Dönem : 22 Yasama Yılı : 2
T.B.M.M. (S. Sayısı : 508)
Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/807)
Not : Tasarı Başkanlıkça; Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler; Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ile Plan ve Bütçe komisyonlarına
havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık 7.5.2004
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı :
B.02.0.KKG.0.10/101-870/2161
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Ulaştırma Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı
Bakanlar Kurulunca 19.4.2004 tarihinde kararlaştırılan “Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Türk Telekomünikasyon
Anonim Şirketinin (Türk Telekom) telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan
ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini tekel
olarak yürütmesine ilişkin hak ve yetkisi 1.1.2004 tarihi itibarıyla sona ermiş
bulunmakta olup, Türk Telekomun özelleştirme çalışmalarında gelinen noktada,
özelleştirmenin gerçek değerinde ve en uygun koşullarda sonuçlandırılmasını
teminen, bir takım ilave düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur.
Keza, telekomünikasyon
sektöründe rekabetin yoğun olarak yaşanmaya başladığı ve Türk Telekomun tekel
hakkının da sona erdiği bu noktada, beklenen özelleştirmenin ülke için en uygun
şartlarda gerçekleştirilmesi, özelleştirme ile amaçlanan hedeflere
ulaşılabilmesi, Türk Telekomun özelleştirme sonrasında faaliyetlerini etkin ve
verimli bir şekilde sürdürebilmesi için bir takım yasal değişikliklere gerek
görülmüştür.
Türk Telekomun
özelleştirmesine ilişkin usul ve esaslar 406 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanununda düzenlenmiştir.Bu bağlamda, 406 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinde
öngörülen “kapalı teklif usulü”nün bir takım sakıncaları görülmüştür. Kapalı
zarf içindeki tekliflerin tek ve nihai olduğu, “kapalı teklif usulü” her türlü
telekomünikasyon hizmetlerini yürütmeye ve telekomünikasyon alt yapısını
işletmeye yetkili bulunan ve yaygın bir teşkilat yapısına sahip olan Türk
Telekom için uygun bulunmamaktadır. Bu nedenle, pazarlık usulünün
uygulanmasının daha uygun olacağı değerlendirilmiştir.
Ayrıca, Türk Telekom gibi
katrilyonlarla ifade edilebilen büyüklükte sermayeye sahip olan bir şirketin
özelleştirilmesinde, yabancı yatırımcıların da ihaleye katılması yoluyla
rekabet ortamı içerisinde hak ettiği değeri bulabilmesini ve bu şekilde değerinin
artırılmasını teminen; 406 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası
da madde metninden çıkarılmıştır. Bu düzenleme ile amaçlanan husus, Türk
Telekom hisselerinin mutlaka yabancı yatırımcılara devri olmayıp, yukarıda
belirtildiği şekilde Türk Telekomun gerçek değerinde ya da bu değerin üzerinde
özelleştirilmesinin sağlanmasıdır.
Yukarıda belirtilen
gerekçeye ek olarak, Türk Telekomun tekel hakkının 1.1.2004 tarihi itibarıyla
ortadan kalktığı da gözetilerek, 406 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinin
birinci fıkrasının da yeniden düzenlenmesi gerekmiştir.
Diğer taraftan,
telekomünikasyon sektöründe düzenleyici ve denetleyici kamu otoritesi olarak
faaliyet gösteren Telekomünikasyon Kurulunun görev ve yetkilerinin ağırlığı ve
önemi ile telekomünikasyon sektörünün ülke ekonomisindeki önemli yeri de
gözetilerek, herhangi bir nedenle Kurul üyelerinden birden fazla eksilme olması
halinde, toplantı ve karar yetersayısının oluşmamasının ve bu nedenle karar
alınamamasının yaratacağı sorunların önlenmesini teminen Kurulun üye sayısı
artırılmıştır.
Tasarı ile, Türk Telekom
tarafından yürütülmekte olan uydu hizmetlerinin millî güvenlik ve ülke
savunması açısından stratejik önemi gözetilerek, uydu hizmetlerinin yürütülmesi
için ayrı bir anonim şirket kurulmasına ve bu kuruluşa ilişkin usul ve esaslar
da düzenlenmiştir.
Deniz haberleşmesindeki
gelişmelerin takip zorunluluğu ve bu hizmetlerin büyük yatırımları gerektirmesi
nedenleriyle, Türk Telekomun özelleştirilmesi aşamasında bu hizmetler ile bu
hizmetlerin yürütüldüğü Türk Telekoma bağlı Telsiz İşletme Müdürlüğü, Kıyı
Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğüne devredilmiştir.
Bankalar Kanunu uyarınca,
yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından devralınan şirket
ve iştiraklerden olan Devlet alacaklarının bir an önce tahsilini teminen, bu
şirket ve iştiraklerin mal varlıklarının satışına ilişkin düzenlemeye de
Tasarıda yer verilmiştir.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. - Madde ile; 406 sayılı Kanunun
ek 17 nci maddesi yeniden düzenlenmiştir.
Türk Telekomun telekomünikasyon şebekeleri
üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon
hizmetlerini tekel olarak yürütmesine ilişkin hak ve yetkisi 1.1.2004 tarihi
itibariyle sona ermiş bulunduğundan, “devamı süresince tekel mahiyetinin
yaratabileceği sakıncalar da dahil” ibaresinin madde metninden çıkarılması ve
fıkranın buna göre yeniden düzenlenmesi gerekmiştir.
Ayrıca, Türk Telekom gibi katrilyonlarla
ifade edilebilen büyüklükte sermayeye sahip olan bir şirketin özelleştirilmesinde,
yabancı yatırımcıların da ihaleye katılması yoluyla rekabet ortamı içerisinde
hak ettiği değeri bulabilmesini ve bu şekilde değerinin artırılmasını teminen,
406 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
Ulusal güvenlik ile ilgili olarak millî
yararların korunmasına yönelik tedbirlerin alınması şartıyla Türk Telekomun
hisselerinin % 45’inden fazlasının özelleştirilmesine ve yabancı gerçek veya
tüzel kişilerin Türk Telekomdaki hisse oranının % 45’in üzerine çıkmasına
ilişkin olarak Anayasal bir engel bulunmadığı hususu da gözetilmiştir.
Türk Telekom, hisselerin çoğunluğunun,
hatta tamamının özelleşmesi ve yabancı gerçek veya tüzel kişilerin Türk
Telekomdaki hisse oranının % 45’in üzerine çıkması halinde dahi Türk Telekomun
üstlendiği hizmetlerde ulusal güvenliğin ve millî yararların korunması ve
bağımsızlığın tehlikeye düşmesini etkin olarak engelleyecek başka yasal
önlemler bulunmaktadır.
406 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde
belirtildiği üzere, Telekomünikasyon Kurumu ile bir görev, imtiyaz sözleşmesi
yapılmış veya Telekomünikasyon Kurumu tarafından bir telekomünikasyon ruhsatı
veya genel izin verilmiş olmadıkça, telekomünikasyon hizmeti yürütülmesi
ve/veya alt yapısı kurulması ve işletilmesi mümkün değildir. Bu bağlamda Türk
Telekom da üstlenmiş olduğu telekomünikasyon hizmetlerini Telekomünikasyon
Kurum ile imzalamış olduğu görev sözleşmesine istinaden yürütmektedir.
Keza, idare, genel idare hukuku esaslarına
göre imtiyaz sözleşmelerinde denetim ve yaptırım uygulama yetkisi, sözleşmede
tek yanlı değişiklik yapma yetkisi ile sözleşmenin tek yanlı fesih yetkisi gibi
üstün yetki ve ayrıcalıklarla donatılmıştır. Buna göre, idarî nitelikteki bu
sözleşmelerin tarafı olan Telekomünikasyon Kurumu, ulusal güvenliğin ve millî
yararların korunması ile bağımsızlığın tehlikeye düşmesini engellemeye yönelik
olarak veya başka bir haklı nedenle bu sözleşmeyi tek yanlı olarak
değiştirebileceği gibi fesih de edebilecektir.
Zira, 406 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin
(f) fıkrası ile de Telekomünikasyon Kurumuna; Türk Telekom dahil işletmecilerle
imzaladığı sözleşmelerin ve verdiği genel izin ve telekomünikasyon
ruhsatlarının şartlarına uyulmasının sağlanması için gereken tedbirleri almaya,
faaliyetlerin mevzuat ile görev ve imtiyaz sözleşmesi, telekomünikasyon ruhsatı
veya genel izin şartlarına uygun yürütülmesini izleme ve denetlemeye, aykırılık
halinde ilgili işletmecinin bir önceki takvim yılındaki cirosunun % 3’üne kadar
idarî para cezası uygulamaya, millî güvenlik, kamu düzeni veya kamu hizmetinin
gereği gibi yürütülmesi amaçlarıyla gerekli tedbirleri almaya, gerektiğinde
tesisleri tazminat karşılığında devralmaya ya da ağır kusur halinde imtiyaz
sözleşmesini, telekomünikasyon ruhsatını ya da genel izni iptal etmeye ilişkin
olarak yetki verilmiş bulunmaktadır.
Dolayısıyla, yabancı gerçek veya tüzel
kişilerin Türk Telekomdaki hisse oranlarının % 45’in üzerine çıkması halinde
dahi bunların faaliyetlerinin söz konusu Kanun hükümlerine istinaden
denetlenmesi, millî güvenlik, kamu düzeni ve kamu hizmetinin gereği gibi
yürütülmesine yönelik önlemlerin alınması mümkün bulunmaktadır.
Geçmişte, Türk Telekomun
özelleştirilmesinde hisselerin çoğunluğunun yabancılara satılıp satılamayacağı
konusunda Anayasa Mahkemesi “stratejik öneme sahip kamu hizmetlerinin”
yabancılar eline geçmesinin, ülke savunması, güvenliği ve bağımsızlığı yönünden
sakıncalı bulunduğuna dair kararlar vermiştir. İlk bakışta stratejik öneme
sahip bir kamu hizmeti olması nedeniyle, telekomünikasyon hizmetleri için aynı
sakıncanın söz konusu olabileceği düşünülebilirse de günümüzde farklı
değerlendirmelere varılmaktadır.
Yüksek Mahkemenin içtihatlarındaki temel
kaygı, bazı alanları yabancı yatırımcılara tamamen kapatmak olmayıp ulusal
güvenlik ve bağımsızlığın tehlikeye düşme riskidir. Yüksek Mahkemenin söz
konusu kararlarında ulusal güvenliğin korunmasına ilişkin yeterli güvenceler
aradığı görülmektedir.
Yüksek Mahkeme, geçmişteki kararlarında,
stratejik kamu hizmetlerinin doğal veya hukuksal tekel olduğu varsayımından
hareket etmektedir. Yani bu tür hizmetler ile tekel konumu arasında doğrudan
bir bağlantı kurmaktadır. Söz konusu kararların verildiği 1990’lı yılların
başına kadar telekomünikasyon hizmetleri rekabete açılmamıştır. Bu nedenle,
Yüksek Mahkeme, tekel niteliğindeki stratejik kamu hizmetlerinin yabancılar
eline geçmesi halinde, Devletin doğrudan denetiminin mümkün olmayacağı
gerekçesiyle ulusal güvenlik ve bağımsızlığa aykırı olacağını düşünmüştür.
406 sayılı Kanunda zaman içerisinde
yapılan değişiklikler ile Yüksek Mahkemenin endişeleri giderildiği gibi, Yüksek
Mahkemenin kararlarını verdiği tarihlerdeki şartlar ile bugünkü şartlar da
farklılık göstermektedir. Günümüzde Türk Telekomun tekel hakkı tamamen ortadan
kalkmış, telekomünikasyon sektörü tam rekabete açılmış, mobil telefon ve
internet gibi yeni hizmetler üçüncü kişilerce de sunulmaya başlanmış ve yeni
nesil telekomünikasyon hizmetleri ortaya çıkmıştır.
Tamamen rekabete açılmış ve pek çok
işletmecinin faaliyet göstermekte olduğu bir sektörde, sadece bir işletmeci
olan Türk Telekom hisselerinin % 45’inden fazlasının hatta tamamının yabancı
gerçek veya tüzel kişilerin eline geçmesi, bunların tüm telekomünikasyon
hizmetlerine ilişkin olarak çoğunluğu ele geçirmesi anlamına da gelmeyecektir. Çünkü,
Türk Telekom artık sadece pazarın belirli bir kısmına hâkim olacaktır.
Diğer taraftan, stratejik kamu
hizmetlerinde çoğunluğun yabancıların eline geçmesi durumunda bile Devletin bu
hizmetler üzerindeki denetim ve düzenleme yetkileri devam etmektedir. Günümüzde
bağımsız idarî otoriteler, düzenleyici ve denetleyici kurum ve kurullar denilen
özerk regülasyon kurumları ile Yüksek Mahkemenin endişeleri de giderilmiştir.
Keza, bu kuruluşlar özel-tekel de olsa, rekabete açık da olsa, o sektördeki tüm
işletmecileri, kamu yararına aykırı hareket edip etmedikleri yönünden sürekli
olarak denetlemekte ve faaliyetlerini düzenlemektedirler. Telekomünikasyon
alanında da 4502 sayılı Kanun ile bu türden bir kurum oluşturulmuş ve faaliyete
geçirilmiştir.
Dolayısıyla, Türk Telekom hisselerinin %
45’inden fazlasının hatta tamamının yabancı gerçek veya tüzel kişilerin eline
geçmesinde Yüksek Mahkemenin 1990’lı yılların başında taşıdığı endişelerin
günümüzde de sürdürülmesi için bir neden kalmamıştır.
Anayasanın 47 nci maddesinde 1999 yılında
yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesinin daha önce içtihatlarında ortaya
koyduğu gerekçeler maddî hukuk açısından dayanağını yitirmiştir. Söz konusu
değişiklikle Anayasanın 47 nci maddesinin sadece “Devletleştirme” olan başlığı
“Devletleştirme ve Özelleştirme” olarak değiştirilmiş, ayrıca madde metninin
içeriğinde yapılan değişiklik ile Devletin, kamu iktisadî teşebbüslerinin ve
diğer kamu tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların
özelleştirilmesine de olanak tanınmıştır. Aynı maddenin son fıkrasında ise
Devlet, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından
yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile
gerçek veya tüzel kişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği hususunun
kanunla belirleneceği ifade edilmiştir.
Öte yandan, düzenleme ile güdülen amaç,
Türk Telekom hisselerinin mutlaka yabancı yatırımcılara satılması olmayıp, Türk
Telekom gibi çok büyük sermayeye sahip olan bir şirketin yabancı yatırımcıların
da ihaleye katılması yoluyla rekabet ortamı içerisinde gerçek değerinde ya da
bu değerinin üzerinde özelleştirilmesinin dolayısıyla değerinin artırılmasının
sağlanmasıdır.
Yabancı yatırımcılar, yönetiminde söz
sahibi olamayacakları, başka bir ifade ile şirketin hisselerinin % 50’sinden
fazlasına sahip olamadıkları bir ihaleye iştirak etmek istememektedirler. Bunun
sonucunda ihaleye katılım hem az olmakta hem de şirketin değeri düşmektedir. Bu
konudaki istatistiksel çalışmalar göstermiştir ki yabancılara % 51’in altında
ihaleye çıkarılan kamu şirketleri, % 51 ve üzerinde ihale edilenlere oranla
peştemaliye parası dahi düşük olmaktadır. Örneğin, şirketin % 49’unu almayı
düşünen alıcı (a) lira vermeyi düşünürken bu oran, % 51’e çıktığında fiyatı
(a+% 25) oranında artırmaktadır.
406 sayılı Kanunun ek 17 maddesinin üçüncü
fıkrası gibi yabancı yatırımcının alacağı hisse oranını yönetimde söz sahibi
olmasını önleyecek şekilde sınırlayan kanun hükümleri yabancı sermayenin ülkeye
girişine engel olarak gelir kaybına neden olmaktadır. Madde ile uzun vadede
yabancı sermayenin ülkeye girişini sağlayacak düzenlemelere imkân verilmiştir.
Diğer taraftan madde ile; Türk Telekomun
özelleştirilmesinde öngörülen “kapalı teklif usulü” de “pazarlık usulü” olarak
değiştirilmektedir. Türk Telekomun özelleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar
406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda düzenlenmiştir. 406 sayılı Kanunun ek
17 nci maddesinde Türk Telekomun özelleştirilmesinde uygulanacak ihale usulü
“kapalı teklif” olarak belirtilmiştir. Kapalı teklif usulü, belli ve kesin
kuralları olan ve bunlara kısmen dahi uyulmaması halinde, uymayan teklif
sahibinin ihale dışı bırakıldığı, kapalı zarf içindeki tekliflerin tek ve nihaî
teklif olduğu, bu nedenle fiyat teklifinin artırılmadığı ya da fiyat dışı
unsurlar yönünden değişiklik yapılmasının mümkün olmadığı yöntemdir. Kapalı
teklif usulünde ihaleye katılanlar arasında oluşturulan rekabet yoğunluğu
kapalı zarf içinde tekliflerin verilmesi anındaki koşullara göre oluşmakta ve
onunla sınırlı kalmaktadır.
Bu nitelikleri göz önüne alındığında
özelleştirme uygulamaları bakımından kapalı teklif usulünün, örneğin, pazarlık
ve açık artırma usullerine oranla daha az etkin olduğu söylenebilir. Zira
özelleştirilen unsurların ekonomik değeri ihaleye katılanlar bakımından
değişkenlik gösterebilmekte, diğer bir deyişle her özelleştirme konusu unsur,
ihaleye katılanlar açısından ayrı bir değer ifade edebilmektedir. Bu nedenle
kapalı teklif usulünde ihaleye katılanlar, kendi tekliflerinin diğer tekliflere
göre hangi seviyede olduğunu, görememekte, dolayısıyla kendileri için daha
farklı bir değer ve anlam ifade edebilen kuruluşa sahip olabilmek için
teklifini iyileştirerek yeni bir teklif verme imkânına sahip olamamaktadır.
Kapalı teklif usulü özelleştirme
uygulamaları bakımından eleştiri konusu olmuş ve rekabetin yoğunlaşmasında,
gerek fiyat dışı, gerekse fiyat unsuru yönünden tekliflerin iyileştirilmesinde
etkili olmadığı, hatta bunu önlediği ileri sürülmüştür.Şirket hisselerinin blok
olarak satışı, söz konusu kuruluşla ilgili olarak ihaleye katılanlarla çok
çeşitli konularda müzakere yapılmasını gerektirdiğinden, kapalı teklif usulü
blok satış suretiyle özelleştirmeler için uygun bir yöntem olarak
görülmemektedir.
Bu cümleden olarak, madde ile kapalı zarf
içindeki tekliflerin tek ve nihaî olduğu kapalı teklif usulü, her türlü
telekomünikasyon hizmetlerini yürütmeye ve telekomünikasyon alt yapısını
işletmeye yetkili bulunan ve yaygın bir teşkilat yapısına sahip olan Türk
Telekom için uygun görülmediğinden bunun yerine pazarlık usulünün uygulanması
hususu hükme bağlanmıştır.
Madde 2. - Madde ile, Türk Telekom
hisselerinin satışı sonucu kamu payının
% 50’nin altına düşmesi halinde personelin nakline ilişkin 406 sayılı Kanunun
ek 29 uncu maddesi yeniden düzenlenmiştir.
Ayrıca, Türk Telekomun tekel hakkının sona
erdiği ve bir an önce rekabet ortamına hazırlanması gerektiği, bunun için en
önemli unsurlardan birinin de personel yapısı olduğu gözetilerek, özelleştirme
süreci içerisinde Türk Telekomdaki kamu payı % 50’nin altına düşmese dahi, Türk
Telekom Yönetim Kurulu tarafından istihdam yapısının yeniden düzenlenmesi
sonucunda, istihdam fazlası olarak belirlenecek olan nakle tâbi personelin
başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakil işlemleri düzenlenmiş ve bu işlemlerin
4046 sayılı Kanun ile uyumlu hale getirilmesi amaçlanmıştır.
Diğer taraftan, başka kamu kurum ve
kuruluşlarına nakledilen kapsam dışı personele iş mevzuatına göre herhangi bir
tazminat ödenmeyeceği, memur olarak nakledilen personelin de kıdem tazminatına
esas hizmetlerinin emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınacağı hususu
açıkça düzenlenmiştir.
