29-03-2016
ABD'nin batı yakasındaki Kaliforniya eyaletinin San Barnardino bölgesinde, bölge Sağlık Müdürlüğü çalışanlarının katıldığı bir etkinlikte 14 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırısının davasında incelenmesi FBI'ca gerekli görülen bir iPhone'un Apple yardımıyla bazı güvenlik engellerinin kaldırılması için FBI mahkemeye başvuruda bulunmuştu. Ceza davasının görüldüğü San Francisco'daki İlk Derece Mahkemesi Şubat ayında 1789 tarihli ve federal mahkemelere mevcut usül kanunları altında belirtilen yaptırım veya karar türleri dışında karar alabilmeleri için belli bir takdir yetkisi tanıyan 'All Writs Act' Kanunu altında, FBI’ın istemini kabul etmişti. Mahkeme Apple'ı şüphelilerden Farook'un iPhone'unun bazı güvenlik önlemlerinin aşılması için FBI'a destekte bulunmaya zorlayan bir karar vermişti. Apple bu ara karardan rücu edilmesi için itirazda bulunmuştu.
İlk derece hakiminin konuyla ilgili tarafları dinlemesine birkaç gün kala, FBI dün Apple'ın itirazına katılarak, FBI'ın akıllı telefonun içeriğine erişmeyi başardığını, Apple'dan güvenlik önlemlerinin aşılması için teknik destek vermeye zorlayacak bir mahkeme kararına gerek kalmadığını belirtti.
Mahkemelere usül kurallarında belirtilmeyen türde karar ve yaptırımlar oluşturabilmeleri konusunda belli bir takdir alanı açan 1789 tarihli All Writs Act'in ilgili bölümü, herhangi bir federal mahkemenin 'kendisine tanınmış yetki ve görevlere destek bağlamında zorunlu veya yerinde olan, yasanın (hukukun) genel uygulamaları ve prensipleriyle uyumlu olan her kararı' verebileceği şeklinde bir düzenleme içeriyor.
San Francisco'da istenen kararı veren ilk derece hakimi Pym'den farklı olarak, geçtiğimiz haftalarda New York'taki federal mahkemedeki ilk derece hakimi Orenstein, uyuşturucu suçundan hükümlü olan Feng'in cezasının belirleneceği duruşması öncesi, arama kararı sonucu ele geçmiş olan hükümlüye ait iPhone'un içeriğine erişim için FBI'ın yaptığı benzer bir talebi reddetmişti. Orenstein All Writs Act altında Apple'ı böyle bir desteğe zorlayacak bir karar almak için takdir yetkisi olmadığına hükmetmişti.
Orensteiin, All Writs Act'teki 'yasanın (hukukun) genel uygulamaları ve prensipleriye uyumlu' ('agreeable to the usages and principles of law') ibaresi gereği, söz konusu takdir hakkının, yasa koyucunun her senaryoyu öngörememesi sonucu oluşan yasa boşluklarını doldurma amacıyla sınırlı bir takdir hakkı olduğunu hatırlatmıştı. Bu doğrultuda da, mevcut yasaların yasalaşma süreçlerinde görüşülmesine rağmen yasada yer verilmeyen düzenlemelerin, All Writs Act altında mahkemelerin kararları yoluyla uygulanmasının mümkün olmadığını belirtmişti.
Yasama süreçlerinde görüşülüp mevzuat dışında kalan düzenlemeler doğrultusunda kararlar alma yetkisinin All Writs Act'te mahkemelere tanınan takdir hakkının dışında kalması gerektiği yorumu Apple'ın öne sürdüğü ve mahkemede kabul bulan bir yorum. Ancak mahkeme FBI'ın 'yasanın (hukukun) genel uygulamaları ve prensipleriyle uyumlu' ibaresini, yasada açıkça yasaklanmamış olan düzenlemeler olarak yorumlayan yaklaşımı altında bile, konuyla ilgili en önemli mevzuat olan Communications Assistance for Law Enforcement Act (CALEA) kanununa bakıldığında, FBI'ın istediği gibi zorlayıcı bir kararın kanun altında uygun olmayacağını belirtti.
Her halukarda, mahkemenin yaklaşımı All Writs Act ile tanınan takdir hakkının yasalaşma sürecini irdelemeyi de gerektirdiğinden, Orenstein yasalaşma sürecinde bu gibi bir zorlamanın düşünüldüğünün görüldüğünü, ama yasada buna yer verilmemiş olduğunu açıkladı. Özel bir iletişim şirketini FBI'ın bir ceza davası kapsamında burada istenen tür bir destek vermeye zorlamak konusunda bir takdir hakkı olmadığına hükmeden Orenstein, meclis tutanaklarında görüşülmesine rağmen yasada yer verilmeyen yaklaşımların mahkemelerce hayata geçirilmesinin, Kuvvetler Ayrılığı İlkesini de ihlal edeceğini belirtti.
Orenstein'in kararına itiraz eden FBI'ın itirazı önümüzdeki aylarda bir başka hakim tarafından görüşülecek. FBI açıklamalarında sıklıkla Apple'ın daha önce defalarca bu davada istenen tür teknik desteği FBI'a verdiğini, ama kamuoyuna yansıyan bu dava ve duruşmalar sürecinde bir marka ve halkla ilişkiler atılımı içine girdiğini belirtiyor. FBI'ın bu suçlaması, FBI yetkililerinin ve Apple Baş Hukukçusunun da dinlendiği ABD Temsilciler Meclisi'nin konuyla ilgili komisyon görüşmelerinde de dile getirildi.