kullanıcısının yönetiminin veya denetiminin kamu kurumlarına devredilmesi halinde dahi teminat amacı dışında tasarruf edilemeyecek, rehnedilemeyecek, teminat gösterilemeyecek, kamu alacaklarının tahsili amacı da dahil olmak üzere haczedilemeyecek, iflas masasına dahil edilemeyecek. Ayrıca bunlar hakkında ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilemeyecek.

Sermaye Piyasası Kanunu'nda yer alan "Kanuna aykırı ihraçlarda uygulanacak tedbirler" başlığı "Kanuna aykırı ihraçlar ile izahnamede yer alan bilgi ve açıklamalara aykırılık halinde uygulanacak tedbirler" şeklinde değiştirilerek kapsamı genişletiliyor.

Buna göre izahnamede yer alan yatırımcıların yatırım kararını etkileyecek nitelikteki taahhüt ve açıklamalara aykırı davranması veya taahhütlerin makul süre içinde yerine getirilmemesi durumunda SPK, hukuki ve cezai sorumluluk saklı kalmak kaydıyla, her türlü harç ve teminattan muaf olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemeye ya da öngöreceği diğer her türlü tedbiri almaya yetkili olacak.

Kurul, ihraçtan elde edilen tutarın izahnameye aykırı olarak kullanılması sonucunu doğurduğu tespit edilen iş ve işlemlerin iptali ve elde edilen nakit ve diğer varlıkların izahnameyi yayımlayan ortaklığa veya kolektif yatırım kuruluşuna iadesi için tespit tarihinden itibaren 3 ay ve her halde izahnamenin onay tarihinden itibaren 2 yıl içinde izahnameye aykırı olarak gerçekleştirilen işlemin iptali için dava açmaya da yetkili olacak.

Sermaye Piyasası Kanunu'nda belirlenen idari para cezası gerektiren fiiller arasına tüzel kişilere idari para cezası verilmesi ekleniyor.

Buna göre, tüzel kişilere, aykırılığın ağırlığı ve etkilediği mağdur sayısı dikkate alınarak bağımsız denetimden geçmiş yıllık finansal tablolarında yer alan brüt satış hasılatının yüzde 1'i ile vergi öncesi karının yüzde 20'sinden yüksek olanına kadar idari para cezası verilebilecek.

SPK tarafından gerçek ve tüzel kişilerden bilgi, belge, açıklama ve kayıtların süresi içinde vermeyen, istenen şekliyle vermeyen, eksik, gerçeğe aykırı, yanıltıcı nitelikte veren, görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarını engelleyen veya zorlaştıran kişiler hakkında 20 bin liradan 250 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak.

Kurula gerçeğe aykırı, yanıltıcı nitelikte bilgi, belge vermek veya açıklamalarda bulunmak suretiyle gereksiz olarak denetim yapılmasına neden olan kişiler hakkında bin liradan 25 bin liraya kadar idari para cezası verilecek.

Doğrudan ya da dolaylı olarak sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek nitelikteki ve henüz kamuya duyurulmamış bilgilere dayalı olarak işlem yapanlar hakkında verilecek hapis cezasının alt sınırı iki yıldan üç yıla çıkarılıyor.

Aynı şekilde sermaye piyasası araçlarının fiyatlarına, fiyat değişimlerine, arz ve taleplerine ilişkin olarak yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandırmak amacıyla işlem yapanlar, yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler için uygulanacak hapis cezasının alt sınırı da iki yıldan üç yıla yükseltiliyor.

Kanuna eklenen yeni maddeyle, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinde değişiklik yapıldı.

Buna göre, tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunda olan yetkiler, Merkez Bankasına verildi.

KAYNAK: TBMM RESMİ WEB SİTESİ

KANUNUN TAM METNİ İÇİN TIKLAYINIZ.