Madde 3. - Madde ile; 406 sayılı Kanuna üç
madde eklenmiştir.
Telekomünikasyon sektörünün
serbestleştirilmesine ilişkin olarak, yapılan çalışmalar ve yürütülen
uygulamalar çerçevesinde 1.1.2004 tarihi itibarıyla, Türk Telekomun
telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses
iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini tekel olarak yürütmesine ilişkin hak
ve yetkisi sona ermiş, telekomünikasyon sektörü tam rekabete açılmıştır.
Türk Telekom, tekel hakkına sahip olması
nedeniyle geçmişte bazı ek maddî yükümlülükler altına sokulmuştur. Tekel
hakkının kaldırılmasından sonra bunlar haksız rekabete yol açmaktadır. Ek 31
inci madde ile; Türk Telekomun, 1.1.2005 tarihinden itibaren bunlardan
arındırılarak diğer işletmecilerle eşit şartlarda rekabet edebilmesi ve
telekomünikasyon sektörünün serbestleştirilmesi yolunda yapılan çalışmaların
etkinliğine katkıda bulunulması da hedeflenmiştir.
Ek 32 nci madde ile; TürkTelekomun
istihdam çeşitleri arasında 406 sayılı Kanunun ek 22 nci maddesindeki hükümlere
göre yer alan ancak bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan aslî ve sürekli
görevlere ilişkin kadrolarda çalışan mevcut personelin iş mevzuatına geçmesine
imkân sağlandığı gibi, statüsünde çalışmaya devam edenlerin kazanılmış hakları
da korunmuş, boş ve boşalacak kadrolar iptal edilmek suretiyle geçiş dönemine
ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Kadrolu veya sözleşmeli statüde çalışanlar
ile bu statülerde çalışmakta iken iş mevzuatına geçen personelden emeklilik
veya yaşlılık aylığı almaya hak kazananların 4046 sayılı Kanun ile uyumlu
olarak emekliliğe teşviki sağlanmaya çalışılmıştır.
Ayrıca başka kamu kurum ve kuruluşlarına
gitmek istemeyen ancak emekliliğe veya yaşlılık aylığı almaya hak kazanmamış
olan iş mevzuatına tâbi personelin istifası halinde Türk Telekomdan ayrıldıktan
sonra mükerrer ödeme yapılmaksızın hak edecekleri kıdem tazminatının ödenerek
ayrılması imkânı getirilmiştir. Bu çerçevede 5004 sayılı Kanun ile yapılan
düzenleme de dikkate alınarak İş Kanunu hükümlerine göre yasal hakları ödenerek
kendi istekleri dışında iş sözleşmeleri feshedilenlere kıdem tazminatının
ilaveli olarak ödenmesi imkânı getirilmiştir.
İş mevzuatına tâbi personele, kadrolu ve
sözleşmeli statüde iken 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa
tâbi olarak geçen hizmet süreleri için ödenecek kıdem tazminatının tutarında
ayrıldıkları tarihteki 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacak emekli
ikramiyesi miktarı esas alınacağı şeklindeki düzenleme ile uygulamada ortaya
çıkan tereddütler ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Emekli olacaklara veya iş
sözleşmesi feshedilecek olanlara ödenecek kıdem tazminatının hesabında ve ilave
olarak ödenecek teşviklerde (% 20 - % 30) esas alınacak miktarın hesaplanmasına
açıklık getirilmiştir.
Ek 33 üncü madde ile Türk Telekomca
yürütülmekte olan uydu hizmetlerinin de ayrı bir anonim şirket tarafından
yürütülmesine olanak sağlayan ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır.
Türk Telekom tarafından yürütülmekte olan
uydu hizmetlerinin millî güvenlik ve ülke savunması açısından stratejik önemi
dikkate alınarak, bu hizmetleri yürütmek üzere, özelleştirme sürecindeki Türk
Telekomdan ayrı bir anonim şirket kurulması zorunlu hale gelmiştir.
Bu zorunluluk, millî güvenlik ve ülke
savunması açısından çok büyük önemi haiz uydu hizmetlerinin özelleştirme
kapsamından çıkartılması ile bu hizmetlerin uluslararası sektör uygulama ve
ilişkilerinin özel hukuk hükümlerine tâbi bir şirketi gerektirmesinden
doğmaktadır.
Keza, yoğun teknoloji kullanımı gerektiren
ve başka alanlarda transferi mümkün olmayan, yetiştirilmesi uzun zaman ve maddi
kaynak tüketen az sayıdaki kaliteli elemanın da kamu iktisadi kuruluş
statüsündeki bir kuruluşta istihdamında güçlükler bulunmaktadır. Buna karşın,
uluslararası uydu operatörleriyle ortaklıklar yapılmasında, yerli veya yabancı
üretici ve işleticilerle ülke dışında yatırım ve işletme yapılabilmesinde,
ihalelere girilebilmesinde de anonim şirket şeklindeki bir organizasyonun büyük
faydaları bulunmaktadır.
Türkiye’de uydu iletişiminin öz
kaynaklarla idamesi ve gelecek nesil uyduların üretim ve işletme maliyetinin
sadece Devlet bütçesinden karşılanması gibi zorluklar da gözetildiğinde, uydu
işletmesi ve uydu telekomünikasyon hizmetlerinin sadece bu Kanun ile Türk
Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tâbi olmak üzere kurulacak bir anonim
şirket tarafından gereği gibi yürütülmesine imkan verecek yasal değişikliklere
yer verilmiştir. Türksat A.Ş.’nin çoğunlukla uluslararası sektörde faaliyette
bulunacak olması nedeniyle özel hukuk hükümlerine tâbi olarak faaliyet
göstermesi amaçlanmış, uluslararası alanda da gerekli işlemlerin bir an önce
yapılabilmesini ve aciliyeti bulunan konuların sürüncemede bırakılmamasını
teminen, bazı kanunların kapsamı dışında tutulmuştur.
Bu kapsamda, kurulacak anonim şirkete ve
bu şirketin kuruluşuna ilişkin usul ve esaslar, bu şirkete uygulanmayacak
hükümler, pay sahipliği sıfatı, mülkiyete ilişkin hususlar, mal varlığı ve
personelin devri hususları açıkça düzenlenmiştir. Ayrıca, Telekomünikasyon
Kurumu ile imzalanacak görev sözleşmesine ve Bakanlar Kurulunca düzenlenecek
hususlara da yer verilmiştir.
Madde 4. - Madde ile; Telekomünikasyon
Kurumunun telekomünikasyon sektörüyle ilgili görev ve yetkilerinin ağırlığı ve
bu sektörün ülke ekonomisindeki önemli yeri de gözetilerek, herhangi bir
nedenle kurul üyelerinden birden fazla eksilme olması halinde, Telekomünikasyon
Kurulunun toplanıp karar alamamasının yaratacağı sorunların önlenmesini
teminen, Telekomünikasyon Kurulu üyelerinin sayısı artırılmıştır.
Telekomünikasyon sektörü her geçen gün
gelişmekte ve büyümektedir. Dolayısıyla, yapılacak düzenlemelerin ve
denetimlerin de teknik ve nicelik olarak artması kaçınılmaz olup,
Telekomünikasyon Kurumunun bu bağlamda iş yükü ve yoğunluğu da artmış
bulunmaktadır. Kurumun daha aktif olması ve kuruluş amaçlarına daha fazla ve
optimum hizmet edebilmesi için üye sayısının artırılması da gerekmiştir.
Böylece, Kurum, yeni üyeleri ile birlikte daha aktif, etkin ve verimli
çalışacak, yönetimde üye sayısının artması ile birlikte daha kolay karar
alabilme imkanı kazanacak, aynı zamanda Kurumun oto denetimi de artılmış
olacaktır.
Geçmişte toplantı yeter sayısının
sağlanamaması nedeniyle Telekomünikasyon Kurumunca, yaklaşık altı ay süreyle
karar alınamamıştır, bu nedenle de Telekomünikasyon Kurumu, hizmet kusurundan
bahisle, tam yargı davalarına muhatap olmuştur. Bütün bu gerekçeler
gözetildiğinde Telekomünikasyon Kurulunun üye sayısının artırılması zorunlu
bulunmaktadır.
Madde 5. - Madde ile; Telekomünikasyon
Kurumunun üye sayısının artırılmasına paralel olarak, bu üyelerin de atanma
usulleri düzenlenmiştir.
Madde 6. - Madde ile; deniz
haberleşmesindeki gelişmelerin takip zorunluluğunun büyük yatırımları
gerektirmesi, Türk Telekomun tekel hakkının sona ermesi, telekomünikasyon
sektörünün tam rekabete açılması ve Türk Telekomun özelleştirmesinde sona
yaklaşılması ile Türk Telekom bünyesindeki Telsiz İşletme Müdürlüğünün Türk
Telekom gelirlerinde yarattığı menfi etki ve benzeri nedenler de gözetilerek,
bu Müdürlüğün tüm menkul, gayrimenkul, demirbaş, mal varlığı, uzaktan kontrol
teçhizatı ve data kanalları, tüm ölçü aletleri, motorlu araçlar, telsiz
sistemleri, sözleşme, hak, alacak ve borçlar, leh ve aleyhe açılmış ve açılacak
olan dava ve icra takipleri ile birlikte Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma
İşletmeleri Genel Müdürlüğünce düzenlenecek protokollerle devri ile uydu
üzerinden verilen deniz haberleşme hizmetleri hariç olmak üzere bu hizmetlerin
Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce yürütülmesi hükme
bağlanmıştır. Bu hizmetlerin Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel
Müdürlüğünde de yürütülebilmesi ve hizmetin devamlılığının sağlanması da halen
bu hizmetleri yürütmekte olan yetişmiş insan gücünün nakli ile mümkün
olabileceğinden, bu personelin devrine ilişkin düzenlemeye gerek görülmüştür.
Bu kapsamda, Türk Telekom bünyesindeki Telsiz İşletme Müdürlüğü bünyesinde ve
Antalya, Samsun kontrol merkezlerinde görev yapan iş mevzuatına tâbi personelin
devri hükme bağlanmıştır. Ancak, devir nedeniyle personelin hak kaybına
uğramamasını teminen, 406 sayılı Kanunda 4502 sayılı Kanun ile yapılan
düzenlemeye müsteniden Türk Telekomda iş mevzuatına tâbi olmasına rağmen Emekli
Sandığı ile irtibatlandırılan personelin bu durumunun Kıyı Emniyeti ve Gemi
Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünde de devam edebilmesine ilişkin
düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur. Keza, devredilecek bu personelin kıdem
tazminatı yönünden de sahip oldukları hakların korunmasını teminen, 4673 sayılı
Kanuna müsteniden kıdem tazminatının hesabında kamu kurum ve kuruluşlarında
geçen sürelerin emeklilik ve ölüm nedeni dışında da birleştirilmesine imkân
sağlayan hükümden Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünde
de yararlanmaya devam etmelerinin sağlanmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Diğer taraftan, devredilecek bu personelin
özlük haklarına ilişkin düzenlemelerle, devir nedeniyle herhangi bir maddi
kayıpla karşılaşmamaları da sağlanmaya çalışılmıştır. 4857 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesi hükümleri de açık olduğundan bu konuda başkaca bir hükme gerek
görülmemiştir.
Ayrıca, personel devrine ilişkin
protokolün imza tarihinden önce, devir kapsamında bulunup da henüz Kıyı
Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğüne devri tamamlanmamış
personelin bu süre içerisinde ilgili mevzuatına ya da bu Kanuna göre emekliliği
ya da yaşlılık hakkını kazanması ya da bu Kanuna göre kendi isteği ile işten
ayrılma karşılığında öngörülen tazminatlara hak kazanması hallerinde, Türk
Telekom tarafından gereğine tevessül edileceği tabii bulunduğundan bu hususa
ilişkin bir düzenlemeye ayrıca yer verilmesine gerek görülmemiştir.
Öte yandan, devre ilişkin tüm devir,
temlik ve intikal işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenecek her
türlü sözleşme, protokol ve kâğıtlar katma değer vergisi ve damga vergisi dahil
her türlü vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerden istisna olacağı
hususu da düzenlenmiştir.
Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri
Genel Müdürlüğü bu Kanun kapsamında bulunan telekomünikasyon hizmetlerini
işletmeci sıfatıyla yürütmekle görevlendirildiğinden, bu hizmetlerin anılan
Genel Müdürlük tarafından yürütülebilmesini ve mevzuata uygunluğun sağlanmasını
teminen, Telekomünikasyon Kurumu ile anılan Genel Müdürlük arasında bir görev
sözleşmesinin imzalanacağı hususu da düzenlenmiştir. Türk Bayraklı gemilerin
uluslararası hesaplaşma otoritesi kodunun (TR01) Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma
İşletmeleri Genel Müdürlüğünce kullanılması hususunun da bu görev sözleşmesinde
düzenleneceği tabiidir.
Devre ilişkin ayrıntılara protokollerde
yer verileceğinden, VHF sahil telsiz istasyonlarının bulunduğu mahallerdeki
sistemlerin devamına ve ileride tesis edilecek benzeri amaçlı sistemlerin
kurulmasına ilişkin usul ve esaslara da protokollerde yer verilmesi mümkündür.
Madde 7. - Bankalar Kanunu uyarınca,
yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca devralınan şirket ve
iştiraklerden olan devlet alacaklarının bir an önce tahsilini teminen, bu şirket
ve iştiraklerin mal varlıklarının bir an önce satışına ilişkin düzenlemeye
gerek görülmüştür.
Bu kapsamda madde ile; yönetimi ve
denetimi devralınan şirketlerdeki lisans, ruhsat ve imtiyaz sözleşmelerinden
doğan haklar da dahil olmak üzere diğer tüm hak ve varlıklarının da usul ve
esasları Fon tarafından belirlenmek suretiyle satışı ve bu satışlardan elde
edilen gelirlerden öncelikle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun alacaklarının
mahsup edilmesi kalan meblağlardan da kamu alacakları ile Sosyal Sigortalar
Kurumu ve diğer alacakların karşılanması hususları düzenlenmiş olup, bu
hususlarda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu da açıkça yetkilendirilmiştir.
Keza, Bankalar Kanununun 15 inci
maddesinin (7) numaralı fıkrasının (a) bendi ile temettü hariç ortaklık hakları
ile yönetim ve denetimi Fona devredilen şirketlerde Fonun yönetim ve denetimine
sahip olduğu şirketlerin Fon tarafından atanan yöneticilerine, Kanun hükmüne
göre sorumluluğu bulunanların bu şirketlerdeki hisselerini satış yetkisi
verilmesine rağmen, bu yetkinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda bulunmadığı
yolundaki itirazlara mahal verilmemesini teminen, Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonunun yetkisinin de açıkça düzenlenmesi gerekmiştir.
Diğer taraftan, bu yetkinin söz konusu
şirketlerin hangi mal varlıklarını kapsayacağı da açıkça düzenlenmiştir. Bu
kapsamda söz konusu şirketlerin lisans, ruhsat ve imtiyaz sözleşmelerinden
doğan hakları da dahil olmak üzere diğer tüm hak ve varlıklarının satışı hususu
açıkça hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, söz konusu şirket ve iştiraklerin
% 49’undan fazlasının dahi yabancı gerçek ve tüzel kişilere doğrudan ya da
dolaylı olarak satılabileceği hususu da düzenlenmiştir. Bu şirket ve
iştiraklerinin satılmasıyla, bunların sahip oldukları imtiyaz, ruhsat gibi
Devletin ilgili kurumlarının müsaadesine tâbi olan izinlerin yenilenmesi
zorunluluğu doğacağından, söz konusu izinleri vermeye ve değiştirmeye yetkili
olan kurumların, yapılması gerekli olan değişiklik ve yenileme işlemlerini
satışın yapılmasından itibaren iki ay içinde bitirmek zorunda oldukları da
hükme bağlanmıştır.
Madde 8. - Madde ile yürürlükten
kaldırılan hükümler düzenlenmiştir.
Bu kapsamda, 406 sayılı Kanunun ek 22 nci
maddesinin (a) bendinin birinci paragrafının ikinci ve üçüncü cümleleri, (b)
bendinin ikinci paragrafı ile ikinci paragrafında yer alan “Bakanlar Kurulunca
bu Kanuna göre belirlenen kadrolarda çalışan personel dışında kalan ve” ibaresi
yürürlükten kaldırılarak, Türk Telekomda beş ayrı statüde çalışan personele
ilişkin işlemlerin takibi ve farklı düzenlemelerin yapılması ve bunlara ilişkin
aksaklıkların giderilmesi amaçlanmış, Türk Telekomun statüsü gereği sadece iş
mevzuatına tâbi personel çalıştırılmasına imkân sağlayan düzenleme yapılmış ve
düzenleme gereği uygulama imkânı kalmayan hükümler yürürlükten kaldırılmıştır.
Yapılan düzenlemelerle deniz
haberleşmesindeki gelişmelerin takip zorunluluğunun büyük yatırımları
gerektirmesi ve tekel hakkı sona ermiş bulunan Türk Telekomun da özelleştirme
sürecinde bulunması, telekomünikasyon sektörünün tam rekabete açılması, Türk
Telekom bünyesindeki Telsiz İşletme Müdürlüğünün Türk Telekom gelirlerinde
yarattığı menfi etki ve benzeri nedenler de gözetilerek, bu Müdürlüğün, Kıyı
Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğüne devri ile bu
hizmetlerin Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünde
yürütülmesinin öngörülmesi nedenleriyle, mevzuata uygunluğun sağlanmasını
teminen, bu hizmetlere yönelik olarak Telsiz Kanunu ile Türk Telekoma verilen
çeşitli görev ve yetkileri düzenleyen maddelerin yürürlükten kaldırılması
gerekmiştir. Bu cümleden olarak, Telsiz Kanununun 3 üncü maddesinin “Kamu
Haberleşmesi” terimi, Posta Telgraf ve Telefon İşletmesi Genel Müdürlüğünün
yürütmekle yükümlü olduğu ve kendi kuruluş kanununda belirtilen haberleşmeyi,” hükmünü
ihtiva eden (e) bendi, “Deniz taşıtlarının kara ile kamu haberleşmesini
sağlayacak olan sahil telsiz istasyonlarını kurma ve işletme yetkisi, sadece
Posta Telgraf ve Telefon İşletmesi Genel Müdürlüğüne aittir.” hükmünü ihtiva
eden 21 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca, aynı Kanunun 9 uncu
maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Posta Telgraf ve Telefon İşletmesi
Genel Müdürlüğü imkânları ile haberleşme saglanamaması veya” ibaresi madde
metninden çıkarılmış, aynı maddenin “Posta Telgraf ve Telefon İşletmesi Genel
Müdürlüğü imkânları ile sağlanamaması nedeniyle verilen izinler, bu idarece
imkân sağlanması halinde geri alınabilir.” hükmünü ihtiva eden ikinci fıkrası
da yürürlükten kaldırılmıştır.
Türk Telekom tarafından yürütülmekte olan
uydu hizmetlerinin millî güvenlik ve ülke savunması açısından stratejik önemi
de dikkate alınarak, bu hizmetleri yürütmek üzere ayrı bir anonim şirket
kurulması öngörüldüğünden mevzuata uygunluğun sağlanmasını teminen, 4673 sayılı
Kanunun geçici 6 ncı maddesi de yürürlükten kaldırılmıştır.
Öte yandan, 4502 sayılı Kanunun geçici 4
üncü maddesinin üçüncü fıkrası da ihtiyaç kalmadığı için yürürlükten
kaldırılmıştır.
Ayrıca, 4046 sayılı Kanunun 37 nci
maddesinin (a) bendinin “Limanlar hakkında mülkiyetin devri suretiyle
özelleştirme yapılamaz” cümlesini takip eden hükümlerin de madde metninden
çıkarılması öngörülmüş ve özelleştirilmelerde yabancıların % 49’un üzerinde pay
sahibi olması imkânı getirilerek, diğer maddelerle uyum sağlanmıştır.
Madde 9. - Yürürlük maddesidir.
Madde 10. - Yürütme maddesidir.
