MAHKEMESİ : KAYSERİ(KAPATILAN) 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2014
NUMARASI : 2014/13-2014/168
Taraflar arasında görülen davada Kayseri (Kapatılan) 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11/06/2014 tarih ve 2014/13-2014/168 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdinde bulunan 50.000 TL'sinin üçüncü kişilerce internet bankacılığı yoluyla çekildiğini, para çekme işlemleri esnasında cep telefonunun kullanıma kapalı hale geldiğini, sim kartın kopyalandığının anlaşıldığı, bu nedenle hem telefon operatörü, hem de davalı banka aleyhine açılan davada Yargıtay'ın müvekkilinin alacağının bankaya karşı aynen devam ettiği, telefon operatörüne karşı ise başvurma hakkının bankada olduğu yönünden karar verdiğini, müvekkilinin başvurabileceği yerin banka olduğunun Yargıtay kararı ile tespit edildiğini ileri sürerek bakiye 25.000,00 TL'nin, 13.03.2007 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalı bankadan tahsilini, bankanın iade ile yükümlü olduğu 50.000,00 TL'nin; 25.000,00 TL'sinin 14.03.2007 tarihinden 26.01.2012 tarihine kadar; kalan 25.000,00 TL'sinin ise, 14.03.2007 tarihinden karar tarihine kadar işletmesi nedeniyle haksız olarak kazandığı işletme bedelinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin güvenlik hususundaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini, kişisel bilgilerini korumayan davacının müvekkilini sorumlu tutamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının hem GSM operatörüne, hem de bankaya karşı açtığı davaya ilişkin Yargıtay bozma ilamında "davalı bankanın hesabı aynen davacıya iade etmekle yükümlü olduğu, zararın meydana gelmesinde davacı kusurunun kanıtlanamadığı, bankanın hesaptan usulsüz şekilde alınan paranın tamamından davacıya karşı sorumluluğunun bulunduğu" hususlarının belirtildiği, bozma ilamı üzerine yeniden yapılan inceleme sonunda davalı Turkcell A.Ş. hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, 25.000 TL tazminatın davalı Yapı Kredi Bankası A.Ş'den tahsiline karar verildiği, kararın kesinleştiği, anılan dosyada alınan uzman bilirkişi raporu ile belirlenen davacı alacağı dikkate alındığında, davacının alacak miktarının 50.000 TL olduğu, ancak bunun 25.000 TL'sinin karar altına alındığı, kalan 25.000 TL'lik kısmı için Türkcell A.Ş. hakkındaki davanın bu davalıya husumet yöneltilemeyeceğinden hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile ret edilip kesinleştiği, buna göre, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 13.12.2011 tarihli bozma ilamında belirtilen gerekçeler de dikkate alınarak, davalı bankanın davacının hesabından usulsüz şekilde alınan paranın tamamından
davacıya karşı sorumlu olduğu, tespit isteminin ise şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 25.000 TL'nin 14.03.2007 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının işletme bedelinin tespiti ile ilgili talebinin hukuki yarar bulunmaması dikkate alınarak dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, internet bankacılığı yoluyla hesaptan çekilen paranın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, davacı 02.04.2007 tarihinde hem davalı banka hem de GSM operatörü olan Turkcell A.Ş'ye husumet yönelterek hesabından çekilen 50.000 TL'nin müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, Kayseri Ticaret Mahkemesi'nce, 09.09.2009 tarih ve 2007/143- 2009/472 E.K. sayılı karar ile müteselsil sorumluluğun bulunmadığı, davalıların eşit oranda müterafik kusurlu oldukları kabul edilerek dava konusu edilen miktardan yarı yarıya sorumlu tutulmalarına karar verilmiş, karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Dairemizin 13.12.2011 tarih ve 2010/10-2011/16909 E.K. sayılı ilamı ile kararın, Turkcell A.Ş'ye husumet yöneltilemeyeceği, reddedilen miktar yönünden de davalı banka lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, davacı ve davalı banka vekillerinin karar düzeltme istemleri de reddedilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş, 13.09.2012 tarihli kararla, Turkcell A.Ş. yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, önceki kararın davacı yanca temyiz edilmediği de belirtilerek davalı bankanın 25.000 TL ile sorumlu olduğuna karar verilmiştir. Davacı vekili ile davalı banka vekilinin temyiz itirazları Dairemizin 07.10.2013 tarih ve 2013/721-17786 E.K sayılı ilamı ile reddedilerek hüküm onanmıştır. Bu itibarla, davalı bankanın meydana gelen 50.000 TL zararın 25.000 TL tutarındaki kısmından sorumluluğu bulunduğu hususunda kesin hüküm oluşmuş olup, işbu davada zararın bakiye 25.000 TL'lik kısmının tahsili talep edilmiştir.
Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 114/1-i maddesi uyarınca kesin hüküm dava şartı olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu itibarla kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararı davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
ile ilişkili yeni içerik eklendiğinde e-mail gönderilsini istiyorsanız, üye olmanız gerekmetedir.
Söz Konusu Yargı Kararına Atıf Yapan Yayın (1) |
Dergi (1) |
|
" *** Kırmızı renk, söz konusu kanunun yürürlükte olmadığını; sarı renk, söz konusu kanunun tasarı aşamasında olduğunu ve mavi renk ise söz konusu kanunun yürürlükte olduğunu nitelemektedir."
|