Dergimizin bu sayısı finans alanında dijitalleşme üzerine. 21. yüzyıl küreselleşme ya da globalleşme olarak da ifade edilen bir trend altında bilgi ve iletişim teknolojilerinde önemli gelişmelere sahne olmaktadır. Günümüzde internetin gelişmesi ve yaygınlaşmasının yanında teknolojik gelişmelerle birlikte bulut teknolojileri, yapay zekâ, nesnelerin interneti, artırılmış ve sanal gerçeklik (AR, VR) gibi kavramlar ortaya çıkmaktadır. Bu süreç bilgisayarları ve otomasyonu süreçlerini daha da merkeze yerleştirmiş, Endüstri 4.0 olarak da adlandırılan kavram birçok sektörde yeni bir dönemin başlamasını sağlamıştır. Son yıllarda ise bütüncül bir dönüşüm süreci başlamıştır. Bu süreç dijital dönüşüm olarak adlandırılmaktadır. “ABD’nın araştırma ve analizde uzmanlaşmış en büyük bilgi teknolojisi danışmanlık firması olan Gartner’ın IT Sözlüğü’ne göre, “Dijitalleşme (sayısallaştırma), analogdan dijital forma geçme sürecidir”, “Dijitalleşme bir iş modelini değiştirmek ve yeni gelir ve değer üretme fırsatları sağlamak için dijital teknolojilerin kullanılmasıdır”. “Dijital bir işe geçme süreci”dir. Dijitalleşme, dijital teknolojiler ve iş operasyonlarını dönüştürmek için kullanılan bilgileri kullanmaktır.” İletişim teknolojilerinde yaşanan önemli gelişmeler sonucu akıllı telefon ve tabletlerin üretilerek piyasaya sürülmesi, interneti insanların günlük yaşantılarında sürekli kullandıkları olağan bir teknoloji haline getirmiştir. Bu gelişmeler hayatın pek çok alanını değiştirdiği gibi ekonomik faaliyetleri de değiştirmiş ve bu faaliyetleri internet ortamına taşımıştır. Günümüzde bankacılık işlemlerinden, alışverişe kadar pek çok faaliyet internet üzerinden kolaylıkla yapılabilmektedir. Ancak internetin sunduğu bu kolaylıklar, güvenlik açıkları, verilerin çalınması gibi pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Bu noktada blockchain teknolojisinin sorunlara çözüm olacağı düşünülmektedir. Bu çerçevede blockchain tabanlı ekosistemlerin oluşturulması amacıyla kamu/özel destekli pek çok platform hali hazırda çalışmalar yürütmektedir.
Finansal hizmetler ve bankacılık sektörü de bu bahsettiğimiz teknolojinin ve küresel-global hareketlenmenin etkisi ile baş döndürücü bir değişim-dönüşüm sürecinden geçiyor. Bu değişim, doğal olarak hukuksal düzenlemelerde değişim ve gelişimi gerektiriyor. Yeni uygulamalar, değişen tüketim alışkanlıkları, gelişen finansal sistemler, yasal düzenlemelerin olmadığı alanlara detaylı bir bakış açısıyla göz atmamızı sağlıyor. Bu hızlı dönüşüme hukuki düzenlemelerin yeterli olabilmesini sağlamak şu an için çok mümkün olamasa da finans dünyasındaki değişim ve gelişimi beraber takip edebilmek, çözümler üretebilmek için finansal piyasaları etkileyen düzenlemeler ile içtihatlar ve gündemin; akademisyenler ve araştırmacılar tarafından ekonomi, teknoloji ve hukuk alanlarında yapılan bilimsel nitelikli çalışmalarla hepimize ışık tutmasını amaçlamaktayız.
Finansal hizmetler alanında müşteri beklentilerinin değişmesi ile birlikte ortaya çıkan, fintech olarak bilinen finansal teknolojiler konusunda çalışan startuplar, dijital geleceğin önemli bir parçası olarak gözükse de, özellikle kurumsal yönetim şartlarının ve mevzuatsal düzenlemeler nedeniyle diğer finansal kuruluşlar ile birbirlerine ayak uydurmaları, en azından şu an için pek mümkün gözükmemekte. Özellikle “açık bankacılık” konusu da bu sayının dikkat çeken yazılarından biri olacak. İşte bu sayımızda ağırlıklı olarak bu konular üzerinde durulacak ve geleceğe ışık tutularak, bir takım da çözüm önerileri ve farklı fikirler bizleri düşünmeye sevk edecektir diye düşünüyorum. Güzel okumalar ve değerlendirmeler dileğiyle…