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Plan ve Bütçe
Komisyonu 4.6.2004
Esas No. : 1/807
Karar No. : 85
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Ulaştırma Bakanlığınca hazırlanarak
Bakanlar Kurulunca 7.5.2004 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
sunulan ve Başkanlıkça 14.5.2004 tarihinde, tali komisyon olarak Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen 1/807 esas
numaralı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
", Komisyonumuzun 25.5.2004 tarihinde yapmış olduğu 46 ncı birleşiminde
Hükümeti temsilen Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM ile Ulaştırma Bakanlığı,
Maliye Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, Devlet
Personel Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Emekli Sandığı Genel
Müdürlüğü, Türk Telekom Genel Müdürlüğü, PTT Genel Müdürlüğü ve Kıyı Emniyeti
ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü temsilcilerinin katılımlarıyla
incelenip, görüşülmüştür.
Bilindiği gibi; Türk Telekomünikasyon
Anonim Şirketinin telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası
ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerinin tekel olarak yürütmesine
ilişkin hak ve yetkisi 1.1.2004 tarihi itibarıyla sona ermiştir. Türk Telekomun
özelleştirme çalışmalarında gelinen noktada, özelleştirmenin gerçek değerinde
ve en uygun koşullarda sonuçlandırılmasını teminen, birtakım ilave
düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır.
Keza, telekomünikasyon sektöründe
rekabetin yoğun olarak yaşanmaya başlandığı ve Türk Telekomun tekel hakkının da
sona erdiği bu aşamada; beklenen özelleştirmenin ülke için en uygun şartlarda
gerçekleştirilmesi, özelleştirme ile amaçlanan hedeflere ulaşılabilmesi, Türk
Telekomun özelleştirme sonrasında faaliyetlerini etkin ve verimli bir şekilde
sürdürebilmesi için birtakım yasal değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde;
- Türk Telekomun özelleştirilmesine
ilişkin usul ve esasların 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda düzenlenmiş
olduğu, bu bağlamda, 406 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinde öngörülen ve
birtakım sakıncaları görülen "kapalı teklif usulü" yerine bu
sakıncaları gidermek amacıyla "pazarlık usulü" nün uygulanmasının,
- Çok büyük sermayeye sahip olan Türk
Telekomun özelleştirilmesinde, yabancı yatırımcıların da ihaleye katılması
yoluyla rekabet ortamı içerisinde hak ettiği değeri bulabilmesini ve bu şekilde
değerinin artırılmasını teminen; 406 sayılı Kanunun, yabancıların sahip
olabileceği hisse oranına sınır getiren ek 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasının
madde metninden çıkarılmasının, böylece Türk Telekom hisselerinin mutlaka
yabancı yatırımcılara devri olmayıp gerçek değerinde ya da bu değerin üzerinde
özelleştirilmesinin sağlanmasının,
- Türk Telekomun tekel hakkının 1.1.2004
tarihi itibarıyla ortadan kalkmış olması nedeniyle, 406 sayılı Kanunun tekel
hakkına ilişkin düzenlemeler içeren ek
17 nci maddesinin birinci fıkrasının yeniden düzenlenmesinin,
- Telekomünikasyon Kurulunun herhangi bir
nedenle Kurul üyeliklerinde birden fazla eksilme olması halinde, toplantı ve
karar yetersayısının oluşmamasının ve bu nedenle karar alınamamasının
yaratacağı sorunların önlenmesini teminen Kurulun üye sayısının artırılmasının,
- Türk Telekom tarafından yürütülmekte
olan uydu hizmetlerinin millî güvenlik ve ülke savunması açısından stratejik
öneminin gözetilerek, uydu hizmetlerinin yürütülmesi için ayrı bir anonim
şirket kurulması ve bu şirketin kuruluşuna ilişkin usul ve esaslar ile diğer
hususlarda Bakanlar Kuruluna yetki verilmesine ilişkin düzenlemelerin,
- Deniz haberleşmesindeki hizmetlerin,
Türk Telekomun özelleştirilmesi aşamasında, bu hizmetler ile bu hizmetleri
yürütmekle görevli Türk Telekoma bağlı Telsiz İşletme Müdürlüğünün, Kıyı
Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğüne devredilmesinin,
- Bankalar Kanunu uyarınca, yönetim ve
denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından devralınan şirket ve
iştiraklerden olan Devlet alacaklarının bir an önce tahsilini teminen, bu
şirket ve iştiraklerin malvarlıklarının satışına ilişkin bir düzenlemenin,
Yer aldığı görülmüştür.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmelere geçmeden
önce verilen bir önerge doğrultusunda konunun daha ayrıntılı bir şekilde
incelenebilmesini teminen bir alt komisyon kurulmasına karar verilmiştir.
Alt Komisyon, 26.5.2004 ve 27.5.2004
tarihlerinde ilgili kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin de katılımlarıyla
yapmış olduğu çalışmalar neticesinde Tasarıda aşağıda belirtilen değişiklikleri
yapmış, hazırlamış olduğu rapor ve metni Komisyonumuza sunmuştur.
Alt komisyonda Tasarının;
- Çerçeve 1 inci maddesi; "kapalı
teklif" usulünün "pazarlık usulü" şeklinde değiştirilmesini
öngören hükmün, özelleştirme kapsamındaki kuruluşların satışına ilişkin
yapılacak ihale usullerinin 4046 sayılı Kanunda düzenlenmiş olduğu ve söz
konusu Kanunun belli durumlarda pazarlık usulüne cevaz verdiği ve Tasarıyla
amaçlanan durumu karşılamaya yeteceği gerekçesiyle madde metninden çıkarılması
suretiyle,
- Kısa bir süre içerisinde tasfiye
edilmesi düşünülen PTT Personeli Müteselsil Kefalet Sandığının, Sandığın
yönetiminde ve personelin ödediği aidatların geri ödenmesi sırasında
nemalandırmayla ilgili güçlüklerle karşılaşıldığı, bu güçlükleri aşmak ve
üyelerin mağduriyetini önlemek amacıyla 406 sayılı Kanunun ilgili maddesinde
değişiklik yaparak sandığın Kefalet Kanununa tâbi olmasına son verilmesine
yönelik bir düzenlemenin Tasarıya çerçeve 2 nci madde olarak eklenmesi ve diğer
maddelerin teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 2 nci maddesi; üçüncü fıkranın,
Telekomun hisselerinin satışı neticesinde kamu payının %50' nin altına düşmeden
önce istihdam fazlası olarak belirlenen personel ile ilgili bir düzenleme
öngörmenin uygun olmayacağı gerekçesiyle madde metninden çıkarılması, dördüncü
fıkranın; Türk Telekom'un hisselerinin satışı sonucu kamu payının % 50'nin
altına düşmesi durumunda başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilecek
personelin ücret ve diğer mali haklarının daha açık ve tereddütleri ortadan
kaldıracak bir şekilde ifade edilmesi, ve ortaya çıkabilecek mağduriyetlerin
giderilmesi amacıyla yeniden düzenlenmesi suretiyle 3 üncü madde olarak,
- Çerçeve 3 üncü maddesi, madde
çerçevesinin kanun tekniğine uygunluk sağlamak amacıyla redaksiyona tâbi
tutulması, bu maddeyle 406 sayılı Kanuna eklenen; ek 31 inci maddesi Kanunda
ifade birliğinin sağlanması amacıyla redaksiyona tâbi tutulması; ek 32 nci
maddesi aynen; ek 33 üncü maddesine, özelleştirme gerçekleştirilmeden önce uydu
hizmetlerinin devredilmesi öngörülen ve yeni kurulacak olan Türksat A.Ş.'nin
başlangıç sermayesinin tespiti, Türksat A.Ş. tarafından devralınan aktif ve
pasif arasındaki farkların Türk Telekom tarafından kayıtlardan düşülerek
tasfiyesinin sağlanabilmesi, Türksat A.Ş. tarafından da devralınan varlık ve
kaynaklar arasındaki farkın sermayeye ilave edilmek suretiyle bilanço
dengesinin kurulabilmesini amaçlayan bir hükmün son fıkra olarak eklenmesi; Türk
Telekom'un özelleştirme öncesinde, ihtilaflarının sulhen çözümü ve çok büyük
meblağlara tekabül eden alacaklarının hızlı bir şekilde tahsil edilmesini
sağlamaya dönük olarak 406 sayılı Kanuna ek 34 üncü madde olarak eklenmesi
öngörülen bir düzenlemenin metne
eklenmesi suretiyle, 4 üncü madde olarak,
- Tasfiye amaçlı olarak Kefalet Kanununa
tâbi olmasına son verilmesi öngörülen PTT Personeli Müteselsil Kefalet
Sandığını; işletme, tasfiye ve bu konuda gerekli düzenlemeleri yapmayı PTT Genel Müdürlüğü Yönetim Kuruluna
bırakan ve birikmiş olan aidatlar toplamının ne kadarının ne şekilde ve hangi
sürede üyelere dağıtılacağını, kalan paranın da PTT Genel Müdürlüğü ve Genel
Bütçe arasındaki paylaşımını düzenleyen ve 406 sayılı Kanuna geçici 8 inci
madde olarak eklenmesini öngörülen bir hükmün, metne çerçeve 5 inci madde
olarak eklenmesi ve maddelerin teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 4 ve 5 inci maddeleri 6 ve 7 nci
maddeler olarak aynen,
- Türk Telekom bünyesinde faaliyet
gösteren Telsiz İşletme Müdürlüğünce yürütülen deniz haberleşme ve seyir
güvenliği hizmetlerinin, uydu üzerinden verilen deniz haberleşme hizmetleri
hariç olmak üzere, Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü
tarafından yürütülmesinin öngörülmesi nedeniyle sahil telsiz istasyonları ile
ilgili yetkinin de bu Kurumca kullanılmasını sağlamaya dönük olarak 2813 sayılı
Telsiz Kanunun 21 inci maddesinin değiştirilmesini öngören bir hükmün metne
çerçeve 8 inci madde olarak eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 6 ncı maddesi; madde çerçevesi
redaksiyona tâbi tutulmak suretiyle 9 uncu madde olarak,
- Çerçeve 7 nci maddesi; redaksiyona tâbi
tutulmak ve imtiyaz sözleşmesi, lisans, ruhsat gibi izinlerin yenilenmesi ve
değişikliğini yapacak kurumların açıklığa kavuşturulması amacıyla "ve
değişikliği işlemi" ibaresinden sonra gelmek üzere "ilgili
kuruluşlarınca" ibaresinin eklenmesi suretiyle 10 uncu madde olarak,
- Çerçeve 8 inci maddesi; (a) bendinin
redaksiyona tâbi tutulması, (b) bendinin sonunda yer alan "ile 21 inci
maddesi" ibaresinin, söz konusu madde metinde çerçeve 8 inci madde olarak
yeniden düzenlendiğinden madde metninden çıkarılması, 4502 sayılı Kanunun
geçici 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası ile ilgili düzenlemeye ihtiyaç
bulunması nedeniyle bu hükmün yürürlükten kaldırılmasını düzenleyen (d)
bendinin madde metninden çıkarılması ve (e) bendinin (d) bendi olarak teselsül
ettirilmesi suretiyle 11 inci madde olarak,
- Hazinenin GSM işletmecisi firmalardan
olan alacaklarını bir an önce tahsil etmesini sağlamaya yönelik bir düzenlemenin
metne geçici 1 inci madde olarak eklenmesi suretiyle,
- Yürürlüğe ilişkin 9 uncu maddesi, madde
numaralarının değişmiş olması nedeniyle atıfların buna uygun olarak
düzenlenmesi suretiyle 12 nci madde olarak,
- Yürütmeye ilişkin 10 uncu maddesi 13
üncü madde olarak aynen,
Kabul edilmiştir.
Bu defa Komisyonumuzun 2.6.2004 tarihinde
Hükümeti temsilen Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM ile ilgili kamu kurum,
kuruluşları ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin katılımlarıyla yapmış
olduğu 50 nci birleşimde görüşmelere başlanmıştır.
Ancak, Tasarının tümü üzerindeki
görüşmelere geçmeden önce ilgili sendikaların temsilcileri tarafından yapılan
açıklamalarda,
- Telekom hisselerinin % 50'den fazlasının
yabancılara satılması halinde millî güvenliğe yönelik olarak ortaya çıkabilecek
endişelerin yanı sıra ekonomik kaygıların da göz önünde bulundurulmasının
gerektiği, Telekom imkanlarının ekonomiyi olumsuz etkilemeye yönelik olarak
kullanılabileceği,
- Telekomun önemli ölçüde kâr eden bir
kurum olduğu, bu kârını yatırımlara aktarması halinde gelişen şartlara uygun
olarak kamunun yararına hizmet sunma imkanının genişleyebileceği ve özel
sektöre devri yoluyla beklenen rekabet ortamından çok daha fazla fayda elde
edilebileceği,
- Telekomun yatırım yapan, ülkeye kaynak
aktaran, önemli ölçüde katma değer üreten ve çalışma barışının hakim olduğu bir
kurum olması gerektiği,
Dile getirilmiştir.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde
yapılan görüşmelerde;
- Telekomun özelleştirilmesinin yıllardır
tartışıldığı bu konuda çıkarılan kanunların Anayasa Mahkemesinin iptal
kararıyla karşılaştığı, Tasarının
Anayasaya aykırılık bakımından Anayasa Komisyonunda incelenmesinin yerinde
olacağı,
- Sivil toplum örgütlerinin, meslek
odalarının ve sendikaların bu alanda yapılan düzenlemelerde daha etkin olarak
yer alması gerektiği, Tasarının toplumsal mutabakat sağlanarak getirilmesinin
daha yerinde olacağı,
- Telekomun özelleştirilmesi hususunun
yıllardır tartışılmakta olduğu ve bir an önce neticelendirilmek istendiği ancak
acele edilmesinin çeşitli sorunlar ortaya
çıkarabileceği,
- Önemli olan konunun, satışı düşünülen
fiziksel alt yapıdan çok ekonomik ve stratejik bağlamda bu alt yapı üzerine
kurulu olan üst yapıdan sunulan hizmetler olduğu, dolayısıyla alt yapının
mülkiyetinin çok önemli olmadığı, üst yapı vasıtasıyla sunulan hizmetlerin
satışından elde edilecek katma değerin alt yapının satışından elde edilecek
gelirden çok daha fazla olabileceği,
- Telekomun özelleştirilmesi durumunda
siyasi etkilerden kurtularak daha iyi hizmet sunulacağının iddia edildiği,
ancak kamu tekelinin bile bu tür etkilere açık olduğu bir ortamda, özel tekel
oluşması durumunda daha ciddi sorunlar ortaya çıkabileceği, bu nedenle özel
tekel oluşmaması yönünde tedbirler alınması gerektiği aksi takdirde ucuz ve
kaliteli hizmet sunulacağı gerekçelerinin de tutarlı olmayacağı,
- Bilişim alanında meydana gelen
gelişmeler ne kadar yaygınlaşırsa bu alanın da bu ölçüde değer kazandığı, bu
açıdan Telekomun özelleştirilen diğer kuruluşlardan farklı bir niteliğe sahip
olduğu bu nedenle bu Kurumun özelleştirilmesinin dikkatli bir şekilde
düşünülmesi gerektiği,
- Ülkemizde özelleştirmenin yasal ve
kurumsal alt yapısının oturmamış olduğu ve öncelikle bu konunun ele alınması
gerektiği,
- Türkiye'nin gelişmekte olan ve alt
yapısını tamamlaması gereken bir ülke olduğu, gelişmiş ülkelerin pek çoğunda
telekom hisselerinin %50'sinden fazlasının kamunun elinde tutulduğu, bu hususun
da dikkat çekici olduğu, Telekom hisselerinin %50'sinden fazlasının kamunun
elinde tutulmasının gerekli olduğu,
- Telekomun %50'sinden fazlasının
satışıyla elde edilmesi beklenen fazla gelir yerine kurumun özerk bir statüye
kavuşturulması suretiyle siyasi etkilerden korunarak daha verimli hale
getirilmesi gerektiği,
- Haberleşme hakkının Anayasayla güvenceye
alınmış olan temel hak ve özgürlükler arasında olduğu, bu nedenle Telekomun
özelleştirilmesinin çok iyi değerlendirilmesi gerektiği, stratejik önemi
dolayısıyla ekonomik ve sosyal hayatı olumsuz yönde etkileyebileceği, bu
imkanların özel sektör elinde kötüye kullanımını engelleyici tedbirlere ihtiyaç
bulunduğu,
- Miktarı ne kadar artarsa artsın marjinal
faydası azalmayan bir kamu tekelinin özelleştirilmesinin çeşitli sakıncaları
bulunabileceği ve konunun bu yönünün de değerlendirilmesi gerektiği,
- Telekomun stratejik öneminin bu
teknolojiye sahip olmanın yanı sıra, şu an için hassas olan konunun iletişim
güvenliği olduğu, Devletin bu alanı kontrol altında bulundurmasının yeterli
olacağı,
- Serbestleşme süreci sonucunda telekomun
elinde yalnızca sabit telefon hizmetinin kalacağı, özelleştirme kararının
alınmış olması nedeniyle yeni yatırım da yapılmadığı, bu nedenlerle Telekomun
değerinin düşmüş ve daha da düşmesinin muhtemel olduğu,
Şeklindeki görüş ve eleştirileri takiben,
Hükümet adına yapılan açıklamalarda;
- Özelleştirme sürecinin ciddi anlamda
80'li yılların başında başlamış olduğu, Dünyada ve Avrupada
gerçekleştirilen serbestleştirme ve
özelleştirmenin ülkemizde tam anlamıyla değerlendirilemediği, sektörde yaşanan kriz
ve serbestleşme sürecinin tamamlanmış olmasının da Türk Telekomun değerini
düşürmüş olduğu,
- Telekomun özelleştirilmesine yönelik ilk
düzenlemelerin bir kısmının Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olduğu ancak
gerekçeli kararında bulunmadığını belirttiği şartların bu gün itibariyle yerine
gelmiş olduğu, Tasarının hazırlanmasında da bu gerekçelerin göz önünde
bulundurulduğu,
- Serbestleşmenin gerçekleşmiş olması ve
Kurumun tekel hakkının ortadan kalkmış olması nedeniyle özel teşebbüsün bu
alanda faaliyet gösterdiği, rekabetin artacak olması nedeniyle de daha kaliteli
ve ucuz hizmet sunulabileceği ve bu durumun vatandaşın yararına olduğu,
- Yapılması öngörülen değişikliklerle
özelleştirmede altın hissenin muhafaza edilmiş ve içeriğinin daha iyi
tanımlanmış olduğu böylece kamunun çıkarlarının gözetilerek Devletin
kontrolünün sağlanabileceği,
- Telekomun özelleştirilmesi ile ilgili
kanunun 1995'te çıkmış ve özelleştirme kararının da bu tarihte alınmış
olduğu, burada öngörülen hususun
yalnızca yabancıların payının %45'i geçemeyeceği sınırlamasının kaldırılması
olduğu, ister yerli ister yabancı olsun yatırımcıların eşit koşullarda ihaleye
girebilmelerinin sağlandığı, böylece yabancı sermayenin ülkeye çekilebileceği
ve Telekomun değerinin artacağı,
- Dünyada Telekom benzeri şirketlerin
ortalama 20-25 bin çalışanla hizmet verdiği, Türk Telekomda ise 63 bin personel
istihdam edildiği, bilişim ve haberleşme hizmetlerini adapte edip büyümeyi ve
gelişmeyi sağlayacak olan kalifiye eleman sayısının ise ancak bin civarında olduğu,
- Telekomun gelirlerinin %50'lik kısmını abonelerin %5'inden geri
kalan %50'lik kısmını ise %95'inden sağladığı, yalnızca 10 ilde kâr elde
edebildiği diğer 71 ilde ise zarar ettiği ve bu konunun üzerinde özenle durulması
gerektiği,
- Uydu hizmetlerinin özelleştirmenin
dışında tutulmuş olmasının ulusal güvenlik açısından gereken güvenceyi
sağladığı,
- İlgili sivil toplum örgütleri ve
sendikaların görüşlerini çeşitli yollarda belirttikleri ve bu hususların göz
önünde bulundurulduğu,
- Telekomun değeri hakkında Hükümet olarak
herhangi bir rakam telaffuz edilmediği ve bu konuyu özel hassasiyet
gösterildiği, uygun teklifin gelmesi halinde satışın gerçekleşebileceği, aksi
takdirde satmak gibi bir zorunluluk bulunmadığı,
İfade edilmiştir.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeleri
takiben alt komisyon metni esas alınmak suretiyle maddelerin görüşülmesine
geçilmiştir.
