MAHKEMESİ : ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2011
NUMARASI : 2009/103-2011/453
Taraflar arasında görülen davada Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/12/2011 tarih ve 2009/103-2011/453 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekillerii tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25/02/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av.M. M. B. ve davalılardan Avea. İletişim Hizm. A.Ş. vekili Av.F. A. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı Bankanın Uncalı Şubesi'nde bulunan müvekkili hesabındaki paranın davalıların ihmal ve kusurları sonucu internet bankacılığı sistemi kullanılarak çekildiğini ileri sürerek, 43.000 TL'nin temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili, davanın husumet, yetki ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Davalı Y. ve K.Bankası A.Ş. vekili, dava konusu olayda müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlat ve bilirkişi raporuna göre, davalılardan Avea İletişim A.Ş'nin dava konusu olayda kusur oranının %30 ve kusur oranına göre sorumluluğunun 12.900,00 TL olduğu, davalılardan Y. K. Bankası'nın kusur oranının %50 olduğu ve kusur oranına göre sorumluluğunun 21.500,00 TL olduğu, davacının müterafik kusurunun ise %20 oranında olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılardan Banka vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekili ile davalılardan Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, davalı Banka nezdinde açılmış olan davacıya ait hesaptaki paranın davacının bilgisi ve izni dışında internet yolu ile yapılan işlem sonucu çekilmesi suretiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Bankalar, kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür (4491 sayılı Yasa ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 10/4 ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 61. maddesi). Bu tanımlamaya göre mevduat, ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. Borçlar Kanunu’nun 306. ve 307. maddeleri uyarınca ödünç alan akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasa’nın 472/1. maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef’i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir.
Somut olaya gelindiğinde, usulsüz işlemin gerçekleşmesinde davalı Avea A.Ş’nin kusurlu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.Oysa davacı ile bu davalı arasında internet bankacılığı ile ilgili bir sözleşme olmadığı gibi, dava konusu iddia edilen zarar, aslında diğer davalı bankanın zararıdır. Şayet usulsüz işlemde davalı Avea A.Ş’nin bir kusuru mevcut ise, bu hususu ileri sürme hakkı, mevduatı saklamakla yükümlü, bu davalının eylemi ile zarar gördüğünü ileri süren davalı bankaya aittir. Bu durum karşısında, davacının açtığı bu davada davalı Avea A.Ş’ye husumet düşmeyeceği dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın mümeyyiz bu davalı yararına bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalı bankayı %50, davacıyı ise % 20 oranında kusurlu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Oysa, davacıya ait para, davalı bankaya karşı gerçekleştirilen sahtecilik işlemi ile hesaptan bir başka hesaba havale edilmiş olup, bu durum davalı bankayı aldığı mevduatı iade etme yükümlülüğünden kurtarmayacağı gibi, ispat yükü kendisinde olan davalı banka davacıya vermiş olduğu şifre ve parolanın davacının kusuru ile ele geçirildiğini kanıtlayamamıştır. O halde kabulüne aksine somut olayda tüm kusur davalı bankada olduğu halde yazılı gerekçelerle davacının da kusurlu olarak kabul edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan Banka vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı Avea İletişim Hiz. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan mümeyyizler yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Avea İletişim Hizm. A.Ş'ye verilmesine, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalı Y. K. Bankası A.Ş'den alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 957,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Y. K. Bankası A.Ş'den alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalı Avea İletişim Hizm. A.Ş'ye ve davacıya ayrı ayrı iadesine, 25/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
ile ilişkili yeni içerik eklendiğinde e-mail gönderilsini istiyorsanız, üye olmanız gerekmetedir.
Söz Konusu Yargı Kararına Atıf Yapan Yayın (1) |
Dergi (1) |
|
" *** Kırmızı renk, söz konusu kanunun yürürlükte olmadığını; sarı renk, söz konusu kanunun tasarı aşamasında olduğunu ve mavi renk ise söz konusu kanunun yürürlükte olduğunu nitelemektedir."
|