24-11-2023
Anayasa Mahkemesi 11/10/2023 tarihinde E.2022/96 numaralı dosyada, 7408 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin (1) numaralı fıkrasına eklenen ikinci cümlenin ve 16. maddesinin (1) numaralı fıkrasına eklenen ikinci cümlenin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Dava Konusu Kurallar
Dava konusu kurallarla, ihracatçı birlikleri ile Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) genel sekreter ve genel sekreter yardımcılarının atamalarının belirli durumlarda Ticaret Bakanlığı (Bakanlık) tarafından resen yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
İptal Talebinin Gerekçesi
Dava dilekçesinde özetle; Bakanlığın olumlu görüş vermemek suretiyle istediği kimseyi resen atayabileceği ve bu durumun keyfîliğe neden olacağı, atanacak kişinin niteliklerine ilişkin belirliliğin sağlanmadığı, resen atama usulüne ilişkin kanun düzeyinde açık, nesnel, somut bir ölçüt öngörülmediği, dolayısıyla birlikler ve TİM’in kanuni güvenceden yoksun bırakıldığı, resen belirleme yetkisinin idareye bırakılmasının idari özerkliğe aykırı, idari ve mali denetim yetkisinin ötesinde olduğu, genel sekreter ya da genel sekreter yardımcısı olmaya talip kimseler arasında ayrımcılık yapılabileceği, seçme ve seçilme hakkının özüne dokunulduğu belirtilerek kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları, idare teşkilatı içinde hizmet yerinden yönetim kuruluşları kapsamında olduğundan devletin gözetim ve denetimi altındadır. Bu kuruluşlar üzerindeki devlet denetiminin bir vesayet yetkisi olduğu genel olarak kabul edilmekle birlikte bu kuruluşlar üzerinde uygulanması gereken vesayet, Anayasa’nın 127. maddesinde öngörülen vesayet yetkisinden farklıdır. Anayasa’nın 135. maddesine göre merkezî idarenin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerindeki vesayet yetkisi kanunla düzenlenmeli ve bu vesayet yetkisi idari ve mali denetim kapsamındaki konular ile sınırlı olmalıdır. Bu konuda takdir yetkisi anayasal ilkelere aykırı olmamak koşuluyla kanun koyucuya ait olmakla birlikte kanun koyucu, idari vesayet yetkisi kapsamında meslek odalarının özerkliğini sınırlamaya yönelik düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlıdır.
Meslek kuruluşlarının yönetici kadrolarında boşluk bulunması bu kuruluşların yürüttüğü hizmetlerde aksamalara neden olacağından söz konusu kadrolarda boşluk oluşmasını önleyici tedbirler alınması gerekebilir. Bu bağlamda ihracatçı birliklerinin ve TİM’in yetkili organlarının genel sekreter ve genel sekreter yardımcılarını atamaması hâlinde bunların doğrudan Bakanlık tarafından atanması kamu hizmetlerinin aksamasını önleme amacına yöneliktir.
Ancak Bakanlığın ihracatçı birlikleri ile TİM’in yerine geçerek genel sekreter ve genel sekreter yardımcılarını doğrudan kendisinin ataması oldukça ağır bir vesayet yetkisi niteliğindedir. Merkezî idarenin meslek kuruluşu yerine geçerek kendisinin icrai karar alması biçimindeki bir vesayet aracı ancak mutlak zorunluluğun bulunduğu istisnai hâllerde öngörülebilir. Meslek kuruluşlarının yönetici konumundaki kadrolarında boşluk bulunması, merkezî idarenin meslek kuruluşu yerine geçerek icrai karar alması biçimindeki ağır bir vesayet aracının kullanımını gerektirecek düzeyde bir zorunluluk oluşturmayacaktır. Kaldı ki meslek kuruluşu tarafından atama yapılana kadar anılan kadrolara geçici olarak atama yapılması biçiminde özerkliği daha az sınırlayıcı araçlar da mevcuttur.
Bu itibarla ihracatçı birliklerinin ve TİM’in genel sekreter ve genel sekreter yardımcılarının doğrudan Bakanlık tarafından atanmasının meslek kuruluşlarının özerkliğine ölçüsüz bir müdahale oluşturduğu ve bu suretle kuralların Anayasa’nın 135. maddesiyle bağdaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralların Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.