Alt komisyon metninin;
- 2813 sayılı Telsiz Kanununda
Telekomünikasyon Kurumunun gelirleri arasında sayılan ve Kurum tarafından
uygulanan ancak, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edileceğinin
belirtilmemiş olması nedeniyle uygulamada problemler yaşanmasına neden olan
idari para cezalarının tahsili konusunda; hukuki boşluğu gidermeyi amaçlayan ve
ilgili 406 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin (f) bendine ilave yapılmasını
öngören bir düzenlemenin metne çerçeve1 inci madde olarak eklenmesi ve diğer
maddelerin teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 1 inci maddesi; kanun tekniğine uygunluğun sağlanması
amacıyla redaksiyona tâbi tutulmak suretiyle 2 nci madde olarak,
- Çerçeve 2 nci maddesi; 3 üncü madde
olarak aynen,
- Çerçeve 3 üncü maddesi ile değiştirilen
406 sayılı Kanunun ek 29 uncu maddesi; üçüncü fıkrasında yer alan "Şu
kadar ki" ibaresinin kanun tekniğine uygun olmadığı gerekçesiyle metinden
çıkarılması, kavram kargaşasının giderilmesi ve ifadeye açıklık kazandırılması
amacıyla üçüncü fıkranın birinci cümlesinde yer alan "kapsam dışı personel
statüsüne girenler" ibaresinin "kapsam dışı personel statüsünde
çalışanlar" şeklinde değiştirilmesi suretiyle, 4 üncü madde olarak,
- Çerçeve 4 üncü maddesi; bu maddeyle 406
sayılı Kanuna eklenen ek 31 inci maddesi aynen; ek 32 nci maddesinin üçüncü
fıkrası son cümlesinin çalışanların iş
mevzuatına tâbi olarak kurumda kalma iradesini teşvik etmek amacıyla geçmiş
yıllarda kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştıkları sürelerin iş mevzuatında
geçen süre ile birleştirilmesi nedeni ile kıdem tazminatının
hesaplanmasının iş mevzuatına göre
yapılmasını sağlayacak şekilde değiştirilmesi ve maddenin redaksiyona tâbi
tutulması suretiyle; ek 33 üncü maddesi, yedinci fıkrasından kurumlar arasında
çelişki yaratmamak ve idareyi sıkıntıya sokacak biçimde örnek teşkil etmemek
amacıyla Türksat A.Ş.' nin 4749 sayılı Kanunun istisna kapsamından çıkarılması
ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetimine tâbi olduğuna açıklık getirmek
üzere 3346 sayılı Kanun ile ilgili hükmün metne eklenmesi ve maddenin
redaksiyona tâbi tutulması suretiyle; ek 34 üncü maddesi aynen; GSM hizmetleri
yürüten işletmeciler tarafından 2813 sayılı Kanun uyarınca abonelerinden tahsil
ettikleri telsiz kullanma ücretlerini Telekomünikasyon Kurumuna aktarmalarında
yaşanan problemleri çözmeyi amaçlayan ve 406 sayılı Kanuna ek 35 inci madde
olarak eklenmesi öngörülen bir düzenlemenin metne eklenmesi suretiyle, 5 inci
madde olarak,
- Çerçeve 5 inci maddesi ile 406 sayılı
Kanuna eklenen geçici 8 inci maddenin; verilen bir önerge doğrultusunda,
çalışanların mağduriyetinin kısmen giderilmesi amacıyla ikinci fıkrasına
"tutarlar" ibaresinden sonra gelmek üzere "son bir yıllık TÜFE
oranında artırılarak" ibaresinin eklenmesi suretiyle 6 ncı madde olarak,
- Çerçeve 6,7 ve 8 inci maddeleri 7,8 ve 9
uncu maddeler olarak aynen,
- Çerçeve 9 ve 10 uncu maddeleri; kanun
tekniğine uygunluğun sağlanması amacıyla redaksiyona tâbi tutulmak suretiyle 10
ve 11 inci maddeler olarak,
- 11 inci maddesi; 12 nci madde olarak
aynen,
- Geçici 1 inci maddesi; iç hukukumuzda
yargı kararıyla kesinleşmiş olmasına rağmen bu alacaklar konusunda ilgililer
tarafından uluslararası tahkim müessesesine başvurulmuş olmasının alacağın
tahsilini sürüncemede bırakmakta olduğu ve bu alacağın uzlaşma sağlanmak
suretiyle bir an önce tahsilinin sağlanması amacıyla "yargı kararıyla kesinleşenler hariç olmak üzere"
ibaresinin madde metninden çıkarılması suretiyle,
- Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma
İşletmeleri Genel Müdürlüğüne devredilen hizmetlerle ilgili olarak, diğer
mevzuatta Türk Telekom'a yapılan atıfların anılan Genel Müdürlüğe yapılacağını
öngören bir hükmün metne geçici 2 nci madde olarak eklenmesi suretiyle,
- Yürürlüğe ilişkin 12 nci maddesi, madde
numaralarında yapılan değişikliğe paralel olarak yeniden düzenlenmesi suretiyle
13 üncü madde olarak,
- Yürütmeye ilişkin 13 üncü maddesi 14
üncü madde olarak aynen,
Kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere yüksek Başkanlığa saygıyla arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Sait Açba |
M. Altan Karapaşaoğlu |
Sabahattin Yıldız |
|
|
Afyon |
Bursa |
Muş |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Sekmen |
Mahmut Göksu |
Mehmet Melik Özmen |
|
|
İstanbul |
Adıyaman |
Ağrı |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ruhi Açıkgöz |
Mehmet Zekai Özcan |
Yakup Kepenek |
|
|
Aksaray |
Ankara |
Ankara |
|
|
|
|
(Karşı oy yazım eklidir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Osman Kaptan |
Ali Osman Sali |
Ali Kemal Deveciler |
|
|
Antalya |
Balıkesir |
Balıkesir |
|
|
(Karşı oy yazım ektedir) |
|
(İmzada bulunamadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Aziz Akgül |
Ömer Abuşoğlu |
Nurettin Canikli |
|
|
Diyarbakır |
Gaziantep |
Giresun |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mustafa Zeydan |
M. Emin Murat Bilgiç |
Alaattin Büyükkaya |
|
|
Hakkâri |
Isparta |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Birgen Keleş |
Ali Kemal Kumkumoğlu |
Kemal Kılıçdaroğlu |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
(Karşı oy yazım ektedir) |
(Karşı oy yazım ektedir) |
(Karşı oy yazım ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
M. Mustafa Açıkalın |
Bülent Baratalı |
Mehmet Ceylan |
|
|
İstanbul |
İzmir |
Karabük |
|
|
|
(Karşı oy yazım ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Y. Selahattin Beyribey |
Taner Yıldız |
Mustafa Ünaldı |
|
|
Kars |
Kayseri |
Konya |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ali Er |
Gürol Ergin |
Kazım Türkmen |
|
|
Mersin |
Muğla |
Ordu |
|
|
|
(Karşı oy yazısı ektedir) |
(Karşı oy yazım ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Abdülkadir Kart |
Erol Aslan Cebeci |
Musa Uzunkaya |
|
|
Rize |
Sakarya |
Samsun |
|
|
Üye |
|
Üye |
|
|
Faruk Nafiz Özak |
|
Osman Coşkunoğlu |
|
|
Trabzon |
|
Uşak |
|
|
|
|
(Karşı oy yazısı ektedir) |
|
KARŞI OY YAZISI
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Tasarının 1 inci maddesi ile 406 Sayılı
Kanunun 17 nci maddesinde değişiklik yapılmasına, söz konusu maddenin 3 üncü
fıkrasının kaldırılmasına ve imtiyazlı hisseye tanınan ayrıcalıkların
sınırlandırılmasına karşıyız.
17 nci maddenin 3 üncü fıkrasının
yürürlükten kaldırılması ile yabancı gerçek ve tüzel kişilerin Türk
Telekom’daki hisse oranlarının % 45’i aşması ve bunların doğrudan veya dolaylı
olarak şirketin çoğunluk hisselerine sahip olmaları ve Türk Telekomun
yönetiminde ve denetiminde oy çoğunluğu sağlamaları mümkün hale gelmiştir.
Ayrıca, getirilen değişiklikle 3 üncü fıkrada bulunan ve tüm satış işlemlerinde
yabancıların hisse oranlarındaki % 45’lik sınırlamanın gözönünde tutulmasını ve
karşılıklılık ilkesinin aranmasını öngören hüküm de ortadan kalkmış olmaktadır.
Bu durum Anayasaya aykırıdır. Anayasa Mahkemesi Kararlarına uygun değildir ve
kamu yararı ile de bağdaşmamaktadır.
İmtiyazlı hisseye tanınan ayrıcalıkların
sınırlandırılması ise imtiyazlı hisseyi ülke ve toplum yararını koruyamayacak
hale getirmektedir.
Türk Telekom tekel niteliğinde stratejik
bir kuruluştur. Yapılan değişiklikle kamu tekeli kaldırılarak yabancı tekel
kurulması mümkün hale getirilmiştir. Böylece, ulusal güvenlik, savunma,
ekonomik ve sosyal yaşam ile Anadolu’nun her köşesine haberleşme hizmetinin eksiksiz
götürülmesi tehlikeye atılmıştır.Oysa, Anayasanın 167 nci maddesine göre
Devlet, piyasalarda fiili olarak veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve
kartelleşmeyi önlemekle görevlidir.
İmtiyaz sözleşmelerine taraf olan
Telekomünikasyon Kurumunun ulusal güvenliğin ve millî yararların tehlikeye
düşmesini önleyecek tedbirleri alabileceği ve sözleşmeyi tek taraflı
feshedilebileceği sav’ı da doğru değildir. Çünkü imtiyaz sözleşmelerine,
sözleşmeden doğacak anlaşmazlıkların uluslararası tahkim yoluyla çözülmesini
öngören bir hüküm konulmaktadır. Şirketler sözleşme koşullarını bile yerine
getirmemekte ve haklı olduğumuz halde tahkime başvurmaktadır.
Tasarıdaki diğer değişikliklerle
hisselerin blok satışının kapalı teklif usulü yerine pazarlık usulü ile yapılacağı
hükme bağlanmaktadır. Ayrıca, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen
Telsim’in yabancı gerçek ve tüzel kişilere satılmasının önü açılmakta ve
limanların mülkiyetin devri dışındaki yöntemlerle özelleştirilmesinden yabancı
uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin yararlanması mümkün hale getirilmektedir.
Ayrıca Tasarı ile Telekom çalışanlarının
iş güvencesini korumayan ve kazanılmış haklarını geri çeken değişiklikler de
getirilmiştir. Tasarıda yer alan bütün bu değişikliklerin kamu yararını
korumayan, sakıncalı değişiklikler olduğu kanısındayız.
|
Birgen Keleş |
Yakup Kepenek |
Kemal Kılıçdaroğlu |
|
İstanbul |
Ankara |
İstanbul |
|
Bülent Baratalı |
Ali Kemal Kumkumoğlu |
Kazım Türkmen |
|
İzmir |
İstanbul |
Ordu |
|
Gürol Ergin |
Osman Coşkunoğlu |
Osman Kaptan |
|
Muğla |
Uşak |
Antalya |
KARŞI OY YAZISI
Özelleştirme
uygulamaları, Türkiye'de başladığı tarihten bu yana tümüyle bir başarısızlık
örneği olmuştur. Bu Hükümet de, geçmiş hükümetlerin başarısızlıklarını aynı
kararlılıkla sürdürmektedir.
Örneğin;
1. Özelleştirme konusunda
bugüne değin sağlıklı bir hukuki altyapı oluşturulamamıştır. 406 sayılı Telgraf
ve Telefon Yasasında değişiklik öngören Tasarı da buna dahildir.
2. Yapılan Özelleştirme
uygulamalarında özelleştirilen kuruluşlardaki çalışanların hakları ve
beklentileri dikkate alınmamış, özelleştirmenin sosyal boyutu tümüyle ihmal
edilmiştir. 406 sayılı Yasa Tasarısında öngörülen değişikliklerde de aynı
anlayış sürdürülmektedir.
3. Özelleştirmenin,
tekelleşmeye yol açmaması, öncelikle kamu yararı açısından çok önemlidir. Ancak
bu ilke, bu Tasarıda gözardı edilmiştir. Türk Telekom'un altyapısı stratejik
bir alandır. Çünkü Türk Telekom'un fiziksel altyapısı bir tekeldir. Kaldı ki,
"stratejik" kavramı sadece savunma ihtiyaçları ile sınırlanmamalıdır.
Bilgi çağında, bilgi akışının altyapısını oluşturan telekomünikasyon; ekonomik,
toplumsal ve teknolojik bağlamlarda da stratejik niteliktedir. Ayrıca,
"imtiyazlı (altın) hisse" kavramı ile, özelleştirme sonrasında
anlamlı bir stratejik kontrol sağlanamayacağı da, Teletaş'ın özelleştirilmesinde
görülmüştür.
4. İletişim alanı dünyada
teknolojik gelişmelere en açık alandır. Telekomun % 95'lere varan oranda
yabancılara açılması, hem iletişimin güvenliği yönünden sakınca yaratacak, hem
de teknolojideki gelişmeleri izleme ya da üretme alanında Türkiye'yi geri plana
itecektir.
5. Halen,
özelleştirildiği tarihten bu yana, özelleştirme bedellerini ödemeyen kuruluşlar
vardır. Bu kuruluşlardan, özelleştirme bedellerini dahi alamayan bir Hükümetin,
Türk Telekomu alelacele uluslararası pazara çıkarılması hiç de inandırıcı ve
güven verici değildir.
6. Özelleştirmenin
mantığı, kamu tarafından işletilip iyi yönetilmeyen ve bunun doğal sonucu
olarak da, kamunun sırtında kambur olan zararlı kuruluşlann
özelleştirilmesidir. Oysa uygulamada bunun tam tersi olmaktadır. Geçmiş
hükümetlerin yaptığı yanlışları bu Hükümet de tekrarlamakta ve "ver
kurtul" mantığı ile sadece kâr eden ve büyük katma değer yaratan
kuruluşlar satılmaktadır.
7. Tasarının
gerekçesinde; "Yabancı yatırımcılar, yönetiminde söz sahibi olamayacakları,
başka bir ifade ile şirketin hisselerinin % 50'sinden fazlasına sahip
olmadıkları bir ihaleye iştirak etmek istememektedirler. Bunun sonucunda
ihaleye katılım hem az olmakta hem de şirketin değeri düşmektedir. Bu konudaki
istatistiksel çalışmalar göstermiştir ki yabancılara % 51'in altında ihaleye
çıkarılan kamu şirketleri, % 51 ve üzerinde ihale edilenlere oranla peştemaliye
parası dahi düşük olmaktadır. Örneğin, şirketin % 49'unu almayı düşünen alıcı
(a) lira vermeyi düşünürken bu oran,
% 51'e çıktığında fiyatı (a + % 25) oranında artırmaktadır."
denilmektedir. Ancak bu anlayışın hangi verilere dayandığını sayın Bakan dahi
açıklayamamıştır. Soyut gözlemlerle, Türk Telekomu pazarlama anlayışı doğru bir
yaklaşım değildir. Ve bu soyut anlayış, Yasa Tasarısının gerekçesine olduğu
gibi yansımıştır.
8. Türk Telekom,
uluslararası fiber optik kablolar açısından Türkiye'yi önemli bir terminal
merkezi haline getirmiştir. Örneğin Türkiye, EMOS - l denizaltı fiber optik
kablosu üzerinden (Türkiye - Yunanistan
- İsrail) arasında, ITUR deniz altı fiber optik kablo sistemiyle (Türkiye-
İtalya - Ukrayna - Rusya) arasında, KAFOS Karadeniz fiber optik sistemiyle
(Türkiye - Bulgaristan - Romanya) arasında, TBL trans balkan linki karasal
fiber optik sistemi ile Türkiye ve Balkan ülkeleri arasında, TAE fiber optik
kablosu ile orta asya cumhuriyetleri, Çin ve Avrupa ülkeleri arasında önemli
işlevleri üstlenmektedir. Dolayısıyla Türkiye, uzak doğuda Singapur ve
Endonezya'dan başlayıp batıda Fransa'ya kadar uzanan fiber optik kablo
sisteminde dünyanın sayılı terminal ülkelerinden birisidir. Uluslararası
denizaltı ve karasal fiber optik kablolar sayesinde ülkemiz önemli transit
merkezi durumunda olup bu bağlantılar sayesinde Türk Telekom stratejik önemini
korumakta ve gelirleri önemli ölçüde artmaktadır.
9. Öyle anlaşılıyor ki;
Tasarı IMF'nin baskısı altında hazırlanmıştır. Türkiye'nin borç batağında
olması dikkate alınırsa, Türk Telekom kelepir fiyata satılacaktır. Çünkü,
Hükümetçe yatırım yapması engellenen Türk Telekomun değeri, her geçen gün daha
da düşürülmektedir. Açıkçası, dünyanın sayılı telekom firmaları arasında
bulunan Türk Telekom, bir milli varlık olarak peşkeş çekilecektir. Oysa Türk
Telekomun yıllık kârı 1,5 milyar ABD doları civarında olup, son üç yılda
yarattığı katma değer de 13 milyar ABD dolarını aşmıştır.
10. Öte yandan, elde
edilecek gelir açısından da Türk Telekomun şu anda özelleştirmesi anlamlı ve
uygun değildir. Telekomünikasyon alanında fiziksel altyapıdan çok bu fiziksel
altyapı üzerinden verilen hizmetler değerlidir. Dolayısıyla, elde edilecek
gelir bakımından da, bu hizmetlerin serbestleştirilerek rekabet ortamına
açılması, fiziksel altyapı satışından daha öncelikli ve önemlidir. Asıl gelir
bu alandan sağlanmalıdır. Dünyadaki başarılı telekom özelleştirmelerinde de bu
yol izlenmiştir. Ama Hükümet, izlediği yanlış ekonomik politika dolayısıyla
saplandığı borç batağından kurtulmanın yolu olarak, bir "mirasyedi"
gibi davranmayı uygun görmüştür.
Kemal Kılıçdaroğlu
İstanbul
Milletvekili
ALT KOMİSYON RAPORU
Esas No. : 1/807 28.5.2004
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA
Komisyonumuzun 25.5.2004 tarihinde
Hükümeti temsilen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Ulaştırma Bakanlığı,
Maliye Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, Devlet
Personel Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Emekli Sandığı Genel
Müdürlüğü, Türk Telekom Genel Müdürlüğü ve Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma
İşletmeleri Genel Müdürlüğü temsilcilerinin katılımlarıyla yapmış olduğu 46
ıncı birleşiminde, 1/807 esas numaralı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"
üzerindeki görüşmelere başlanmıştır.
Tasarının geneli üzerindeki görüşmelere
geçmeden önce, verilen bir önerge doğrultusunda konunun daha ayrıntılı bir
şekilde incelenebilmesini teminen bir
alt komisyon kurulmasına karar verilmiştir.
Alt komisyonumuz, 26.5.2004 ve 27.5.2004
tarihlerinde ilgili kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin de katılımlarıyla
yapmış olduğu çalışmalar neticesinde Tasarıda aşağıda belirtilen değişiklikleri
yapmıştır.
