02-12-2019
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü 24/10/2019 tarihinde, Binali Boran (B. No: 2016/1235) başvurusunda Anayasa’nın 36. Maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Olaylar
Ortağı olduğu şirketin prim borçlarıyla ilgili ödeme emrinin iptalini isteyen başvurucunun talebini kabul eden İş Mahkemesi, temyiz üzerine Yargıtayın bozma karar vermesi sonucu davayı reddetmiştir. Mahkemenin kararını 3/6/2015’te öğrenen başvurucu 11/6/2015 tarihinde UYAP üzerinden (elektronik ortamda) hükmü temyiz etmiştir. Yargıtay ise temyiz talebinin 12/6/2015 tarihinde verildiğini kabul ederek süre aşımı nedeniyle dilekçenin reddine karar vermiştir.
İddialar
Başvurucu, temyiz talebinin süre yönünden reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda elektronik ortamda güvenli elektronik imza kullanılarak dava açılabileceği belirtilmiş ve elektronik ortamda yapılan işlemlerde sürenin gün sonunda biteceği belirtilmiştir.
Yine başvuru konusu olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği'nin ilgili maddelerinde güvenli elektronik imzayla UYAP üzerinden kanun yolu başvuru dilekçesinin gönderilebileceği, dilekçenin sisteme kaydedildiği tarihte yapılmış sayılacağı, elektronik ortamda kanun yolu başvurusunun saat 00.00’a kadar yapılabileceği belirtilmiştir.
Yapılan incelemede; mahkeme kararının 3/6/2015 tarihinde başvurucuya tebliğ edildiği, başvurucu vekilinin UYAP'tan 11/6/2015 günü saat 17.44'te temyiz talebinde bulunduğu, Mahkeme Kalemince 12/6/2015 günü saat 07.26'da işleme başlandığı tespit edilmiş, Mahkemece temyiz talebinin 11/6/2015 tarihinde süresinde yapıldığı belirtilerek dosya gönderme kontrol formu düzenlendiği anlaşılmıştır.
Başvurucunun UYAP üzerinden 11/6/2015 tarihinde temyiz talebinde bulunmasına rağmen dilekçenin Mahkeme görevlileri tarafından yasal süre dolduktan bir gün sonra (12/6/2015) işleme konulması nedeniyle Yargıtayın bu tarihi esas alarak temyiz dilekçesini süre yönünden reddetmesi öngörülebilirlik sınırları içinde değerlendirilemez. Ayrıca ilgili Kanun ve Yönetmelik hükümlerinde, elektronik ortamda başvurunun aynı gün gece saat 00:00'a kadar yapılabileceği belirtilmiştir. Bu açıdan başvurucunun sürenin son günü mesai bitiminden sonra saat 17.44' te kanun yoluna başvurmasının da makul görülmesi gerekir.
Bu hususlar ışığında Yargıtayca yapılan uygulamanın, kanun yolunu kullanması imkânını ortadan kaldırarak başvurucunun üzerinde ağır bir yüke sebep olduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenle başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçlarla orantısız olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Dolayısıyla müdahale ölçülü değildir.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.