Tasarının;
- Çerçeve 1 inci maddesi; "kapalı
teklif" usulünün "pazarlık usulü" şeklinde değiştirilmesini
öngören hükmün, özelleştirme kapsamındaki kuruluşların satışına ilişkin yapılacak
ihale usullerinin 4046 sayılı Kanunda düzenlenmiş olduğu ve söz konusu Kanunun
belli durumlarda pazarlık usulüne cevaz verdiği ve Tasarıyla amaçlanan durumu
karşılamaya yeteceği gerekçesiyle madde metninden çıkarılması suretiyle,
- Kısa bir süre içerisinde tasfiye
edilmesi düşünülen PTT Personeli Müteselsil Kefalet Sandığının, Sandığın
yönetiminde ve personelin ödediği aidatların geri ödenmesi sırasında
nemalandırmayla ilgili güçlüklerle karşılaşıldığı, bu güçlükleri aşmak ve
üyelerin mağduriyetini önlemek amacıyla 406 sayılı Kanunun ilgili maddesinde
değişiklik yaparak son verilmesine yönelik bir düzenlemenin Tasarıya çerçeve 2
nci madde olarak eklenmesi ve diğer maddelerin teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 2 nci maddesi; üçüncü fıkranın, Telekomun
hisselerinin satışı neticesinde kamu payının %50'nin altına düşmeden önce
istihdam fazlası olarak belirlenen personel ile ilgili bir düzenleme öngörmenin
uygun olmayacağı gerekçesiyle madde metninden çıkarılması, dördüncü fıkranın;
Türk Telekom'un hisselerinin satışı sonucu kamu payının % 50'nin altına düşmesi
durumunda başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilecek personelin ücret ve
diğer malî haklarının daha açık ve tereddütleri ortadan kaldıracak bir şekilde
ifade edilmesi ve ortaya çıkabilecek mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla
yeniden düzenlenmesi suretiyle 3 üncü madde olarak,
- Çerçeve 3 üncü maddesi, madde
çerçevesinin kanun tekniğine uygunluk sağlamak amacıyla redaksiyona tâbi
tutulması, bu maddeyle 406 sayılı Kanuna eklenen; ek 31 inci maddenin Kanunda
ifade birliğinin sağlanması amacıyla redaksiyona tâbi tutulması; ek 32 nci
maddesi aynen; ek 33 üncü maddeye, özelleştirme gerçekleştirilmeden önce uydu
hizmetlerinin devredilmesi öngörülen ve yeni kurulacak olan Türksat A.Ş.'nin
başlangıç sermayesinin tespiti, Türksat A.Ş. tarafından devralınan aktif ve
pasif arasındaki farkların Türk Telekom tarafından kayıtlardan düşülerek
tasfiyesinin sağlanabilmesi, Türksat A.Ş. tarafından da devralınan varlık ve
kaynaklar arasındaki farkın sermayeye ilave edilmek suretiyle bilanço
dengesinin kurulabilmesini amaçlayan bir düzenlemenin son fıkra olarak
eklenmesi; Türk Telekom'un özelleştirme öncesinde, ihtilaflarının sulhen çözümü
ve çok büyük meblağlara tekabül eden alacaklarının hızlı bir şekilde tahsil
edilmesini sağlamaya dönük olarak 406 sayılı Kanuna ek 34 üncü madde olarak
eklenmesi öngörülen bir düzenlemenin
metne eklenmesi suretiyle, 4 üncü madde olarak,
- Tasfiye amaçlı olarak Kefalet Kanununa
tabiiyetine son verilmesi öngörülen PTT Personeli Müteselsil Kefalet Sandığını
işletme, tasfiye ve bu konuda gerekli düzenlemeleri yapmayı PTT Genel Müdürlüğü Yönetim Kuruluna bırakan ve birikmiş
olan aidatlar toplamının ne kadarının ne şekilde ve hangi sürede üyelere
dağıtılacağını, kalan paranın da PTT Genel Müdürlüğü ve Genel Bütçe arasında
paylaşımını düzenleyen 406 sayılı Kanuna geçici 8 inci madde olarak eklenmesi
öngörülen bir hükmün metne çerçeve 5 inci madde olarak eklenmesi ve maddelerin
teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 4 ve 5 inci maddeleri 6 ve 7 nci
maddeler olarak aynen,
- Türk Telekom bünyesinde faaliyet
gösteren Telsiz İşletme Müdürlüğünce yürütülen deniz haberleşme ve seyir
güvenliği hizmetlerinin, uydu üzerinden verilen deniz haberleşme hizmetleri
hariç olmak üzere, Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü
tarafından yürütülmesinin öngörülmesi nedeniyle sahil telsiz istasyonları ile
ilgili yetkinin de bu Kurumca kullanılmasını sağlamaya dönük olarak 2813 sayılı
Telsiz Kanunun 21 inci maddesinin değiştirilmesini öngören bir hükmün metne
çerçeve 8 inci madde olarak eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 6 ncı maddesi; madde çerçevesi
redaksiyona tâbi tutulmak suretiyle 9 uncu madde olarak,
- Çerçeve 7 nci maddesi; redaksiyona tâbi
tutulmak ve imtiyaz sözleşmesi, lisans, ruhsat gibi izinlerin yenilenmesi ve
değişikliğini yapacak kurumların açıklığa kavuşturulması amacıyla "ve
değişikliği işlemi" ibaresinden sonra gelmek üzere "ilgili
kuruluşlarınca" ibaresinin eklenmesi suretiyle 10 uncu madde olarak,
- Çerçeve 8 inci maddesi; (a) bendinin
redaksiyona tâbi tutulması, (b) bendinin sonunda yer alan "ile 21 inci
maddesi" ibaresinin, söz konusu madde metinde çerçeve 8 inci madde olarak
yeniden düzenlendiğinden madde metninden çıkarılması, (d) bendi ile yürürlükten
kaldırılması öngörülen 4502 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin üçüncü
fıkrası ile ilgili düzenlemeye ihtiyaç bulunması nedeniyle bu bendin madde
metninden çıkarılması ve (e) bendinin (d) bendi olarak teselsül ettirilmesi
suretiyle 11 inci madde olarak,
- Hazinenin GSM işletmecisi firmalardan
olan alacaklarını bir an önce tahsil etmesini sağlamaya yönelik bir
düzenlemenin metne geçici 1 inci madde olarak eklenmesi suretiyle,
- Yürürlüğe ilişkin 9 uncu maddesi, madde
numaralarının değişmiş olması nedeniyle atıfların buna uygun olarak
düzenlenmesi suretiyle 12 nci madde olarak,
- Yürütmeye ilişkin 10 uncu maddesi 13
üncü madde olarak aynen,
kabul edilmiştir.
Raporumuz Plan ve Bütçe Komisyonuna arz
olunur.
|
Başkan |
Üye |
Üye |
|
M. Altan Karapaşaoğlu |
Ali Osman Sali |
Osman Coşkunoğlu |
|
Bursa |
Balıkesir |
Uşak |
|
|
|
(Karşı oy yazısı ektedir.) |
KARŞI OY
Tasarıda, Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin
özelleştirilmesini kolaylaştırmak ve değerini artırmak amacıyla 406 sayılı
Telgraf ve Telefon Kanununda değişiklikler yapılmaktadır. Bu değişikliklerin
çok sayıda sakıncaları vardır. Fakat, esas olarak, şu anda özelleştirmenin
gündeme gelmesinin üç temel nedene dayanarak yanlış olduğunu düşünüyorum:
1. Özelleştirmenin, ancak serbestleşmenin
gerçekleşmesinden ve piyasaları düzenlemede etkin gücü olan bir düzenleyici
kuruluşun varlığında gündeme gelmesi gerekir. Bu, diğer ülkelerdeki
özelleştirme deneyimlerinin incelenmesi sonucu ortaya çıkmış, tartışılmaz bir
gerçektir. Dolayısıyla, ne serbestleşmenin gerçekleştiği ne de Telekom Kurumunun
piyasaları düzenlemede arzu edilen güç ve etkinliğe kavuştuğu ülkemiz
ortamında, şu anda özelleştirme gündeme bile gelmemelidir. Özelleştirmenin
gündeme gelmesi sonucu serbestleşmede gecikmelerin yaşanması da ayrı ve çok
önemli bir sakıncadır.
2. Yabancı gerçek ve tüzel kişilerin Türk
Telekom'daki hisse oranının %99'a kadar çıkmasına, yani tekelleşmesine izin
verilmektedir. Bunun ortaya çıkarabileceği "stratejik" sorunları
gidermek amacıyla, uydular özelleştirme kapsamı dışında tutuluyor. Burada iki
yanlışlık veya eksiklik var.
i. "Stratejik" kavramı sadece
savunma ihtiyaçları ile sınırlanmamalıdır. Bilgi çağında, bilgi akışının
altyapısını oluşturan telekomünikasyon, ekonomik, toplumsal ve teknolojik
bağlamlarda da stratejik niteliktedir. Ayrıca, "imtiyazlı (altın)
hisse" kavramı ile, özelleştirme sonrasında anlamlı bir stratejik kontrol
sağlanamayacağı Teletaş'ın özelleştirilmesi ile de görülmüştür.
ii. Uydu iletişimi en güvensiz iletişim
kanalıdır, savunmanın ihtiyacı olan stralejik güveni veremez.
3. Elde edilecek gelir açısından da şu
anda özelleştirme anlamlı değildir. Telekomünikasyon alanında fiziksel
altyapıdan çok bu fiziksel altyapı üzerinden verilen hizmetler değerlidir.
Dolayısıyla, elde edilecek gelir bakımından da, hizmetlerin serbestleştirilerek
rekabet ortamının açılması, fiziksel altyapı satışından daha öncelikli ve
önemli bir ekonomik anlam taşır.
Osman Coşkunoğlu
Uşak
ALT
KOMİSYONUN KABUL ETTİĞİ METİN
ÇEŞİTLİ
KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1. - 4.2.1924 tarihli ve 406 sayılı
Telgraf ve Telefon Kanununun ek 17 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci
cümlesinde yer alan "devamı süresince tekel mahiyetinin yaratabileceği
sakıncalar da dahil" ibaresi, ikinci cümlesinde yer alan "yeni
şirketler kurulması veya kurulu bulunan şirketlere iştirak edilmesi,
uluslararası telekomünikasyon birliklerine katılınması veya uluslararası
anlaşmalara taraf olunması" ibareleri madde metninden çıkarılmış ve aynı
maddenin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2. - 406 sayılı Kanunun ek 24 üncü
maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinin sonunda yer alan
"tabidir" ibaresi "tabi değildir" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 3. - 406 sayılı Kanunun ek 29 uncu
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir
Ek Madde 29.- Türk Telekom hisselerinin
satışı sonucu kamu payının % 50'nin altına düşmesi durumunda; Türk Telekomda ek
22 nci maddenin (a) bendinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri
uyarınca belirlenen asli ve sürekli görevlerde çalışmakta olanlar ile 22.1.1990
tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi olarak kadrolu veya
sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personelden, Türk
Telekomda çalışmaya devam etmek istemeyenler ile Türk Telekomda çalışmaya devam
etmek istemekle birlikte bu istekleri Yönetim Kurulunca uygun görülmeyenlere
ilişkin personel listesi hisse devir sözleşmesinin imzalanmasından itibaren
otuz gün içerisinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Liste halinde bildirilen personel,
24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde belirtilen esas ve
usuller çerçevesinde Devlet Personel Başkanlığı tarafından başka kamu kurum ve
kuruluşlarına nakledilir ve söz konusu personel hakkında anılan madde hükümleri
uygulanır. Ancak, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi uyarınca Özelleştirme
Fonundan karşılanması öngörülen ödemeler Hazine tarafından karşılanır.
Şu kadar ki, birinci fıkra kapsamına giren
personelden, sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personel
statüsüne girenler hakkında, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin dördüncü ve
beşinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasında, Devlet Personel Başkanlığına
bildirildikleri tarihteki unvanları esas alınarak Yönetim Kurulunca 15.4.2004
tarihi itibarıyla bu unvana göre belirlenmiş olan ücret ve diğer mali haklarına
bu tarihten aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarınca atandıkları tarihe kadar geçen süre içinde kamu görevlilerine
yapılacak artış oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle bulunacak tutar
dikkate alınır. Kapsam dışı personelden Devlet Personel Başkanlığına
bildirilenlerin 15.4.2004 tarihi itibarıyla unvanlarına göre ücretinin
belirlenmemiş olması durumunda, benzer görevlerde bulunanlar dikkate alınarak
bu tarih için ücret ve diğer mali hakları tespit etmeye Yönetim Kurulu
yetkilidir. Ek 22 nci maddenin (a) bendinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
hükümleri uyarınca belirlenen asli ve sürekli görevlerde çalışan personel
hakkında, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası
hükümlerinin uygulanmasında Yönetim Kurulunca 15.4.2004 tarihi itibarıyla
unvanları için belirlenmiş olan ücret ve diğer mali haklarına bu tarihten aynı
maddenin ikinci fıkrası uyarınca ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca
atandıkları tarihe kadar geçen süre içinde kamu görevlilerine yapılacak artış
oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle bulunacak tutar, anılan maddenin
altıncı fıkrası hükümlerinin uygulanmasında ise 399 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname eki (I) sayılı cetvele tabi emsali personel için belirlenmiş olan
aylık ve diğer mali haklar esas alınır.
Başka kamu kurum ve kuruluşlarına
nakledilen 4857 sayılı İş Kanununa tabi kapsam dışı personele, iş mevzuatına
göre herhangi bir tazminat ödenmez. Nakledilen personelin önceden kıdem tazminatı
ödenmiş süreleri hariç kıdem tazminatına esas olan geçmiş hizmet süreleri 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli
ikramiyelerinin hesabında dikkate alınır.
Türk Telekom hisselerinin satışı sonucu
kamu payının % 50'nin altına düşmesinden itibaren bir yıl içinde, 4857 sayılı
İş Kanununa göre çalışanların iş sözleşmelerinin haklı neden olmaksızın işveren
tarafından feshedilmesi veya 4857
sayılı İş Kanununa göre, emeklilik dışında haklı nedenlerle kendileri
tarafından feshedilmesi sonucunda işsiz kalanlar, 4046 sayılı Kanunun 21 inci
maddesinde belirtilen iş kaybı tazminatı ve diğer hizmetlerden yararlanırlar.
Bu husustaki işlemlerin yürütülmesinden Türkiye İş Kurumu görevli, yetkili ve
sorumludur. Ancak, 4046 sayılı Kanunun
21 inci maddesi uyarınca Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından
yapılması gereken ödemeler Hazine tarafından yapılır.
MADDE 4. - 406 sayılı Kanuna aşağıdaki ek
maddeler eklenmiştir.
EK MADDE 31. - Türk Telekom, 7269 sayılı
Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak
Yardımlara Dair Kanunun 33 üncü maddesi uyarınca alınmakta olan hisse, 7126
sayılı Sivil Savunma Kanununun 36 ncı maddesi uyarınca alınmakta olan pay, 132
sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanununun 11 inci maddesi uyarınca
alınmakta olan nisbi aidatlar, 580 sayılı Millî Prodüktivite Merkezi Kuruluş
Kanununun 13 üncü maddesi uyarınca alınmakta olan aidatlar ile benzeri fon ve
aidatlardan muaftır.
EK MADDE 32.- Ek 22 nci maddenin (a)
bendinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen asli
ve sürekli görevlere ilişkin kadrolarda çalışmakta olan personel, istekleri
halinde iş mevzuatına tabi personel statüsüne geçirilir ve Ek 22 nci maddenin
(c) bendi hükümleri bunlar hakkında da uygulanır. Bu kadrolardan boş ve/veya
herhangi bir sebeple boşalacak olanlar hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal
edilmiş sayılır. Mevcut kadrolarında çalışmaya devam eden söz konusu
personelin, ek 22 nci maddenin (a) ve (b) bentlerinde bu Kanun ile yapılan
değişiklikten önceki ücret rejimi, statü, sosyal ve özlük haklarıyla
istihdamlarına devam olunur.
Türk Telekomda kadrolu veya sözleşmeli
statüde çalışmakta olan personel ile
kadrolu veya sözleşmeli statüde
çalışmakta iken iş mevzuatına geçmiş veya geçecek olanlardan 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emeklilik hakkını
veya 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre yaşlılık aylığından
yararlanma hakkını kazanmış olanlara bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki
ay; bu hakları sonradan kazanacak olanlar da kazandıkları tarihten itibaren iki
ay içerisinde emeklilik başvurusunda bulunmaları halinde emekli ikramiyeleri
veya kıdem tazminatları % 30 fazlasıyla ödenir.
Türk Telekomda iş mevzuatına tabi olarak
çalışmakta olan personelden bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde
başvurarak kendi isteği ile işten ayrılanlara iş mevzuatı hükümlerine göre
hesaplanacak kıdem tazminatı % 20 fazlasıyla ödenir. Bu fıkra hükmünden
yararlanan işçilere, 4857 sayılı İş Kanununun 20 ve 21 inci maddeleri
uygulanmaz.
İş mevzuatına tabi personele, kadrolu ve
sözleşmeli statüde iken 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa
tabi olarak geçen hizmet süreleri için ödenecek kıdem tazminatının tutarı, ayrıldıkları
tarihteki 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine
göre hesaplanacak emekli ikramiyesi miktarından fazla olamaz.
Bu madde kapsamında yapılacak % 30 ve % 20
oranındaki ödemeler Türk Telekomca karşılanır. Türk Telekomca karşılanan
tutarlar, Hazine Müsteşarlığı adına borç olarak kaydedilir. Borç olarak
kayıtlanan tutarlar dönem kârı üzerinden Türk Telekomca Hazineye ödenecek
temettü tutarlarına mahsup edilir.
EK MADDE 33. - Ulusal egemenlik
kapsamındaki uydu yörünge pozisyonlarının hakları, yönetimi ve işletme
yetkisine sahip olmak ve bununla ilgili yükümlülükleri yerine getirmek, adına
kayıtlı ve diğer operatörlere ait uyduları işletmeye vermek ya da verilmesini
sağlamak, bu uyduları işletmek, ulusal ve yabancı operatörlere ait uydular
üzerinden haberleşme ve iletim alt yapısını kurmak, işletmek ve ticari
faaliyette bulunmak üzere, bu Kanun ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu
(kuruluş ve tescile ilişkin hükümleri hariç) ve özel hukuk hükümlerine tabi,
Türksat Uydu Haberleşme ve İşletme Anonim Şirketi (Türksat A.Ş.) unvanı altında
bir anonim şirket kurulmuştur.
Türksat A.Ş., bu Kanun ve Türk Ticaret
Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerine göre hazırlanacak ana
sözleşmesinin imzalanmasını müteakip yapılacak tescil ve ilan ile faaliyete
geçer. Türk Ticaret Kanununun ani ve tedrici kuruluşa, ayni ve nakdi
sermayesinin vaz'ına müteallik hükümleri ile 277, 329, 368 ve 422 nci maddeleri
hükümleri Türksat A.Ş. hakkında uygulanmaz.
Türksat A.Ş.'nin hisselerinin tamamı Hazine
Müsteşarlığına aittir. Ancak, Hazine Müsteşarlığının mülkiyet hakkı ile kâr
payı hakkına halel gelmemek ve kamunun pay sahipliğinden kaynaklanan bütün malî
hakları Hazine Müsteşarlığında kalmak kaydıyla, Hazine Müsteşarlığının Türksat
A.Ş.'deki pay sahipliğine dayanan oy, yönetim, temsil, denetim gibi hak ve
yetkileri Ulaştırma Bakanlığı tarafından kullanılır.
Türk Telekomun, uydu haberleşmesiyle
ilgili tüm uyduları, uydu yer kontrol istasyonları, uydu haberleşme ve iletişim
yer istasyonları, uydu yörünge pozisyonları, uydu haberleşmesinde kullanılan
taşınır ve taşınmazlar, her türlü teçhizat, araç, gereç, malzeme, yazılım ve
donanımlar, her türlü fikri ve sınai haklar ile sair hak ve alacaklar, merkezi
Monaco'da bulunan Eurasiasat SAM şirketindeki tüm hisseleri, uydu hizmetlerine
ve yörünge pozisyonlarına ilişkin frekans tahsis, koordinasyon ve tescilleri,
uydu hizmetlerine ilişkin her türlü sözleşmeleri ve kredi anlaşmaları ile hak,
alacak ve borçları, leh ve aleyhe açılmış ve açılacak olan davalar ve icra
takipleri, Intelsat, Eutelsat, ICO ve Inmarsat şirketlerindeki tüm hisseleri
bütün hak, borç, alacak ve yetkileri ile birlikte faaliyete geçmesini müteakip
iki ay içerisinde Türksat A.Ş.'ye yapılacak protokoller ile devredilir. Bu
devirlere ilişkin bütün devir, temlik ve intikal işlemleri ve bu işlemlerle
ilgili olarak düzenlenecek her türlü sözleşme, protokol ve kâğıtlar katma değer
vergisi ve damga vergisi dahil her türlü vergi, resim, harç ve benzeri mali
yükümlülüklerden istisnadır.
Türksat A.Ş.'de iş mevzuatına tabi
personel istihdam edilir. Türksat A.Ş.'nin faaliyete geçtiği tarihten itibaren
üç ay içerisinde Türk Telekomun iş mevzuatına tabi bulunan personeli, istekleri
ve Türksat A.Ş. Yönetim Kurulunun uygun görmesi halinde Türksat A.Ş.'ye devredilir.
Bu şekilde devredilen personelin sayısı ikiyüzelli kişiyi geçemez. Bu
personelin tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşu ile ilişkisi ve kıdem tazminatı
uygulaması aynı usul ve esaslar dahilinde Türksat A.Ş.'de devam eder.
Türksat A.Ş. ile Telekomünikasyon Kurumu
arasında, bu maddede belirtilen hizmetlerin yürütülmesi ve alt yapısının
işletilmesi ile ilgili hak, yetki ve yükümlülükleri düzenlemek üzere bir görev
sözleşmesi imzalanır. Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç iki ay
içinde görev sözleşmesi, görüşü alınmak üzere Danıştaya gönderilir ve
Danıştayın iki ay içerisinde görüşünü vermesini müteakip, Türksat A.Ş. ile
Telekomünikasyon Kurumu arasında imzalanan sözleşme yürürlüğe girer.
Türksat A.Ş. sermayesinde kamu payı ne
oranda olursa olsun 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale
Sözleşmeleri Kanunu, 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 4749 sayılı Kamu Finansmanı
ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve 832 sayılı Sayıştay Kanunu
hükümlerine tabi değildir.
Uydu haberleşme hizmetleriyle ilgili
olarak diğer kanunlarda Türk Telekoma
yapılan atıflar Türksat A.Ş.'ye yapılmış sayılır. Bu Kanuna göre gereken
düzenlemeler yapılıp yürürlüğe konuluncaya kadar diğer mevzuatın bu Kanuna
aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Telekomünikasyon Kurumunun görev ve
yetkileri saklı kalmak kaydıyla, uydular üzerinden haberleşme, uydudan iletim,
uydu işletme, yörünge ve uydu yönetimi, yeni uyduların planlanması ve
projelendirilmesi, bunlarla ilgili diğer yönetsel ve ticari hizmetlerin Türksat
A.Ş. tarafından yürütülmesine ilişkin usul ve esaslar, yeni şirket kurma veya
kurulu bulunan şirketlere ortak olma hususları ile ilgili düzenlemeleri yapmaya
Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Türksat A.Ş.'nin başlangıç sermayesi
yüzyirmibeş trilyon Türk Lirası olup, bu tutar Türk Telekom tarafından
karşılanacaktır. Türk Telekom tarafından Türksat A.Ş.'ye devredilecek gelir,
gider, borç, alacak ve benzeri aktif ve pasif arasındaki fark, Türk Telekom
tarafından Hazine Müsteşarlığı adına borç olarak kayıtlanır. Bu tutar, Türk
Telekom'un 2003 yılı gelirlerinden 2004 yılında Hazineye aktarılması için
belirlenen temettü tutarına halel gelmeksizin dağıtılacak ilk temettü alacağına
mahsup edilmek suretiyle tasfiye edilir. Türksat A.Ş. tarafından devralınan
aktif ve pasif arasındaki müspet fark Hazine Müsteşarlığı'nın payı olarak
Türksat A.Ş. sermayesine eklenir.
EK MADDE 34. - Türk Telekom'un, kaynağına
ve yargıya intikal edip etmediğine bakılmaksızın, tüm alacaklarının, yargı
kararıyla kesinleşenler hariç olmak üzere, sulhen tahsili hususunda, Bakanlar
Kurulu tarafından belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde Ulaştırma Bakanlığı
yetkilidir.
MADDE 5. - 406 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici madde eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 8.- PTT Personeli Müteselsil
Kefalet Sandığı'nın işletilmesine, tasfiyesine ve bu konuda gerekli
düzenlemeleri yapmaya PTT Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu yetkilidir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih
itibariyle Sandığa tabi personelden kesilmiş olan aidatlar toplamından, ilgili
personele ait ihtilaflı borçlar düşüldükten sonra kalan tutarlar, hak
sahiplerine Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde defaten
ödenir.
Sandığın bu ödemeden sonra kalan toplam
nakit mevcudundan ihtilaflı borçları için gerekli meblağ ayrıldıktan sonra
kalan tutarın % 60'ı nemalandırılmak suretiyle PTT Genel Müdürlüğü'nün taşıt,
otomasyon ve modernizasyon hizmetlerine ilişkin harcamalar ile Yönetim
Kurulunca belirlenecek usul ve esaslara göre eleman temininde güçlük çekilen
yerlerde çalışan personele (3000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile
çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmeyecek şekilde ek ödeme yapılmak üzere
ayrılır. Geriye kalan % 40'ı ise bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen
bir ay içinde Genel Bütçeye gelir kaydedilmek üzere Maliye Bakanlığı Merkez
Saymanlık Müdürlüğüne aktarılır.
MADDE 6. - 5.4.1983 tarihli ve 2813 sayılı
Telsiz Kanununun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan "dört"
ibaresi "altı" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 7. - 2813 sayılı Kanunun 8 inci
maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Kurul başkanıyla, telsiz hizmetlerini
temsil eden iki üye ve telekomünikasyon hizmetlerini temsil eden iki üye
Ulaştırma Bakanının göstereceği dörder aday arasından atanır.
MADDE 8. - 2813 sayılı Kanun'un 21 nci
maddesinde yer alan "Posta Telgraf ve Telefon İşletmesi Genel
Müdürlüğü" ibaresi "Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmesi Genel
Müdürlüğü" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 9. - 2813 sayılı Kanuna aşağıdaki ek
madde eklenmiştir.
EK MADDE 2. - Türk Telekom bünyesinde
faaliyet gösteren Telsiz İşletme Müdürlüğünce yürütülen deniz haberleşme ve
seyir güvenliği hizmetleri, uydu üzerinden verilen deniz haberleşme hizmetleri
hariç olmak üzere, Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü
tarafından yürütülür. Bu hizmetlere ilişkin olarak Türk Telekomda bulunan tüm
menkul, gayrimenkul, demirbaş, mal varlığı, uzaktan kontrol teçhizatı ve data
kanalları, tüm ölçü aletleri, motorlu araçlar, telsiz sistemleri, sözleşme,
hak, alacak ve borçlar, leh ve aleyhe açılmış ve açılacak olan dava ve icra
takipleri ile bu Müdürlük bünyesinde ve Antalya ve Samsun kontrol
merkezlerindeki iş mevzuatına tabi personel, bu Kanunun yayımı tarihinden
itibaren üç ay içerisinde Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel
Müdürlüğüne, yapılacak protokoller ile devredilir. Bu devre ilişkin bütün
devir, temlik ve intikal işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenecek
her türlü sözleşme, protokol ve kağıtlar, katma değer vergisi ve damga vergisi dahil
her türlü vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerden istisnadır.
Devredilen personel, Kıyı Emniyeti ve Gemi
Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünün ana statüsü ve mevzuatı çerçevesinde bu
Genel Müdürlük tarafından belirlenecek pozisyonlarda istihdam edilir ve
devredilen bu personelin tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşu ile ilişkisi ile
kıdem tazminatı uygulaması aynı usul ve esaslar dahilinde bu Genel Müdürlükte
devam eder.
Devredilen personele, devredildiği
tarihteki pozisyonlarına ait aylık ücret, ikramiye ve benzeri adlarla yapılan
ödemelerin toplam net tutarı, Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel
Müdürlüğü tarafından bu personelin istihdam edileceği pozisyonda hak edeceği
aylık ücretlerinin (varsa ikramiye dahil) her türlü ödemelerin (fazla çalışma
ücreti, fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplam net
tutarından fazla olması halinde aradaki fark tutarı, herhangi bir kesintiye
tabi tutulmaksızın ve fark kapanıncaya kadar bu Genel Müdürlükçe ayrıca tazminat
olarak ödenir.
Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri
Genel Müdürlüğü, yürütülecek hizmetlere ilişkin olarak Telekomünikasyon Kurumu
ile bir görev sözleşmesi imzalar. Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç
iki ay içinde görev sözleşmesi, görüşü alınmak üzere Danıştaya gönderilir ve
Danıştayın iki ay içerisinde görüşünü vermesini müteakip bu Genel Müdürlük ile
Telekomünikasyon Kurumu arasında imzalanan sözleşme yürürlüğe girer. Türk
Telekom, görev sözleşmesi imzalanıncaya kadar herhangi bir değişiklik
olmaksızın hizmetlerini yürütmeye devam eder.
MADDE 10. - 18.6.1999 tarihli ve 4389
sayılı Bankalar Kanununun 15 inci maddesinin (7) numaralı fıkrasının (a) bendinin ikinci
paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Fonun yönetim ve denetimine sahip olduğu
şirketlerin ve/veya bu fıkra uyarınca yönetimini ve denetimini devir aldığı
şirketlerin, Fon tarafından atanan yönetim, müdürler ve denetim kurulu üyeleri
ile Fonun atadığı bu yöneticiler tarafından şirketi temsil ve ilzam ile yetkili
kılınan genel müdür, genel müdür yardımcısı ve müdür gibi şirket çalışanları ve
Fon, bu şirketlere Fon tarafından yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile
müdürlerin atanmasından sonra, bu bentte sayılan gerçek veya tüzel kişilere ait
şirket hisselerinin ve/veya bu şirketlerdeki lisans, ruhsat ve imtiyaz
sözleşmelerinden doğan hakları dahil olmak üzere diğer tüm hak ve varlıklarının
ve/veya bu hisselerle orantılı aktiflerinin satışı ve bu satışlardan elde
edilen tutarları Fon alacaklarına mahsup etmeye veya şirketlerin kamu borçları
ve/veya Sosyal Sigortalar Kurumuna borçları ile sair borçlarını ödemede
kullanmaya ve bu işlemler ile ilgili kararlar almaya 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanununun 324 üncü maddesi ile bağlı kalmaksızın yetkilidirler. Bu şirket ve iştiraklerin
% 49'undan fazlası dahi yabancı gerçek ve tüzel kişilere doğrudan ya da dolaylı
olarak satılabilir. Yukarıdaki hüküm çerçevesinde telekomünikasyon, enerji,
ulaşım, medya ve diğer sektörlerdeki Fona devredilmiş olan şirketlere tanınmış
imtiyaz sözleşmesi, lisans, ruhsat gibi benzeri izinlerin yenilenmesi veya
değişikliği işlemi ilgili kuruluşlarınca iki ay içinde tamamlanır. Fon
tarafından atanan yöneticilerin, şirketlerin sermayesini kaybetmesinden ve/veya
borca batık olmasından dolayı mahkemeye bildirimde bulunma yükümlülükleri
yoktur. Bildirimde bulunmamaktan dolayı bu şahıslar hakkında İcra ve İflas
Kanununun 179, 277 ve devamı maddeleri ile 345/a maddesi hükümleri uygulanmaz
ve Türk Ticaret Kanununun 341 inci maddesi uyarınca şahsi sorumluluk davası
açılamaz. Yönetim ve denetimi Fon tarafından devir alınmamış şirketlere Fon
tarafından atanan yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile müdürler, ortaklar
genel kurulunca görevden alınamayacağı gibi ibra edilmeyerek haklarında
kendilerinin görev yaptıkları dönem veya dönemler dışında şahsi sorumluluk
davası da açılamaz.
MADDE 11. - Aşağıdaki hükümler yürürlükten
kaldırılmıştır;
a) 4.2.1924 tarihli ve 406 sayılı Kanunun
ek 22 nci maddesinin (a) bendinin birinci paragrafının ikinci ve üçüncü
cümleleri, (b) bendinin birinci paragrafı ve ikinci paragrafında yer alan
"Bakanlar Kurulunca bu Kanuna göre belirlenen kadrolarda çalışan personel
dışında kalan ve" ibaresi,
b) 5.4.1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz
Kanununun 3 üncü maddesinin (e) bendi, 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer
alan "Posta Telgraf ve Telefon İşletmesi Genel Müdürlüğü imkanları ile
haberleşme sağlanamaması veya" ibaresi ve aynı maddenin ikinci fıkrası,
c) 12.5.2001 tarihli ve 4673 sayılı
Telgraf ve Telefon Kanunu, Posta, Telgraf ve Telefon İdaresinin Biriktirme ve
Yardım Sandığı Hakkında Kanun ile Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 6 ncı maddesi,
d) 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı
Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 37 nci maddesinin (a)
bendinde yer alan "ve Limanların, mülkiyetin devri dışındaki yöntemlerle
özelleştirilmelerinden Türk uyruklu gerçek ve tüzel kişiler yararlanabilir."
ibaresi ile aynı bendin son cümlesi.
GEÇİCİ MADDE 1. - GSM Pan Avrupa Mobil
Telefon sisteminin kurulması ve işletilmesi ile ilgili lisans verilmesine
ilişkin imtiyaz sözleşmelerine istinaden işletmeciler tarafından Hazineye
ödenmesi gereken paylardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
ödenmeyen kısmın, ihtilaflı olanlar dahil, yargı kararıyla kesinleşenler hariç
olmak üzere, fer'ileriyle birlikte sulhen tahsili hususunda GSM
işletmecileriyle gerektiğinde uzlaşmaya Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu
Bakan ile Maliye Bakanı müştereken yetkilidir. Uzlaşma konusundaki bu
anlaşmalar Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe girer.
MADDE 12. - Bu Kanunun;
a) 4 üncü maddesi ile 406 sayılı Kanuna
eklenen ek 31 inci madde 1.1.2005 tarihinde,
b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
Yürürlüğe girer.
MADDE 13. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
ÇEŞİTLİ
KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1. - 4.2.1924
tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 17 nci maddesinin birinci
fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “devamı süresince tekel mahiyetinin
yaratabileceği sakıncalar da dahil” ibaresi, ikinci cümlesinde yer alan “yeni
şirketler kurulması veya kurulu bulunan şirketlere iştirak edilmesi,
uluslararası telekomünikasyon birliklerine katılınması veya uluslararası
anlaşmalara taraf olunması” ibaresi ile aynı maddenin üçüncü fıkrası
yürürlükten kaldırılmış; yedinci fıkrasının altıncı cümlesinde yer alan “kapalı
teklif usulü” ibaresi “pazarlık usulü” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2. - 406 sayılı Kanunun ek 29 uncu maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir
“Ek Madde 29. - Türk Telekom hisselerinin satışı sonucu kamu
payının % 50'nin altına düşmesi durumunda; Türk Telekomda ek 22 nci maddenin
(a) bendinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen
asli ve sürekli görevlerde çalışmakta olanlar ile 22.1.1990 tarihli ve 399
sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi olarak kadrolu veya sözleşmeli personel
statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personelden, Türk Telekomda çalışmaya
devam etmek istemeyenler ile Türk Telekomda çalışmaya devam etmek istemekle
birlikte bu istekleri Yönetim Kurulunca uygun görülmeyenlere ilişkin personel
listesi hisse devir sözleşmesinin imzalanmasından itibaren otuz gün içerisinde
Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Liste halinde bildirilen personel, 24.11.1994 tarihli ve
4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde
Devlet Personel Başkanlığı tarafından başka kamu kurum ve kuruluşlarına
nakledilir ve söz konusu personel hakkında anılan madde hükümleri uygulanır.
Ancak, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi uyarınca Özelleştirme Fonundan
karşılanması öngörülen ödemeler Hazine tarafından karşılanır.
Türk Telekomda kamu payının % 50'nin altına düşmesinden
önce, Yönetim Kurulu tarafından istihdam yapısının yeniden düzenlenmesi
sebebiyle Yönetim Kurulunca istihdam fazlası olarak belirlenen ve birinci fıkra
kapsamına giren personel hakkında da yukarıdaki hükümler uygulanır. İstihdam
fazlası olarak belirlenen personelden boşalan kadro ve pozisyonlara başka
kurumlardan veya açıktan hiçbir şekilde atama yapılamaz.
Şu kadar ki, birinci fıkra kapsamına giren personelden,
sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personel statüsüne
girenler hakkında, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin dördüncü ve beşinci
fıkrası hükümlerinin uygulanmasında Yönetim Kurulunca 15.4.2004 tarihi
itibarıyla belirlenmiş olan ücretleri esas alınır. Ek 22 nci maddenin (a)
bendinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen asli
ve sürekli görevlerde çalışan personel hakkında, 4046 sayılı Kanunun 22 nci
maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasında Yönetim
Kurulunca 15.4.2004 tarihi itibarıyla belirlenmiş olan ücretleri, anılan
maddenin altıncı fıkrası hükümlerinin uygulanmasında ise 399 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname eki (I) sayılı cetvele tabi emsali personel için belirlenmiş
olan aylık ve diğer mali haklar esas alınır.
Başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen 4857 sayılı İş
Kanununa tabi kapsam dışı personele, iş mevzuatına göre herhangi bir tazminat
ödenmez. Nakledilen personelin önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç
kıdem tazminatına esas olan geçmiş hizmet süreleri 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin
hesabında dikkate alınır.
Türk Telekom hisselerinin satışı sonucu kamu payının %
50'nin altına düşmesinden itibaren bir yıl içinde, 4857 sayılı İş Kanununa göre
çalışanların iş sözleşmelerinin haklı neden olmaksızın işveren tarafından
feshedilmesi veya 4857 sayılı İş Kanununa göre haklı nedenlerle (emeklilik
dışında) kendileri tarafından feshedilmesi sonucunda işsiz kalanlar, 4046
sayılı Kanunun 21 inci maddesinde belirtilen iş kaybı tazminatı ve diğer
hizmetlerden yararlanırlar. Bu husustaki işlemlerin yürütülmesinden Türkiye İş
Kurumu görevli, yetkili ve sorumludur. Ancak, 4046 sayılı Kanunun 21 inci
maddesi uyarınca Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılması gereken
ödemeler Hazine tarafından yapılır.
MADDE 3. - 406 sayılı Kanuna aşağıdaki maddeler eklenmiştir.
“EK MADDE 31. - Türk Telekom, 7269 sayılı Umumi Hayata
Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair
Kanunun 33 üncü maddesi uyarınca alınmakta olan hisse, 7126 sayılı Sivil
Savunma Kanununun 36 ncı maddesi uyarınca alınmakta olan pay, 132 sayılı Türk
Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanununun 11 inci maddesi uyarınca alınmakta
olan nisbi aidat, 580 sayılı Milli Prodüktivite Merkezi Kuruluş Kanununun 13
üncü maddesi uyarınca alınmakta olan aidatlar ile benzeri fon ve aidatlardan
muaftır.
EK MADDE 32. - Ek 22 nci maddenin (a) bendinin bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen asli ve sürekli görevlere
ilişkin kadrolarda çalışmakta olan personel, istekleri halinde iş mevzuatına
tabi personel statüsüne geçirilir ve Ek 22 nci maddenin (c) bendi hükümleri
bunlar hakkında da uygulanır. Bu kadrolardan boş ve/veya herhangi bir sebeple
boşalacak olanlar hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. Mevcut
kadrolarında çalışmaya devam eden söz konusu personelin, ek 22 nci maddenin (a)
ve (b) bentlerinde bu Kanun ile yapılan değişiklikten önceki ücret rejimi,
statü, sosyal ve özlük haklarıyla istihdamlarına devam olunur.
Türk Telekomda kadrolu veya sözleşmeli statüde çalışmakta
olan personel ile kadrolu veya sözleşmeli statüde çalışmakta iken iş mevzuatına
geçmiş veya geçecek olanlardan 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanunu hükümlerine göre emeklilik hakkını veya 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanunu hükümlerine göre yaşlılık aylığından yararlanma hakkını kazanmış
olanlara bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay; bu hakları sonradan
kazanacak olanlar da kazandıkları tarihten itibaren iki ay içerisinde emeklilik
başvurusunda bulunmaları halinde emekli ikramiyeleri veya kıdem tazminatları %
30 fazlasıyla ödenir.
Türk Telekomda iş mevzuatına tabi olarak çalışmakta olan
personelden bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde başvurarak
kendi isteği ile işten ayrılanlara iş mevzuatı hükümlerine göre hesaplanacak
kıdem tazminatı % 20 fazlasıyla ödenir. Bu fıkra hükmünden yararlanan işçilere,
4857 sayılı İş Kanununun 20 ve 21 inci maddeleri uygulanmaz.
İş mevzuatına tabi personele, kadrolu ve sözleşmeli statüde
iken 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak geçen
hizmet süreleri için ödenecek kıdem tazminatının tutarı, ayrıldıkları tarihteki
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre
hesaplanacak emekli ikramiyesi miktarından fazla olamaz.
Bu madde kapsamında yapılacak % 30 ve % 20 oranındaki
ödemeler Türk Telekomca karşılanır. Türk Telekomca karşılanan tutarlar, Hazine
Müsteşarlığı adına borç olarak kaydedilir. Borç olarak kayıtlanan tutarlar
dönem kârı üzerinden Türk Telekomca Hazineye ödenecek temettü tutarlarına
mahsup edilir.
EK MADDE 33. - Ulusal egemenlik kapsamındaki uydu yörünge
pozisyonlarının hakları, yönetimi ve işletme yetkisine sahip olmak ve bununla
ilgili yükümlülükleri yerine getirmek, adına kayıtlı ve diğer operatörlere ait
uyduları işletmeye vermek ya da verilmesini sağlamak, bu uyduları işletmek,
ulusal ve yabancı operatörlere ait uydular üzerinden haberleşme ve iletim alt
yapısını kurmak, işletmek ve ticari faaliyette bulunmak üzere, bu Kanun ile
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (kuruluş ve tescile ilişkin hükümleri hariç) ve
özel hukuk hükümlerine tabi, Türksat Uydu Haberleşme ve İşletme Anonim Şirketi
(Türksat A.Ş.) unvanı altında bir anonim şirket kurulmuştur.
Türksat A.Ş., bu Kanun ve Türk Ticaret Kanununun bu Kanuna
aykırı olmayan hükümlerine göre hazırlanacak ana sözleşmesinin imzalanmasını
müteakip yapılacak tescil ve ilan ile faaliyete geçer. Türk Ticaret Kanununun
ani ve tedrici kuruluşa, ayni ve nakdi sermayesinin vaz’ına müteallik hükümleri
ile 277, 329, 368 ve 422 nci maddeleri hükümleri Türksat A.Ş. hakkında
uygulanmaz.
Türksat A.Ş.’nin hisselerinin tamamı Hazine Müsteşarlığına
aittir. Ancak, Hazine Müsteşarlığının mülkiyet hakkı ile kâr payı hakkına halel
gelmemek ve kamunun pay sahipliğinden kaynaklanan bütün malî hakları Hazine
Müsteşarlığında kalmak kaydıyla, Hazine Müsteşarlığının Türksat A.Ş.’deki pay
sahipliğine dayanan oy, yönetim, temsil, denetim gibi hak ve yetkileri Ulaştırma
Bakanlığı tarafından kullanılır.
Türk Telekomun, uydu haberleşmesiyle ilgili tüm uyduları,
uydu yer kontrol istasyonları, uydu haberleşme ve iletişim yer istasyonları,
uydu yörünge pozisyonları, uydu haberleşmesinde kullanılan taşınır ve taşınmazlar,
her türlü teçhizat, araç, gereç, malzeme, yazılım ve donanımlar, her türlü
fikri ve sınai haklar ile sair hak ve alacaklar, merkezi Monaco’da bulunan
Eurasiasat SAM şirketindeki tüm hisseleri, uydu hizmetlerine ve yörünge
pozisyonlarına ilişkin frekans tahsis, koordinasyon ve tescilleri, uydu
hizmetlerine ilişkin her türlü sözleşmeleri ve kredi anlaşmaları ile hak,
alacak ve borçları, leh ve aleyhe açılmış ve açılacak olan davalar ve icra
takipleri, Intelsat, Eutelsat, ICO ve Inmarsat şirketlerindeki tüm hisseleri
bütün hak, borç, alacak ve yetkileri ile birlikte faaliyete geçmesini müteakip
iki ay içerisinde Türksat A.Ş.’ye yapılacak protokoller ile devredilir. Bu
devirlere ilişkin bütün devir, temlik ve intikal işlemleri ve bu işlemlerle
ilgili olarak düzenlenecek her türlü sözleşme, protokol ve kağıtlar katma değer
vergisi ve damga vergisi dahil her türlü vergi, resim, harç ve benzeri mali
yükümlülüklerden istisnadır.
Türksat A.Ş.’de iş mevzuatına tabi personel istihdam edilir.
Türksat A.Ş.’nin faaliyete geçtiği tarihten itibaren üç ay içerisinde Türk
Telekomun iş mevzuatına tabi bulunan personeli, istekleri ve Türksat A.Ş.
Yönetim Kurulunun uygun görmesi halinde Türksat A.Ş.’ye devredilir. Bu şekilde
devredilen personelin sayısı ikiyüzelli kişiyi geçemez. Bu personelin tabi
olduğu sosyal güvenlik kuruluşu ile ilişkisi ve kıdem tazminatı uygulaması aynı
usul ve esaslar dahilinde Türksat A.Ş.’de devam eder.
Türksat A.Ş. ile Telekomünikasyon Kurumu arasında, bu
maddede belirtilen hizmetlerin yürütülmesi ve alt yapısının işletilmesi ile
ilgili hak, yetki ve yükümlülükleri düzenlemek üzere bir görev sözleşmesi
imzalanır. Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç iki ay içinde görev
sözleşmesi, görüşü alınmak üzere Danıştaya gönderilir ve Danıştayın iki ay
içerisinde görüşünü vermesini müteakip, Türksat A.Ş. ile Telekomünikasyon
Kurumu arasında imzalanan sözleşme yürürlüğe girer.
Türksat A.Ş. sermayesinde kamu payı ne oranda olursa olsun
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 6245
sayılı Harcırah Kanunu, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin
Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve 832 sayılı Sayıştay Kanunu hükümlerine tabi
değildir.
Uydu haberleşme hizmetleriyle ilgili olarak diğer kanunlarda
Türk Telekoma yapılan atıflar Türksat A.Ş.’ye yapılmış sayılır. Bu Kanuna göre
gereken düzenlemeler yapılıp yürürlüğe konuluncaya kadar diğer mevzuatın bu
Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Telekomünikasyon Kurumunun görev ve yetkileri saklı kalmak
kaydıyla, uydular üzerinden haberleşme, uydudan iletim, uydu işletme, yörünge
ve uydu yönetimi, yeni uyduların planlanması ve projelendirilmesi, bunlarla
ilgili diğer yönetsel ve ticari hizmetlerin Türksat A.Ş. tarafından
yürütülmesine ilişkin usul ve esaslar ile Türksat A.Ş’nin başlangıç
sermayesinin tespitine, yeni şirket kurma veya kurulu bulunan şirketlere ortak
olma hususları ile düzenlemeleri yapmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
MADDE 4. - 5.4.1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanununun
5 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “dört” ibaresi “altı” olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 5. - 2813 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kurul başkanıyla, telsiz hizmetlerini temsil eden iki üye
ve telekomünikasyon hizmetlerini temsil eden iki üye Ulaştırma Bakanının
göstereceği dörder aday arasından atanır.”
MADDE 6. - 2813 sayılı Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
“EK MADDE 2. - Türk Telekom bünyesinde faaliyet gösteren
Telsiz İşletme Müdürlüğünce yürütülen deniz haberleşme ve seyir güvenliği
hizmetleri, uydu üzerinden verilen deniz haberleşme hizmetleri hariç olmak
üzere, Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından
yürütülür. Bu hizmetlere ilişkin olarak Türk Telekomda bulunan tüm menkul,
gayrimenkul, demirbaş, mal varlığı, uzaktan kontrol teçhizatı ve data
kanalları, tüm ölçü aletleri, motorlu araçlar, telsiz sistemleri, sözleşme,
hak, alacak ve borçlar, leh ve aleyhe açılmış ve açılacak olan dava ve icra
takipleri ile bu Müdürlük bünyesinde ve Antalya ve Samsun kontrol
merkezlerindeki iş mevzuatına tabi personel, bu Kanunun yayımı tarihinden
itibaren üç ay içerisinde Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel
Müdürlüğüne, yapılacak protokoller ile devredilir. Bu devre ilişkin bütün
devir, temlik ve intikal işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenecek
her türlü sözleşme, protokol ve kağıtlar, katma değer vergisi ve damga vergisi
dahil her türlü vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerden istisnadır.
Devredilen personel, Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma
İşletmeleri Genel Müdürlüğünün ana statüsü ve mevzuatı çerçevesinde bu Genel
Müdürlük tarafından belirlenecek pozisyonlarda istihdam edilir ve devredilen bu
personelin tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşu ile ilişkisi ile kıdem
tazminatı uygulaması aynı usul ve esaslar dahilinde bu Genel Müdürlükte devam
eder.
Devredilen personele, devredildiği tarihteki pozisyonlarına
ait aylık ücret, ikramiye ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin toplam net
tutarı, Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından
bu personelin istihdam edileceği pozisyonda hak edeceği aylık ücretlerinin
(varsa ikramiye dahil) her türlü ödemelerin (fazla çalışma ücreti, fiilen
yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplam net tutarından fazla
olması halinde aradaki fark tutarı, herhangi bir kesintiye tabi tutulmaksızın
ve fark kapanıncaya kadar bu Genel Müdürlükçe ayrıca tazminat olarak ödenir.
Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü,
yürütülecek hizmetlere ilişkin olarak Telekomünikasyon Kurumu ile bir görev
sözleşmesi imzalar. Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç iki ay içinde
görev sözleşmesi, görüşü alınmak üzere Danıştaya gönderilir ve Danıştayın iki
ay içerisinde görüşünü vermesini müteakip bu Genel Müdürlük ile
Telekomünikasyon Kurumu arasında imzalanan sözleşme yürürlüğe girer. Türk
Telekom, görev sözleşmesi imzalanıncaya kadar herhangi bir değişiklik
olmaksızın hizmetlerini yürütmeye devam eder.”
MADDE 7. - 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar
Kanununun 15 inci maddesinin (7) numaralı fıkrasının (a) bendinin ikinci
paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Fonun yönetim ve denetimine sahip olduğu şirketlerin
ve/veya bu fıkra uyarınca yönetimini ve denetimini devir aldığı şirketlerin,
Fon tarafından atanan yönetim, müdürler ve denetim kurulu üyeleri ile Fonun
atadığı bu yöneticiler tarafından şirketi temsil ve ilzam ile yetkili kılınan
genel müdür, genel müdür yardımcısı ve müdür gibi şirket çalışanları ve Fon, bu
şirketlere Fon tarafından yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile müdürlerin
atanmasından sonra, bu bentte sayılan gerçek veya tüzel kişilere ait şirket
hisselerinin bu şirketlerdeki lisans, ruhsat ve imtiyaz sözleşmelerinden doğan
hakları dahil olmak üzere diğer tüm hak ve varlıklarının ve/veya bu hisselerle
orantılı aktiflerinin satışı ve bu satışlardan elde edilen tutarları Fon
alacaklarına mahsup etmeye veya şirketlerin kamu borçları ve/veya Sosyal
Sigortalar Kurumuna borçları ile sair borçlarını ödemede kullanmaya ve bu
işlemler ile ilgili kararlar almaya 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 324 üncü
maddesi ile bağlı kalmaksızın yetkilidirler. Bu şirket ve iştiraklerin %
49’undan fazlası dahi yabancı gerçek ve tüzel kişilere doğrudan ya da dolaylı
olarak satılabilir. Yukarıdaki hüküm çerçevesinde telekomünikasyon, enerji,
ulaşım, medya ve diğer sektörlerdeki Fona devredilmiş olan şirketlere tanınmış
imtiyaz sözleşmesi, lisans, ruhsat gibi benzeri izinlerin yenilenmesi veya
değişikliği işlemi iki ay içinde tamamlanır. Fon tarafından atanan
yöneticilerin, şirketlerin sermayesini kaybetmesinden ve/veya borca batık
olmasından dolayı mahkemeye bildirimde bulunma yükümlülükleri yoktur.
Bildirimde bulunmamaktan dolayı bu şahıslar hakkında İcra ve İflas Kanununun
179, 277 ve devamı maddeleri ile 345/a maddesi hükümleri uygulanmaz ve Türk
Ticaret Kanununun 341 inci maddesi uyarınca şahsi sorumluluk davası açılamaz.
Yönetim ve denetimi Fon tarafından devir alınmamış şirketlere Fon tarafından
atanan yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile müdürler, ortaklar genel kurulunca
görevden alınamayacağı gibi ibra edilmeyerek haklarında kendilerinin görev
yaptıkları dönem veya dönemler dışında şahsi sorumluluk davası da açılamaz.”
MADDE 8. - Aşağıdaki hükümler yürürlükten kaldırılmıştır;
a) 4.2.1924 tarihli ve 406 sayılı Kanunun ek 22 nci
maddesinin (a) bendinin birinci paragrafının ikinci ve üçüncü cümleleri, (b)
bendinin birinci paragrafı ile ikinci paragrafında yer alan “Bakanlar Kurulunca
bu Kanuna göre belirlenen kadrolarda çalışan personel dışında kalan ve”
ibaresi,
b) 5.4.1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanununun 3 üncü
maddesinin (e) bendi, 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Posta
Telgraf ve Telefon İşletmesi Genel Müdürlüğü imkanları ile haberleşme
sağlanamaması veya” ibaresi ve aynı maddenin ikinci fıkrası ile 21 inci
maddesi,
c) 12.5.2001 tarihli ve 4673 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanunu, Posta, Telgraf ve Telefon İdaresinin Biriktirme ve Yardım Sandığı
Hakkında Kanun ile Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 6 ncı maddesi,
d) 27.1.2000 tarihli ve 4502 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanunu, Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Telsiz
Kanunu ve Posta, Telgraf ve Telefon İdaresinin Biriktirme ve Yardım Sandığı
Hakkında Kanun ile Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 4 üncü maddesinin
üçüncü fıkrası,
e) 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme
Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 37 nci maddesinin (a) bendinde yer alan “ve
Limanların, mülkiyetin devri dışındaki yöntemlerle özelleştirilmelerinden Türk
uyruklu gerçek ve tüzel kişiler yararlanabilir.” ibaresi ile aynı bendin son
cümlesi.
MADDE 9. - Bu Kanunun;
a) 3 üncü maddesi ile 406 sayılı Kanuna eklenen ek 31 inci
madde 1.1.2005 tarihinde,
b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
Yürürlüğe girer.
MADDE 10. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
Başbakan |
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
A. Gül |
A. Şener |
M. A.
Şahin |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı V. |
B. Atalay |
A.
Babacan |
M. A.
Şahin |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
G. Akşit |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
Millî Savunma Bakanı |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı |
M. V.
Gönül |
A. Aksu |
K.
Unakıtan |
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
H. Çelik |
Z.
Ergezen |
R. Akdağ |
Ulaştırma Bakanı |
Tarım ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
B.
Yıldırım |
S. Güçlü |
M.
Başesgioğlu |
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür ve Turizm Bakanı |
A. Coşkun |
M. H.
Güler |
E. Mumcu |
Çevre ve Orman Bakanı |
|
|
O. Pepe |
|
|
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
ÇEŞİTLİ
KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1. - 4.2.1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanununun 2 nci maddesinin (f) bendine aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
Bu Kanuna ve 5.4.1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanununa
göre Kurum tarafından verilen idari para cezaları, 21.7.1953 tarihli ve 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine tâbi olup,
Kurumun bildirimi üzerine Maliye Bakanlığınca tahsil olunur.
MADDE 2. - 406 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinin birinci
fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "devamı süresince tekel mahiyetinin
yaratabileceği sakıncalar da dahil" ve ikinci cümlesinde yer alan
"yeni şirketler kurulması veya kurulu bulunan şirketlere iştirak edilmesi,
uluslararası telekomünikasyon birliklerine katılınması veya uluslararası
anlaşmalara taraf olunması" ibareleri ile aynı maddenin üçüncü fıkrası
madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 3. - 406 sayılı Kanunun ek 24 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının ikinci cümlesinin sonunda yer alan "tâbidir" ibaresi
"tâbi değildir" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 4. - 406 sayılı Kanunun ek 29 uncu maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir
Ek Madde 29.- Türk Telekom hisselerinin satışı sonucu kamu
payının % 50'nin altına düşmesi durumunda; Türk Telekomda ek 22 nci maddenin
(a) bendinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen
asli ve sürekli görevlerde çalışmakta olanlar ile 22.1.1990 tarihli ve 399
sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi olarak kadrolu veya sözleşmeli personel
statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personelden, Türk Telekomda çalışmaya
devam etmek istemeyenler ile Türk Telekomda çalışmaya devam etmek istemekle
birlikte bu istekleri Yönetim Kurulunca uygun görülmeyenlere ilişkin personel
listesi hisse devir sözleşmesinin imzalanmasından itibaren otuz gün içerisinde
Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Liste halinde bildirilen personel, 24.11.1994 tarihli ve
4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde
Devlet Personel Başkanlığı tarafından başka kamu kurum ve kuruluşlarına
nakledilir ve söz konusu personel hakkında anılan madde hükümleri uygulanır.
Ancak, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi uyarınca Özelleştirme Fonundan
karşılanması öngörülen ödemeler Hazine tarafından karşılanır.
Birinci fıkra kapsamına giren personelden, sözleşmeli
personel statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personel statüsünde çalışanlar
hakkında, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası
hükümlerinin uygulanmasında, Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri
tarihteki unvanları esas alınarak Yönetim Kurulunca 15.4.2004 tarihi itibarıyla
bu unvana göre belirlenmiş olan ücret ve diğer mali haklarına bu tarihten aynı
maddenin ikinci fıkrası uyarınca ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca
atandıkları tarihe kadar geçen süre içinde kamu görevlilerine yapılacak artış
oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle bulunacak tutar dikkate alınır.
Kapsam dışı personelden Devlet Personel Başkanlığına bildirilenlerin 15.4.2004
tarihi itibarıyla unvanlarına göre ücretinin belirlenmemiş olması durumunda,
benzer görevlerde bulunanlar dikkate alınarak bu tarih için ücret ve diğer mali
hakları tespit etmeye Yönetim Kurulu yetkilidir. Ek 22 nci maddenin (a)
bendinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen asli
ve sürekli görevlerde çalışan personel hakkında, 4046 sayılı Kanunun 22 nci
maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasında Yönetim
Kurulunca 15.4.2004 tarihi itibarıyla unvanları için belirlenmiş olan ücret ve
diğer mali haklarına bu tarihten aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca ilgili
kamu kurum ve kuruluşlarınca atandıkları tarihe kadar geçen süre içinde kamu
görevlilerine yapılacak artış oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle
bulunacak tutar, anılan maddenin altıncı fıkrası hükümlerinin uygulanmasında
ise 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki (I) sayılı cetvele tâbi emsali
personel için belirlenmiş olan aylık ve diğer mali haklar esas alınır.
Başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen 4857 sayılı İş
Kanununa tâbi kapsam dışı personele, iş mevzuatına göre herhangi bir tazminat
ödenmez. Nakledilen personelin önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç
kıdem tazminatına esas olan geçmiş hizmet süreleri 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin
hesabında dikkate alınır.
Türk Telekom hisselerinin satışı sonucu kamu payının %
50'nin altına düşmesinden itibaren bir yıl içinde, 4857 sayılı İş Kanununa göre
çalışanların iş sözleşmelerinin haklı neden olmaksızın işveren tarafından
feshedilmesi veya 4857 sayılı İş Kanununa göre, emeklilik dışında haklı
nedenlerle kendileri tarafından feshedilmesi sonucunda işsiz kalanlar, 4046
sayılı Kanunun 21 inci maddesinde belirtilen iş kaybı tazminatı ve diğer
hizmetlerden yararlanırlar. Bu husustaki işlemlerin yürütülmesinden Türkiye İş
Kurumu görevli, yetkili ve sorumludur. Ancak, 4046 sayılı Kanunun 21 inci
maddesi uyarınca Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılması gereken
ödemeler Hazine tarafından yapılır.
MADDE 5. - 406 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler
eklenmiştir.
EK MADDE 31.- Türk Telekom, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir
Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 33
üncü maddesi uyarınca alınmakta olan hisse, 7126 sayılı Sivil Savunma Kanununun
36 ncı maddesi uyarınca alınmakta olan pay, 132 sayılı Türk Standartları
Enstitüsü Kuruluş Kanununun 11 inci maddesi uyarınca alınmakta olan nisbi
aidatlar, 580 sayılı Millî Prodüktivite Merkezi Kuruluş Kanununun 13 üncü
maddesi uyarınca alınmakta olan aidatlar ile benzeri fon ve aidatlardan
muaftır.
EK MADDE 32.- Ek 22 nci maddenin (a) bendinin bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen asli ve sürekli görevlere
ilişkin kadrolarda çalışmakta olan personel, istekleri halinde iş mevzuatına
tâbi personel statüsüne geçirilir ve Ek 22 nci maddenin (c) bendi hükümleri
bunlar hakkında da uygulanır. Bu kadrolardan boş ve/veya herhangi bir sebeple
boşalacak olanlar hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. Mevcut
kadrolarında çalışmaya devam eden söz konusu personelin, ek 22 nci maddenin (a)
ve (b) bentlerinde bu Kanun ile yapılan değişiklikten önceki ücret rejimi,
statü, sosyal ve özlük haklarıyla istihdamlarına devam olunur.
Türk Telekomda kadrolu veya sözleşmeli statüde çalışmakta
olan personel ile kadrolu veya sözleşmeli statüde çalışmakta iken iş mevzuatına
geçmiş veya geçecek olanlardan 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanunu hükümlerine göre emeklilik hakkını veya 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanunu hükümlerine göre yaşlılık aylığından yararlanma hakkını kazanmış
olanlara bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay; bu hakları
sonradan kazanacak olanlar da kazandıkları tarihten itibaren iki ay içerisinde
emeklilik başvurusunda bulunmaları halinde emekli ikramiyeleri veya kıdem
tazminatları % 30 fazlasıyla ödenir.
Türk Telekomda iş mevzuatına tâbi olarak çalışmakta olan
personelden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde
başvurarak kendi isteği ile işten ayrılanlara iş mevzuatı hükümlerine göre
hesaplanacak kıdem tazminatı % 20 fazlasıyla ödenir. Bu fıkra hükmünden
yararlanan işçilere, 4857 sayılı İş Kanununun 20 ve 21 inci madde hükümleri
uygulanmaz.
İş mevzuatına tâbi personele, kadrolu ve sözleşmeli statüde
iken 5434 sayılı Kanuna tâbi olarak geçen hizmet süreleri için ödenecek kıdem
tazminatının tutarı iş mevzuatına göre hesaplanır.
Bu madde kapsamında yapılacak % 30 ve % 20 oranındaki
ödemeler Türk Telekomca karşılanır. Türk Telekomca karşılanan tutarlar, Hazine
Müsteşarlığı adına borç olarak kaydedilir. Borç olarak kayıtlanan tutarlar
dönem kârı üzerinden Türk Telekomca Hazineye ödenecek temettü tutarlarına
mahsup edilir.
EK MADDE 33.- Ulusal egemenlik kapsamındaki uydu yörünge
pozisyonlarının hakları, yönetimi ve işletme yetkisine sahip olmak ve bununla
ilgili yükümlülükleri yerine getirmek, adına kayıtlı ve diğer operatörlere ait
uyduları işletmeye vermek ya da verilmesini sağlamak, bu uyduları işletmek,
ulusal ve yabancı operatörlere ait uydular üzerinden haberleşme ve iletim alt
yapısını kurmak, işletmek ve ticari faaliyette bulunmak üzere, bu Kanun ile
kuruluş ve tescile ilişkin hükümleri hariç olmak üzere 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanun ve özel hukuk hükümlerine tâbi, Türksat Uydu Haberleşme ve İşletme Anonim
Şirketi (Türksat A.Ş.) unvanı altında bir anonim şirket kurulmuştur.
Türksat A.Ş., bu Kanun ve Türk Ticaret Kanununun bu Kanuna
aykırı olmayan hükümlerine göre hazırlanacak ana sözleşmesinin imzalanmasını
müteakip yapılacak tescil ve ilan ile faaliyete geçer. Türk Ticaret Kanununun
ani ve tedrici kuruluşa, ayni ve nakdi sermayesinin vaz'ına müteallik hükümleri
ile 277, 329, 368 ve 422 nci madde hükümleri Türksat A.Ş. hakkında
uygulanmaz.
Türksat A.Ş.'nin hisselerinin tamamı Hazine Müsteşarlığına
aittir. Ancak, Hazine Müsteşarlığının mülkiyet hakkı ile kâr payı hakkına halel
gelmemek ve kamunun pay sahipliğinden kaynaklanan bütün malî hakları Hazine
Müsteşarlığında kalmak kaydıyla, Hazine Müsteşarlığının Türksat A.Ş.'deki pay
sahipliğine dayanan oy, yönetim, temsil, denetim gibi hak ve yetkileri
Ulaştırma Bakanlığı tarafından kullanılır.
Türk Telekomun, uydu haberleşmesiyle ilgili tüm uyduları, uydu
yer kontrol istasyonları, uydu haberleşme ve iletişim yer istasyonları, uydu
yörünge pozisyonları, uydu haberleşmesinde kullanılan taşınır ve taşınmazlar,
her türlü teçhizat, araç, gereç, malzeme, yazılım ve donanımlar, her türlü
fikrî ve sınaî haklar ile sair hak ve alacaklar, merkezi Monaco'da bulunan
Eurasiasat SAM şirketindeki tüm hisseleri, uydu hizmetlerine ve yörünge
pozisyonlarına ilişkin frekans tahsis, koordinasyon ve tescilleri, uydu
hizmetlerine ilişkin her türlü sözleşmeleri ve kredi anlaşmaları ile hak,
alacak ve borçları, leh ve aleyhe açılmış ve açılacak olan davalar ve icra
takipleri, Intelsat, Eutelsat, ICO ve Inmarsat şirketlerindeki tüm hisseleri
bütün hak, borç, alacak ve yetkileri ile birlikte faaliyete geçmesini müteakip
iki ay içerisinde Türksat A.Ş.'ye yapılacak protokoller ile devredilir. Bu
devirlere ilişkin bütün devir, temlik ve intikal işlemleri ve bu işlemlerle
ilgili olarak düzenlenecek her türlü sözleşme, protokol ve kâğıtlar katma değer
vergisi ve damga vergisi dahil her türlü vergi, resim, harç ve benzeri mali
yükümlülüklerden istisnadır.
Türksat A.Ş.'de iş mevzuatına tâbi personel istihdam edilir.
Türksat A.Ş.'nin faaliyete geçtiği tarihten itibaren üç ay içerisinde Türk
Telekomun iş mevzuatına tâbi bulunan personeli, istekleri ve Türksat A.Ş.
Yönetim Kurulunun uygun görmesi halinde Türksat A.Ş.'ye devredilir. Bu şekilde
devredilen personelin sayısı iki yüz elli kişiyi geçemez. Bu personelin tâbi
olduğu sosyal güvenlik kuruluşu ile ilişkisi ve kıdem tazminatı uygulaması aynı
usul ve esaslar dahilinde Türksat A.Ş.’de devam eder.
Türksat A.Ş. ile Kurum arasında, bu maddede belirtilen
hizmetlerin yürütülmesi ve alt yapısının işletilmesi ile ilgili hak, yetki ve
yükümlülükleri düzenlemek üzere bir görev sözleşmesi imzalanır. Bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde görev sözleşmesi,
görüşü alınmak üzere Danıştaya gönderilir ve Danıştayın iki ay içerisinde
görüşünü vermesini müteakip, Türksat A.Ş. ile Kurum arasında imzalanan sözleşme
yürürlüğe girer.
Türksat A.Ş. sermayesinde kamu payı ne oranda olursa olsun
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 6245
sayılı Harcırah Kanunu ve 832 sayılı Sayıştay Kanunu hükümlerine tâbi değildir.
Ancak, Türkiye Büyük Millet Meclisi denetimine ilişkin 2.4.1987 tarihli ve 3346
sayılı Kanunun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır.
Uydu haberleşme hizmetleriyle ilgili olarak diğer kanunlarda
Türk Telekoma yapılan atıflar Türksat A.Ş.'ye yapılmış sayılır. Bu maddeye göre
gereken düzenlemeler yapılıp yürürlüğe konuluncaya kadar diğer mevzuatın bu
Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Kurumun görev ve yetkileri saklı kalmak kaydıyla, uydular
üzerinden haberleşme, uydudan iletim, uydu işletme, yörünge ve uydu yönetimi,
yeni uyduların planlanması ve projelendirilmesi, bunlarla ilgili diğer yönetsel
ve ticari hizmetlerin Türksat A.Ş. tarafından yürütülmesine ilişkin usul ve
esaslar, yeni şirket kurma veya kurulu bulunan şirketlere ortak olma hususları
ile ilgili düzenlemeleri yapmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Türksat A.Ş.'nin başlangıç sermayesi yüz yirmi beş trilyon
Türk Lirası olup, bu tutar Türk Telekom tarafından karşılanacaktır. Türk
Telekom tarafından Türksat A.Ş.'ye devredilecek gelir, gider, borç, alacak ve benzeri
aktif ve pasif arasındaki fark, Türk Telekom tarafından Hazine Müsteşarlığı
adına borç olarak kayıtlanır. Bu tutar, Türk Telekomun 2003 yılı gelirlerinden
2004 yılında Hazineye aktarılması için belirlenen temettü tutarına halel
gelmeksizin dağıtılacak ilk temettü alacağına mahsup edilmek suretiyle tasfiye
edilir. Türksat A.Ş. tarafından devralınan aktif ve pasif arasındaki müspet
fark Hazine Müsteşarlığının payı olarak Türksat A.Ş. sermayesine eklenir.
EK MADDE 34.- Türk Telekomun, kaynağına ve yargıya intikal
edip etmediğine bakılmaksızın, tüm alacaklarının, yargı kararıyla kesinleşenler
hariç olmak üzere, sulhen tahsili hususunda, Bakanlar Kurulu tarafından
belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde Ulaştırma Bakanlığı yetkilidir.
EK MADDE 35. - Kurum ile imzalamış oldukları GSM Görev ve
İmtiyaz Sözleşmeleri çerçevesinde mobil telekomünikasyon hizmeti yürütmekte
olan telekomünikasyon işletmecileri ile Kurumdan yetki almak sureti ile
telekomünikasyon hizmeti yürüten diğer işletmeciler, kendi sistemlerine dahil
her türlü abonenin 2813 sayılı Kanunun 27 nci maddesi ve eki ücret tarifesince
Kuruma ödemek zorunda olduğu telsiz ruhsatname ve kullanma ücretlerini,
abonelerinden Kurum adına tahsil ederek, Kurum tarafından belirlenecek usuller
çerçevesinde, Kurum hesaplarına devretmekle yükümlüdürler.
MADDE 6. - 406 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 8. - PTT Personeli Müteselsil Kefalet
Sandığının işletilmesine, tasfiyesine ve bu konuda gerekli düzenlemeleri
yapmaya PTT Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu yetkilidir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle Sandığa tâbi
personelden kesilmiş olan aidatlar toplamından, ilgili personele ait ihtilaflı
borçlar düşüldükten sonra kalan tutarlar, son bir yıllık TÜFE oranında
artırılarak hak sahiplerine bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç
ay içinde defaten ödenir.
Sandığın bu ödemeden sonra kalan toplam nakit mevcudundan
ihtilaflı borçları için gerekli meblağ ayrıldıktan sonra kalan tutarın % 60'ı
nemalandırılmak suretiyle PTT Genel Müdürlüğünün taşıt, otomasyon ve
modernizasyon hizmetlerine ilişkin harcamalar ile Yönetim Kurulunca
belirlenecek usul ve esaslara göre eleman temininde güçlük çekilen yerlerde
çalışan personele (3000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı
sonucu bulunacak tutarı geçmeyecek şekilde ek ödeme yapılmak üzere ayrılır.
Geriye kalan % 40'ı ise bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen bir ay
içinde Genel Bütçeye gelir kaydedilmek üzere Maliye Bakanlığı Merkez Saymanlık
Müdürlüğüne aktarılır.
MADDE 7. - 2813 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin beşinci
fıkrasında yer alan "dört" ibaresi "altı" olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 8. - 2813 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Kurul başkanıyla, telsiz hizmetlerini temsil eden iki üye ve
telekomünikasyon hizmetlerini temsil eden iki üye Ulaştırma Bakanının
göstereceği dörder aday arasından atanır.
MADDE 9. - 2813 sayılı Kanunun 21 nci maddesinde yer alan
"Posta Telgraf ve Telefon İşletmesi Genel Müdürlüğü" ibaresi
"Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü" olarak
değiştirilmiştir.
MADDE 10. - 2813 sayılı Kanuna aşağı-daki ek madde
eklenmiştir.
EK MADDE 2. - Türk Telekom bünyesinde faaliyet gösteren
Telsiz İşletme Müdürlüğünce yürütülen deniz haberleşme ve seyir güvenliği
hizmetleri, uydu üzerinden verilen deniz haberleşme hizmetleri hariç olmak
üzere, Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından
yürütülür. Bu hizmetlere ilişkin olarak Türk Telekomda bulunan tüm menkul,
gayrimenkul, demirbaş, mal varlığı, uzaktan kontrol teçhizatı ve data
kanalları, tüm ölçü aletleri, motorlu araçlar, telsiz sistemleri, sözleşme,
hak, alacak ve borçlar, leh ve aleyhe açılmış ve açılacak olan dava ve icra
takipleri ile bu Müdürlük bünyesinde ve Antalya ve Samsun kontrol
merkezlerindeki iş mevzuatına tâbi personel, bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren üç ay içerisinde Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri
Genel Müdürlüğüne, yapılacak protokoller ile devredilir. Bu devre ilişkin bütün
devir, temlik ve intikal işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenecek
her türlü sözleşme, protokol ve kâğıtlar, katma değer vergisi ve damga vergisi
dahil her türlü vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerden istisnadır.
Devredilen personel, Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma
İşletmeleri Genel Müdürlüğünün ana statüsü ve mevzuatı çerçevesinde bu Genel
Müdürlük tarafından belirlenecek pozisyonlarda istihdam edilir ve devredilen bu
personelin tâbi olduğu sosyal güvenlik kuruluşu ile ilişkisi ile kıdem
tazminatı uygulaması aynı usul ve esaslar dahilinde bu Genel Müdürlükte devam
eder.
Devredilen personele, devredildiği tarihteki pozisyonlarına
ait aylık ücret, ikramiye ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin toplam net tutarı,
Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından bu
personelin istihdam edileceği pozisyonda hak edeceği aylık ücretlerinin, varsa
ikramiye dahil, her türlü ödemelerin, fazla çalışma ücreti, fiilen yapılan ders
karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç olmak üzere, toplam net tutarından fazla
olması halinde aradaki fark tutarı, herhangi bir kesintiye tâbi tutulmaksızın
ve fark kapanıncaya kadar bu Genel Müdürlükçe ayrıca tazminat olarak ödenir.
Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü,
yürütülecek hizmetlere ilişkin olarak Telekomünikasyon Kurumu ile bir görev
sözleşmesi imzalar. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki
ay içinde görev sözleşmesi, görüşü alınmak üzere Danıştaya gönderilir ve
Danıştayın iki ay içerisinde görüşünü vermesini müteakip bu Genel Müdürlük ile
Telekomünikasyon Kurumu arasında imzalanan sözleşme yürürlüğe girer. Türk
Telekom, görev sözleşmesi imzalanıncaya kadar herhangi bir değişiklik
olmaksızın hizmetlerini yürütmeye devam eder.
MADDE 11.- 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar
Kanununun 15 inci maddesinin (7) numaralı fıkrasının (a) bendinin ikinci
paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Fonun yönetim ve denetimine sahip olduğu şirketlerin ve/veya
bu fıkra uyarınca yönetimini ve denetimini devir aldığı şirketlerin, Fon
tarafından atanan yönetim, müdürler ve denetim kurulu üyeleri ile Fonun atadığı
bu yöneticiler tarafından şirketi temsil ve ilzam ile yetkili kılınan genel
müdür, genel müdür yardımcısı ve müdür gibi şirket çalışanları ve Fon, bu
şirketlere Fon tarafından yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile müdürlerin
atanmasından sonra, bu bentte sayılan gerçek veya tüzel kişilere ait şirket
hisselerinin ve/veya bu şirketlerdeki lisans, ruhsat ve imtiyaz sözleşmelerinden
doğan hakları dahil olmak üzere diğer tüm hak ve varlıklarının ve/veya bu
hisselerle orantılı aktiflerinin satışı ve bu satışlardan elde edilen tutarları
Fon alacaklarına mahsup etmeye veya şirketlerin kamu borçları ve/veya Sosyal
Sigortalar Kurumuna borçları ile sair borçlarını ödemede kullanmaya ve bu
işlemler ile ilgili kararlar almaya 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 324 üncü
maddesi ile bağlı kalmaksızın yetkilidirler. Bu şirket ve iştiraklerin %
49'undan fazlası yabancı gerçek ve tüzel kişilere doğrudan ya da dolaylı olarak
satılabilir. Yukarıdaki hüküm çerçevesinde telekomünikasyon, enerji, ulaşım,
medya ve diğer sektörlerdeki Fona devredilmiş olan şirketlere tanınmış imtiyaz
sözleşmesi, lisans, ruhsat gibi benzeri izinlerin yenilenmesi veya değişikliği
işlemi ilgili kuruluşlarınca iki ay içinde tamamlanır. Fon tarafından atanan
yöneticilerin, şirketlerin sermayesini kaybetmesinden ve/veya borca batık
olmasından dolayı mahkemeye bildirimde bulunma yükümlülükleri yoktur.
Bildirimde bulunmamaktan dolayı bu şahıslar hakkında İcra ve İflas Kanununun
179, 277 ve devamı maddeleri ile 345/a maddesi hükümleri uygulanmaz ve Türk
Ticaret Kanununun 341 inci maddesi uyarınca şahsi sorumluluk davası açılamaz.
Yönetim ve denetimi Fon tarafından devir alınmamış şirketlere Fon tarafından
atanan yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile müdürler, ortaklar genel kurulunca
görevden alınamayacağı gibi ibra edilmeyerek haklarında kendilerinin görev
yaptıkları dönem veya dönemler dışında şahsi sorumluluk davası da açılamaz.
MADDE 12.- Aşağıdaki hükümler yürürlükten kaldırılmıştır;
a) 406 sayılı Kanunun ek 22 nci maddesinin (a) bendinin
birinci paragrafının ikinci ve üçüncü cümleleri, (b) bendinin birinci paragrafı
ve ikinci paragrafında yer alan "Bakanlar Kurulunca bu Kanuna göre
belirlenen kadrolarda çalışan personel dışında kalan ve" ibaresi,
b) 2813 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (e) bendi, 9 uncu
maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Posta Telgraf ve Telefon İşletmesi
Genel Müdürlüğü imkânları ile haberleşme sağlanamaması veya" ibaresi ve
aynı maddenin ikinci fıkrası,
c) 12.5.2001 tarihli ve 4673 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanunu, Posta, Telgraf ve Telefon İdaresinin Biriktirme ve Yardım Sandığı
Hakkında Kanun ile Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 6 ncı maddesi,
d) 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme
Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 37 nci maddesinin (a) bendinde yer alan
"ve Limanların, mülkiyetin devri dışındaki yöntemlerle
özelleştirilmelerinden Türk uyruklu gerçek ve tüzel kişiler
yararlanabilir." ibaresi ile aynı bendin son cümlesi.
GEÇİCİ MADDE 1.- GSM Pan Avrupa Mobil Telefon sisteminin
kurulması ve işletilmesi ile ilgili lisans verilmesine ilişkin imtiyaz
sözleşmelerine istinaden işletmeciler tarafından Hazineye ödenmesi gereken
paylardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ödenmeyen kısmın,
ihtilaflı olanlar dahil, fer'ileriyle birlikte sulhen tahsili hususunda GSM
işletmecileriyle gerektiğinde uzlaşmaya Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu
Bakan ile Maliye Bakanı müştereken yetkilidir. Uzlaşma konusundaki bu
anlaşmalar Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe girer.
GEÇİCİ MADDE 2.- Bu Kanunla Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma
İşletmeleri Genel Müdürlüğüne devredilen hizmetlere ilişkin olarak diğer
mevzuatta doğrudan ya da dolaylı olarak Türk Telekoma yapılan atıflar Kıyı
Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğüne yapılmış sayılır.
MADDE 13. - Bu Kanunun;
a) 5 inci maddesi ile 406 sayılı Kanuna eklenen ek 31 inci
madde 1.1.2005 tarihinde,
b) Diğer maddeleri
yayımı tarihinde,
Yürürlüğe girer.
MADDE 14.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.